AMAÇLARINA GÖRE ORUÇ ÇEŞİTLERİ:

 


 


Arapça “Savm” kelimesinin Türkçe karşılığı “Oruç” olup, daha geniş anlamı ile “Bir şeylerden uzak durma, uygulamama, vazgeçme, mahrum olma” demektir. Bu uygulamanın temel amaçlarına baktığımızda, farklı amaçlarla önerilmiş olduğunu, dolayısıyla da çeşitli oruçlar bulunduğunu görmekteyiz. Kur’an’a baktığımızda, amaçlarına göre  şu oruç çeşitlerine rastlamaktayız:


 




  1. ALLAH’IN RIZASINI öNCELEME VE İRADEYİ GüçLENDİRME ORUCU: Ramazan ayında tutulan oruç olup, bu orucun temel amacı, Allah’ın rızasını önceleme ve olumlu nefslerimizi tefrit veya ifrat şeklinde değil de orta düzeyde (sıratan müstakiym’de) uygulama, olumsuz nefsleri ise öldürmeyi başarmamızı sağlayacak güçlü bir iradeye ulaşmamızı sağlayabilmemizdir. Bu orucun Kur’an’ın indirilmeye başlandığı ay olan Ramazan ayında tutulmasına Bakara-185 nci ayette değinilmiştir (Bakara-185. Ramazan ayı, insanları doğruya yönlendirici /Hüda /hidayete erdirici, doğ­ruyu yanlıştan ayırmanın apaçık ve muhkem /değişmez amaç hüküm olan kurallarını içeren olan Kur’an’ın /Furkan’ın indirilmeye başlandığı aydır. Kim Ramazan ayında uygunsa, oruç tutsun……).



  2. SüKUT ORUCU: Bu oruç örneğinin Hz. İsa’nın annesi Meryem ve yaşlı olduğu halde Melekler tarafından çocuğunun olacağı müjdelenen Zekeriya peygamberde uygulanmış olduğunu Meryem-26 ve Al-i İmran-41 nci ayetlerde görmekteyiz (Meryem-26. “Onları ye ve doğumun gerçekleşip gözün aydın olsun. Eğer insan­lardan birileri görüp Sana sorarlarsa, ’Ben, beni koruyup, kolla­yan Rabbim için, oruç olarak bugün hiçbir in­sanla konuşmayacağım" diyerek, ona yol gösterdi. Al-i İmran-41. Yine de tam emin olmak için Zekeriyya, "Rabbim, emin olabilmem için bana bir işaret ver" diye tekrar dua edince, Melekler "Ya Zekeriyya, Senin için işaret, üç gün sadece işaretlerle anlaşmanın dışında, insanlarla konuşamaman /konuşma kabiliyetinin geçici olarak kaybolmasıdır. Bu arada da Rabbini çokça an, akşam ve sabah sürekli ona şükret /O’nu tespih et / teşekkür et” diyerek açıklamada bulundular). Ayetlere dikkat edersek, sükut orucunun, verilmiş olağanüstü bir nimetin doğruluğunu vurgulama yanında bir nevi teşekkür amaçlı olduğunu görüyoruz.



  3. HAC TRAŞI VEYA KURBANI YERİNE ORUç: Kâbe’yi ziyaret etmek ve sadece Allah’a ibad /kulluk etmeyi ifade etmenin farz kılınması Bakara-125 nci ayet ile bildirilmiştir (Bakara-125. Akabinde Kâbe’yi insanlar için ortak bir eğitim yeri ve güvenli bir toplanma yeri kıldık. Ya Muhammed! Siz de İbrahim gibi bu makamda salât edin /dayanışma ve eğitim toplantıları yapın. Biz, İbrahim ve oğlu İsmail’i, tavaf için gelen ziyaretçiler, dua edenler ve şükredip secde ile rüku edenler /namaz kılanlar için, Kâbe’yi /insanlar için ortak olan eğitim evini temiz tutmakla görevlendirmiştik.). Kurban kesme uygulaması da sadece Hac ritüellerinden olmak üzere ve Hac için Mekke’de olana farz olan bir uygulamadır. Bakara-196 ncı ayette ise gerek tıraş ve gerekse Kurban yerine fidye olmak üzere oruç önerilmektedir (Bakara-196. Hac ve Umre’yi sadece Allah’ın rızasını gözeterek tamamlayın. Şayet sıra ile yapmanız gerekenleri herhangi bir nedenle tamamlayamazsanız, uygun göreceğiniz kurbanınızı kesmekle yetinin. Kur­ban işlemi tamamlanıncaya kadar, saçlarınızı tıraş etmeyin. An­cak içinizde hasta olan veya saçında bir rahatsızlığı olanlar varsa ve bu nedenle kerhen traş olacak veya hiç olamayacak durumdaysa traş olma yerine, fidye olarak oruç tutsun, sadaka versin veya nüsüklardan birini (şekilsel ibad etme yöntemleri olan namaz, oruç, hac gibi) yapsın. Güven ortamı varken Umre için gidip, Hac zamanına kadar kalanlar da, kolayına giden küçük veya büyük baş hayvanlardan bir kurban kessin. Herhangi bir nedenle kurban kesemeyenler, Hac günlerinde üç gün, memleketine dönünce de yedi gün olmak üzere, toplam on gün oruç tutsun……).



