
Gazi Özdemir
ALLAH'IN SEVDİKLERİ
Aklımızın ermeye başladığı andan itibaren sürekli Allah’ın sevgisini ve bizi korumasını istemiş ve bu uğurda ne yapmamız gerektiğinin hem arayışı, hem de beklentisi içine girmişizdir. Bu beklentimize en doğru cevap verecek olanın sadece Kur’an olacağını zaman içinde öğreniyor ve başka kaynakların bizi yanlışlara sevk edebileceğini anlıyoruz. Bu nedenle de Kur’an’ı anladığımız dilde anlayarak, üzerinde düşünüp bir sonuca varacak şekilde okumayı ve önemini kavrıyoruz. İşte bu arayış süresince Allah’ın belirli özellikler ve çabalar içinde olanları özellikle seveceğini fark ettim ve bu bilgimi siz sayın okuyucularla paylaşayım istedim. Allah başlıca şu kimseleri sevmektedir:
Allah’ın yarattıklarına bir şekilde fayda sağlamak demek olan Salih /olumlu işler gerçekleştirenleri, yani Muhsin olanları sevmektedir (Bakara-195. Bu arada Allah'ın verdiği imkânlardan ihtiyacınızın fazlasını, içtenlikle sadece Allah rızası için ve ihtiyacı olanlarla paylaşın /infak edin ve cimrilik ederek veya israf ederek, kendi kendinizi de sıkıntıya sokmayın. Salih ameller gerçekleştirin. çünkü Allah, muhsinleri /olumlu ameller gerçekleştirenleri sever. Aynı vurgu Al-i İmran-134, 148 ve Maide-13 ve Maide-93. ayetlerde de yapılmıştır.
- Allah, işledikleri bir günahları için tevbe edenleri, bu günahlarını tekrar etmeyenleri ve temiz kalpli, ahlâklı olanları sever (Bakara-222. Ey Peygamber! Sana kadınların aybaşı halini soruyorlar. De ki: "O, kadınlara özgü ve onlara eziyet verici bir hastalık haldir. Aybaşı halinde iken onlarla cinsel ilişkiye girmeyin ve kurtuldukları zaman, Allah'ın size uygun olarak yaratmış olduğu üzere onlarla ilişkide bulunun. Allah tevbe edenleri ve temiz kalpli, ahlâklı olanları sever").
- Allah, Kur’an’da bildirilen muhkem /değişmez ana hükümlere uyamayacağım korku ve endişesi içinde olmak demek olan takva sahibi olanı sever (Al-i İmran-76. Evet, gerçek odur ki Allah, gerek Kendisi ile ve gerekse insanlarla yaptıkları anlaşmaya sadakat gösterip uygun davrananları ve takva sahiplerini /O’nun bildirdiği muhkem /değişmez ana mesajlarını yerine getiremeyeceğim diye korkanları sever).
- Allah, güçlüklere karşı sabır ve yılmayıp birlikte çabayı sürdürenleri sever (Al-i İmran-146. Ey peygamber? Senden önce de birçok peygamber, Sana inanmış olanlar gibi kendilerini Rablerine teslim etmiş olanlarla birlikte ve kendilerine karşı koyanlarla savaşmak zorunda kaldılar. Ve Allah’a olan imanları nedeniyle savaşırken herhangi bir korkuya kapılmadılar, dağılmadılar, yılmadılar ve zayıflık göstermediler. çünkü biliyorlardı ki Allah, güçlüklere karşı sabır gösterenleri sever ve kollar Al-i İmran-159. Ey Peygamber! Savaşın (Uhud) o sıkıntılı anlarında, Allah’ın Sana verdiği rahmet sonucu, emrin dışında yerlerini terk edenlere ve sıkışınca kaçmaya çalışanlara yumuşak davrandın. Eğer onlara kalp kırıcı ve otoriter davransaydın, yanında kimse kalmaz ve ayrılırlardı. Onların davranışlarını hoş gör, Allah'tan bağışlanmaları için dua et ve yapılacak toplumsal işler hakkında onların da görüşlerini al. Ortak kararınızı belirleyince de Allah'a tevekkül edip /O’na güvenip uygulamaya geç. çünkü Allah, O’na güvenip /tevekkül edip işe koyulanları ve gerekli çabayı da gösterenleri sever).
