İktidarda ki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin birkaç yıldır parti içinde hayata geçirdiği bir uygulama var.
Siyaset Okulu...
Bugüne kadar 3 kez tekrarlandı söz konusu Siyaset Okulu.
Parti üyeleri bu Okula yazılıyorlar.
Sonra da, derslere gelen ünlü siyasetçileri dinliyorlar.
Kurs sonunda da bir sınav yapılıyor.
Bu sınavdan yüksek puan alanlara da takdirname veriliyor.
Siyaset Okulu ilk başladığında, bu okula katılanların adaylık sürecinde avantaj elde edecekleri duyurulmuştu.
Yani...
İki aday arasında karar verilememesi halinde, Siyaset Okuluna gitmiş adayın tercih edileceği bizzat ifade edilmişti.
Hatta.
Siyaset Okuluna gitmeyenlerin aday olamayacağı bile söylenilmişti.
Buna ne kadar uyuldu bilemiyoruz.
Bildiğimiz, siyaset Okulu uygulamasının bu yıl da devam edeceği.
Söylenildiğine göre bu yıl 4 ncüsü yapılacakmış siyaset Okulunun.
Kasım ayında da başlıyormuş.
İnsanların siyaseti öğrenmeleri elbette güzel ve gerekli bir olay.
Çünkü...
Demokratik ülkelerde insanlara hizmet etmenin en iyi yolu siyasettir.
Ancak...
Türkiye'de siyaset farklı uygulandığından ve Genel Başkanların isteği doğrultusunda işlediğinden dolayı, bu kurslara katılanlara ilk öğretilecek konu da bu olmalı diye düşünüyoruz.
Kısacası...
Siyaset Okulunun ilk dersinde katılımcılara;
-"Siz ne yaparsanız yapın. Hangi konumda olursanız olun hiç fark etmez. Eğer bir yere aday olacaksanız, Genel başkanın ya da Genel merkezin bunu istemesi ve onaylaması gerekir. Öyle Temayül ve kamuoyu yoklamalarından birinci çıktım diye hemen sevinmeyin. Çünkü halkın ve partililerin sizi istemesi önemli değil. Önemli olan Genel başkan ve Genel merkezin sizi istemesidir. Aday olabilmenin tek yolu budur." Denilmeli.
Bu anlatılmalı ki...
Siyaset öğrenecek olan herkes de, aday olmanın yolunun, Genel başkanın iki dudağı arasından geçtiğini öğrenip, işe öyle başlamalı.
Dahası...
Parti içinde Demokrasi olduğunu zannedenler, gerçeği gördüğünde hayal kırıklığına falan uğramamalı.