
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AK Parti aday adayından deprem yaratacak sözler
PARTİLİLERE:
-"AK Partinin Eskişehir'deki yönetim zihniyeti değişmezse bu davayı kaybederiz demiş,bunu da genel merkeze kadar gidip anlatmıştım. O zaman benim bu söylediklerimi ve yazdıklarımı sosyal medya üzerinden bile beğenme cesareti gösteremeyen Omurgasız, korkak, sözde dava adamları şimdi bir kenara çekilmiş 'İki çıkarsa büyük başarı olur' diyor"
PARTİLİ GÖRÜNÜMÜNDE OLANLARA:
-"Partide küçük bir azınlık var halinden hep memnun. Bu davanın kaybedilmesine neden olan, kendi kesesinin ve istikbalinden başka bir şey düşünmeyen 3-5 karaktersiz ve her daim onun yalakalığını yapan zavallı bir güruh"
PARTİYİ YÖNETENLERE:
-"Hayatım boyunca bu kadar heyecansız ve umutsuz bir seçim dönemi yaşamadım. Sonuçta istediğiniz oldu. AK Parti camiası cenaze evine döndü. AK Partiye oy veren halkı bile hecansız bıraktınız"
GENEL MERKEZE:
-"Şimdi kına yakın.Seçilecek olanlar halkın vekilleri mi? Kime sordunuz adayları belirlerken? Temayül dediniz sonuçlar nerede? O sandıkları ve oyları çöpe mi attınız?"
BAKAN NABİ AVCI'YA
-"Büyükerşen'e tek kelime etmeyen sayın Bakan'ı d kutluyorum. Bilecikli olmasına rağmen iki kez Eskişehir'de milletvekili olmak herkese nasip olmaz"
SALİH KOCA'YA:
-"Maraş'tan Eskişehir'e okumaya gelip ikinci kez 2 nci sıradan Milletvekili olması kutlanacak bir durumdur"
ESKİ YÖNETİCİ VE MİLLETVEKİLLERİNE:
-"Büyükerşen'in 4. Dönem başkan olmasına katkıları nedeniyle tüm eski teşkilat yöneticilerini ve milletvekillerini de kutluyorum. Siz olmasaydınız Büyükerşen diye biri olmayacaktı. Eminim Büyükerşen ve CHP liler sizi çok seviyor ve takdir ediyordur"
YÖNETİCİLERE:
-"Lütfen beni bu söylediklerimden ötürü ihraç edin, ben de kurtulayım siz de. Çünkü ben gördüğüm her şeyi her zaman söyleyeceğim. İnandığım davadan, savaştan kaçarmış gibi algılanmayı kendime yediremiyorum. İhraç edin"
HHH
Bu sözler, AK Partili tanınan isimlerinden olan ve AK Partiden Milletvekili aday adayı olmuş Hasan Singil'e ait sözler.
Sosyal medya hesabından yazdığı ve bizim bu köşeye ancak bir bölümünü alabildiğimiz, bazılarını basın kanunu gereğince yazamadığımız, deyim yerindeyse yenilip yutulmayacak türden sözler.
Doğrusunu söylemek gerekirse, parti içinde de gündem ve tartışma yaratacak sözler gibi geldi bize...
......
Günay'ın Mihalıççıklılar nezdinde karşılığı yok...
CHP 4 ncü sıra Milletvekili adayı Erman Gölet Mihalıççıklı.
AKP'nin 3 ncü sıra Milletvekili adayı Emine Nur Günay da Mihalıççıklı bir isim.
Mihalıççıklıların da seçimlerde çabuk organize olduğu ve aday olan hemşerilerini sağ-sol ayırmadan destekledikleri biliniyor.
İşte bu soru soruldu dün Erman Gölet'e...
-"Mihalıççıklıların oyu sen olduğun için CHP'ye mi?
Yoksa...
Emine Nur Günay olduğu için AKP'ye mi gidecek?" diye.
Erman Gölet, AKP 3 ncü sıra adayı Emine Nur Günay'ın uzun yıllar önce ayrıldığını ve tanınırlığının da bu yüzden olmadığını belirterek "Emine hanım'ın Mihalıççıklıların nazarında herhangi bir karşılığı olduğunu zannetmiyorum" dedi önce.
Ardından da...
-"Mihalıççıklılar, kendinden olan adayı parti farkı gözetmeksizin destekler. Bu doğrudur. Ama Mihalıççıklıların bir başka özelliği daha vardır. Ülkeyi tehlikede gördüklerinde, hemşericiliği bırakıp, ülkelerinin tehlikeden çıkması için bir araya gelirler" diyerek tamamladı sözlerini.
......
Kemanın sesi 7 Haziran gecesi çıkacak galiba
Mahkûm, görüşmeye gelecek karısından bir pasta yapmasını istemiş.
-"İçine de bir demir testere koy. Gardiyanlar fark etmesin" diye de tembih etmiş.
Dediğini yapmış karısı...
İçinde demir testere gizli olan pastayı götürmüş hapishanedeki kocasına.
Adam bir güzel yemiş pastayı.
Gardiyanlar uyumaya başladığında da, demir testeresiyle başlamış parmaklıkları kesmeye.
O sırada uyku sersemliği ile gözlerini açan gardiyan seslenmiş "Sen ne yapıyorsun?" diye.
Mahkûm "Keman çalıyorum" demiş pişkin pişkin.
Gardiyan "İyi de hiç müzik sesi çıkmıyor ki" deyince, mahkûm yapıştırmış lafı:
-"Merak etme! Sesi yarın çıkacak"...
Seçime şunun şurasında bir ay kaldı.
Eski seçim havasının olmadığını söylüyor herkes.
Partilerin ve adayların yeterince çalışmadığını ileri sürüyor.
Bir türlü kabul etmiyorlar bunu.
Ne adaylar, ne de parti yöneticileri.
-"Seçim için ne yapıyorsunuz ki?" diye soruyoruz...
-"Can hıraç çalışıyoruz" diyorlar...
-"niye biz görmüyoruz?" diye sorduğumuzda ise cevap veremiyorlar.
Ne diyelim?
Galiba onların da nasıl çalıştığının sesi, 7 Haziran gecesi ortaya çıkacak herhalde...
.....
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Şehrin hayırsever vakıflarından birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler.
Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bagışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
"-Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500 000 dolar, ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız.
O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?"
Avukat bir süre düşündü, sonra:
"-Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi?"
Görevli utandı:
"-Şey, hayır."
"-Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum olduğunu?"
Görevli utancından kıpkırmızı kesilmiş bir halde özür dilemeye çalışırken avukat onun sözünü kesti:
"-Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuguyla beş parasız bıraktığını?"
Görevli yerin dibine geçmişti, sadece:
"-Hayır, hiç bir bilgim yoktu ..." diye mırıldanabildi.
Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti:
"-Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?"