Ayetlerden de anlaşıldığı gibi gerçek tevekkül, yapılmaya başlanan bir işin sonucunun olumlu olması için Allah'a dua etmek, güvenmek ve sabretmek yanında gerekli çabayı da esirgememek demektir ki, bu tevekküle Aktif Tevekkül denmektedir. Hiçbir girişim veya gayret olmaksızın, bir şeyin gerçekleşmesini Allah'tan istemek ise Pasif Tevekkül olmaktadır. Dolayısıyla da tevekkül ve sabır, pasiflikle değil, çaba ile birlikte olmalıdır. İslâm dini, insanı Dünya hayatından vazgeçmeye ve tembelliğe değil, gayrete ve çalışmaya yönlendirendir. Dünya yaşamını doyasıya yaşamayı, Kur’an’ın muhkem /değişmez ana hükümlerine uygun olumlu amellerle ahret için verimli ürünler hazırlama amaçlı görmektir.
- Allah, adaletli davrananları, yani hakkın dağıtımında adaleti uygulayanları sever (Mümtehine-8. Allah, kim olurlarsa olsunlar din uğrunda sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. çünkü Allah, adaletli davrananları sever). Aynı vurgu, Hucurat-9 ve Maide-42. ayetlerde de yapılmıştır.
- Hucurat-10. Ayette Allah’ın hem adil davranan, hem de takva sahibi olanları sevdiğine değinilmiştir (Hucurat-10. Ve bütün müminler kardeş olduklarına göre de, kardeşleriniz arasında barışı adaletle sağlayın ve Allah’a karşı takva sahibi olun ki, merhamet edilesiniz).
- Allah, özellikle Evren bilgileri ile ilgilenen iman etmiş ilim sahipleri ve yine iman etmiş bütün insanları sevip, doğru yola yönelmelerini destekler (Hac-54. Şeytanın vesveselerinin birer sınav aracı olduğunu bilen ilim sahipleri ise, şeytanın vereceği vesveselerine kanmayıp Kur'an'ın, Rablerinden gelen bir gerçek olduğuna iman ederler ve kalplerinde herhangi bir huzursuzluk da hissetmezler. Ve emin olsunlar ki Allah, iman etmiş ve Evren bilgileri ile ilgilenen ilim sahiplerini ve gerçekten iman etmiş bütün insanları sıratın müstakıyma /doğru olan orta yola kesinlikle yönlendirir).
- Ve yine Allah, olumsuzluklardan arınmış ve tekâmül etmiş olanları sever (Tevbe-108. Ey Peygamber! Sakın böyle bir mescide gitmeye kalkışma. Senin gitmeyi tercih edeceğin mescid, daha imar edileceğine karar verileceği ilk günde, takva amacıyla Allah’ın buyruklarını öğrenme, öğretme ve uygulama niyeti ile yapılan mescid olmalıdır. çünkü orada Allah'tan gelen vahyi /Kur'an'ı ve doğru yolun kurallarını öğrenip arınmak ve tekâmül etmek isteyen kişiler vardır. Şüphesiz Allah, olumsuzluklardan arınmış ve tekâmül etmiş olanları sever).
Burada, mescitlerin daha çok olumlu işler gerçekleştirmek, imanı kabule ikna etmek ve sosyal yardımlaşma, dayanışma amaçlı toplantılar için insanların bir araya geldikleri ve bazen de Kur'an eğitimi yapılan veya Namaz kılınan yerler olduğuna değinilmektedir.
- Şimdiye kadar hep Allah’ın sevdiği kişileri saydım. Son olarak da Allah’ın sevdiği topluma ait özellikleri vurgulayan Maide-54. Ayete de değineyim (Maide-54. Ey iman edenler! İçinizden her kimler dinlerinden dönerlerse şunu bilsinler ki; Bu vazgeçişleri ile Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah, hemen onların yerine sevdiği ve O’nu sevecek bir toplumu getirir. Ve bu gelenler, müminlere karşı alçak gönüllü, küfre sapmış olanlara karşı ise güçlü ve onurludurlar. Allah’ı tek kabul edip şirk koşmama ve buyruklarına uyma yolunda tüm çabalarıyla çalışırlar /cihad ederler, dinlerini kınayanın kınamasından çekinmezler. Bu özellikler, Allah'ın uygun bulacağı bir topluma verdiği bir iyiliktir. Ve bunları, bu uğurda gayret içinde olanlara verir. Ve şüphesiz Allah, oldukça cömert ve her konuda bigi sahibi olandır).
NOT-1: Şu kitaplarımın gelirleri ile Eskişehir Tıp öğrencilerine burs veriyoruz. Almanızla bize destek olursanız, öğrenci sayımız artacaktır: "DİN VE BEYİN", "TüRKçE KUR'AN", "KUR’AN KADINI KORUYOR", "İSLÂM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL", "OKU! KONULARINA GöRE KUR'AN AYETLERİ" ve "KUR'AN'IN KULU KöLESİ MEVLANA".
NOT-2: 27 ARALIK 2017 çarşamba günü saat 17.30-19.00 arasında özdilek Sanat Merkezinde inşallah halka açık "KUR'AN SOHBETİ" nde olacağım.