Dün gece bu sezon ki en iyi Eskişehirspor'u izledik. Her anlamda 4*4'lük bir takım vardı sahada. Pas vardı, mücadele vardı, takım halinde hücum, takım halinde savunma her şeyi yapan bir oyuncu grubu vardı sahada. Gaziantep takımı adeta neye uğradığını şaşırdı.
Gecikmeli de olsa gelen gol, maçı aslında daha ilk yarıda Eskişehirspor'a getirdi.

Eskişehirspor'un ilk defa bir maça sıra dışı bir başlangıcı vardı. İlk dakikalardan itibaren oyunu rakip alana yıkma düşüncesi...
Baktım ki her futbolcu bir şeyler yapma çabasında. Necati ve Kamara ile kaçan pozisyonlara yanarken, maç daha ilk yarıda 4-0'a gelebilirdi. Özellikle ilk yarıda ki futbolu görünce 'Elazığ'da ikinci yarıda dökülen bu takım olamaz' dedim. O maçta kaybedilen 2 puanın ne kadar değerli olduğunu not ettim.

Eskişehirspor'un ilk golü çok zamanlamalı geldi. Eğer koşar, mücadele eder ve isterseniz futbol size yanlış yapmaz.
Nitekim Necati çıktı sahneye. Klasına yakışır bir vuruşla maçı başka bir boyuta taşıdı. Deneyimli oyuncunun perdeyi açan golündeki vuruşunda birinci sınıf ustalık vardı. Necati Gaziantep savunmasına "Anahtarı bende kapınızın!" dedi.

Futbol ve gol konulu gösteri, karşılaşmayı doyumsuz hale getirdi. Eskişehirspor sadece enine değil Antep karşısında her fırsatta dikine işleyen bir düzende oynadı. Dün akşam Eskişehirspor Süper ligde hangi takımla karşılaşsa yenecek konumdaydı.
Yalan değil...
"Ben bu takımdan şüpheliyim. Belli hedefler için öncelikle Eskişehirspor'un, futbol anlamında istikrarı yakalaması lazım" dedim.

İkinci yarıda Kamara ve Erkan Zengin'in alışılmış görüntülerinden kesitler vardı.
Ancak bu ikili biraz ciddiyetten uzaklaşınca oyundan alındılar.
Servet ve Diego'nun ilk kez bu kadar uyumlu olduğunu gördüm. Hürriyet'in yine iki kişilik mücadelesini, Alper'in futbol esintisini izlerken keyif aldım.
Alper'in 4. golün sebebini oluşturan enerjisine ve son vuruşuna şapka çıkarttım. Eskişehirsporlu futbolcuların arasındaki can kardeşliğine tam puan verdim.
Ersun Yanal'ı ise tırnak içine aldım. Elazığ'da olduğu gibi işleyen çarka çomak sokmaması farkı getirdi. Bizimde özlediğimiz Ersun Yanal'a yakışan bir futbol takımı yarattığı için kendisine bir teşekkürü borç bildim.

Sonuç olarak; Pozitif futbolun karşılığı farklı galibiyet ile alındı. Eskişehirspor ilk kez hem oyun hem de sonuç olarak gelecek adına umut verdi. Dilerim ki bu pozitif görüntü devam eder. Eskişehirspor böyle oynadığı müddetçe sadece kazandığında değil, kaybettiğinde dahi alkışlanır...