
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AKP Strateji mi değiştiriyor?
Eskişehir'de iktidar partisi AKP iki dönemdir Büyükşehir belediyesini kazanamıyor.
Her defasında, Yılmaz Büyükerşen hem de oylarını arttırarak Büyükşehir belediye Başkanlığını kazanıyor.
Yine her seçim sonrasında İktidar Partisi AKP, Büyükşehir belediyesini niçin alamadığının hesabını yapıyor ama...
Her defasında aynı stratejiye, yani Büyükerşen'e yönelik ağır eleştiri stratejisiyle hareket ettiği için, Büyükşehir'i alamıyor.
2004 ve 2009 seçimlerini şöyle bir hatırlayın.
Hem öncesi hem de sonrasında iktidar partisi AKP nin tek stratejisi; Büyükerşen'in yaptıklarını kötüleme yönündeydi.
-"Biz daha güzeli ve gelişmişini yapacağız" deme yerine, yapılanları eleştirme üzerine kurulmuştu AKP seçim stratejileri.
2004 seçimi öncesinde, Tramvay ve Porsuk düzenlemesi büyük beğeni toplarken, AKP nin buna karşı;
-"Eskişehir'in geleceği borçlandırılıyor. Bu kadar para harcamaya ne gerek var" şeklinde ki yoğun eleştirileri itibar görmedi.
Vatandaş, gözleriyle görüp beğendiği ve diğer kentlere oranla ayrıcalık bulduğu bu hizmetleri takdir edip, gururlandığı sırada, AKP lilerin;
-"Bunlara ne gerek var" şeklinde ki muhalefetini benimsemedi.
Sonuç olarak 2004 seçimlerini Büyükerşen, iktidar partisi gücüne rağmen kazandı.
Büyükerşen 2004 seçimlerini kazandıktan sonra da devam etti AKP nin aynı stratejisi.
Her yapılan işin arkasından "Buna ne gerek var.?" Eleştirisi geldi.
Nitekim...
2009 seçimleri geldiğinde de, bir önceki seçimden ders alınmamışçasına benzeri bir strateji uyguladı AKP.
2004 ila 2009 arasında yapılan iki büyük park Eskişehirliler tarafından beğenilip, hayranlıkla gezildiği sırada, AKP'den yine o bilindik eleştiri olan "Bu parklara bu kadar para harcanır mı?" tepkileri geldi.
İnsanların duyduğuna değil, gördüğüne inandığı bir ortamda, AKP nin özellikle parklarla ilgili bu eleştirisi, Büyükerşen'e seçim öncesi büyük avantaj sağladı.
Sağcısı, solcusu sandık başına giderken;
-"Adam yapmış. AKP bu parkların nesini eleştiriyor ki?" psikolojisiyle gitti.
Sonuç olarak, 2009 seçimlerini yine Büyükerşen, hem de oylarını arttırarak kazandı.
Bu da açıkça gösterdi ki; AKP Büyükerşen'in yaptıklarını küçümseyip, eleştirdikçe bizzat Büyükerşen'e çalışmış oldu.
12 Haziran seçimleri öncesi ve sonrasında, AKP sanki bu stratejiyi değiştireceği sinyallerini vermeye başladı.
Özellikle Nabi Avcı'nın Eskişehir'den aday gösterilmesi sonrasında Büyükerşen-AKP ilişkileri gözle görülür bir değişim yaşayacağını ortaya koymaya başladı.
Seçimden bu yana geçen sürede, Büyükerşen'i ve yaptıklarını eleştirme yerine, "Eskişehir'i birlikte yükselteceğiz" söylemleri ortaya konuldu.
Kısacası...
Büyükerşen ve Büyükerşen'in yaptıklarını eleştirmekle seçim kazanılmayacağı gerçeği AKP liler tarafından da anlaşılmış olacak ki, "Biz daha iyisini ve birlikte yaparız" ya da...
"Eskişehir'e hizmet kimin tarafından getirilirse getirilsin biz her zaman onun yanındayız" şeklinde açıklamalar birbiri peşi sıra gelmeye başladı.
Sonuç olarak...
12 Haziran seçimleri öncesinden başlayıp bu güne gelininceye kadar ki tablo, AKP nin artık Büyükerşen'i eleştirme stratejisini terk edip, bunun yerine "Biz daha iyisini yaparız" stratejisini benimsediğini gösteriyor.
Yoksa biz mi yanlış okuyoruz tüm bu olup bitenleri?