Tam 4 dönem oldu.
Aynı terane dönüp duruyor.
Büyükşehir Belediyesi "Engelleniyorum";
Muhalefetteki Ak Parti de"öyle bir şey yok!" diyor.
Neredeyse 20 yıla yakın politika böyle geçti.
Siyaset bu şekilde geliştikçe de kazanan hep Büyükerşen oldu.
Buna rağmen Ak Parti aynı telden çalmaya;
Büyükşehir'de aynı telden yanıt vermeye devam ediyor.
***

Bilindik manzara yani...
Ak Parti artık haklı olsa bile,
Vatandaş "Hoca'yı yine engelliyor bunlar!" diye düşünüyor.
Böylesine bir algıyı kırmak, aynı defterleri bir daha açmaktan geçmiyor!
Aksine bu tür polemiklere girmemekten geçiyor.
Ortada Büyükşehir Belediyesi'ni eleştirecek pek çok konu varken, hala "engellemiyoruz" demenin ne alemi var?
Böyle bir politika Ak Parti'ye ne kazandırır?
Diğer taraftan;
Bu tarz bir üslup Büyükşehir Belediyesi'ne ne kaybettirir!
Öyle ki;
"Engellemiyoruz" derken bile savunma halinde olduğunuz aklınıza gelmiyor mu?
Oysa koskoca Ak Parti'nin kendisini savunmaya neden ihtiyacı olur ki?
***

Velhasıl kelam...
Abdülkadir Adar engellendiklerini iddia ettiği konuları dün tek tek sıralamış.
Hatta işi tramvay projesine kadar götürmüş.
İstese 2003 yılına kadar olan bütün defterleri bir güzel açardı.
Kısaca;
Engellenme üzerine kurulan siyaset şeklinde bir değişiklik yok.
Adar'ın da dediği gibi sadece "kuru gürültü."
Ama hep Büyükşehir'in ve Büyükerşen'in kazandığı bir kuru gürültü!
"Bilmem anlatabildim mi?"


ALPAY TERCİHİ...

Alpay Özalan'ı en çok bir Avrupa şampiyonasında rakibine verdiği gol fırsatı ile hatırlıyoruz.
Oysa rakibini yere düşürse, milli takım gol yemeyecek, maç daha farklı bir noktaya doğru gidecekti.
Ancak Alpay futbolun güzel tarafını seçti.
O günden bugüne de hep gönüllerdeki "centilmen adam" olarak yer buldu.
***

Şimdi Eskişehirlilerin gönlünde ayrı bir yere girmek için görev alıyor.
Önceki gün imzayı atıp Eskişehirspor'un başına geçti.
Henüz 'hocalık' deneyimi yok.
Ancak bu eksikliği yaşatmayacak derecede tecrübeli insanlar var çevresinde...
Eskişehirspor için uzakta olsa bile mesai yapan arkadaşları var.
Lobisi olan, futbolu bilen bir başkan var.
İyi bir camia, takımın çok seven taraftar ve muhteşem bir stadyum var.

***

Olumsuzluklar yok mu?
Örneğin para yok.
Ligden düşürdüler kaynak yok.
En kötüsü hem borç çok, hem de oyuncu yok.
Böylesine bir ortamda "istediği" oyuncuların alınması gibi bir şey söz konusu olamaz.
Ancak eline verilen kadro ile yetinir.
Bu da Alpay Hoca'nın en büyük handikabı olur.
Bunun dışında Alpay'ın ilk hocalık deneyimi için her şey müsait.
O yüzden bize de sadece "başarılar" demek kalıyor.
Haydi Alpay Hoca, "Es-Es'le başladığın bu yolda Es-Es'e unutulmaz başarılar yaşat..."