  4. CEZA AMAçLI ORUç:A) İSTEMEDEN ADAM öLDüRME KARŞILIĞI OLARAK ORUç: Nisa-92 nci ayete göre istemeden kazaen, diğer bir ifade ile sehven bir kişinin ölümüne sebep olan kişinin, ölenin ailesine fidye ödemesi, varsa bir köleyi azad etmesi veya 2 ay oruç tutması önerilmektedir (Nisa- 92. Bu arada dikkatli olun, istemeden ve kazaen olmadıkça bir mümin, başka bir mümini öldürmesin. Olur da bir mümin, başka bir müminin istemeden ve kazaen ölümüne sebep olmuşsa, karşılık olarak Müslüman bir köleyi veya esiri özgürlüğüne kavuşturmalı ve ayrıca ölenin ailesine tatmin edici bir diyet ödemeli….. Kim ki gerekli diyet parasını veya özgürlü­ğüne kavuşturacak bir Müslüman köle bulamıyorsa, Allah tarafından tevbesinin kabul edilmesi için, iki ay aralıksız oruç tutmalıdır). Bu durumda oruç tutma, bir nevi ceza yöntemlerinden biri olmaktadır diyebiliriz. Müteşabih dediğimiz bu değişken araç ceza yöntemi, henüz devlet yapısı ve kanun yapısı olmayan yıllara ait bir yöntem olup, zamanımızda artık geçerli değidir. B)ZİHAR’IN CEZASI OLARAK ORUç: Zihar ifadesi, bir erkeğin eşinin sırtını annesinin sırtına benzetmesi ve akabinde artık cinsel yaklaşımda bulunmaması demektir. Bu kişi, daha sonra bu sözünden cayar ve eşine cinsel yaklaşımda bulunmak da isterse, Mücadile-4 ncü ayete göre ceza olarak 2 ay oruç tutmak zorunda olmaktadır (Mücadile-4. Eşine zihar yapıp cayıp yaşamsal ve ciddi maddi bir sıkıntıdan kurtaracak imkân ve kişi bulamayan, eşi ile cinsel ilişkiye girmeden önce, üst üste iki ay oruç tutmalı. Şa­yet oruç tutamayacak durumdaysa, o zaman altmış yoksula yemek vermeli…..). C)EDİLEN BİR YEMİNİN KEFARETİ OLARAK CEZA ORUCU: Maide-89 ncu ayette bilerek edilen bir yemin ve verilmiş bir sözün yerine getirilmemesi durumunda, yani bilerek bozulması durumunda, maddî durum uygunsa 10 yoksulu doyurma veya giydirme, değilse 3 gün oruç tutma şeklinde karşılık cezalar önerilmektedir (Maide-89. Ey Müminler! Allah, farkına varmadan /bilinçli olmaksızın /sehven-yanlışlıkla ettiğiniz yeminler­inizden sizi sorumlu tutmaz. Ancak bilinçli olarak, bile bile /bir amacınız için ettiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutar. Bu şekilde yaptığınız yemininizi bozarsanız, kefaret olarak ailenizi yedirdiğiniz gibi on yoksulu doyurmanız yahut giydirmeniz, yahut da özgürlüğü elinden alınmış bir kişiyi özgürlüğüne kavuşturmanız gerekir. Bunları yapmaya imkânı olmayanlar, üç gün oruç tutsun. İşte, bilinçli olarak, bile bile ettiğiniz yeminlerinizi yerine getirmeyip, aksini yapmışsanız bu kefarete uyun. En iyisi yeminlerinizi tutmanızdır. İşte Allah size ayetlerini böyle açık olarak bildiriyor ki, zorda kalmayıp Allah’ a teşekkür edesiniz /şükredesiniz).



 


Oruçla ilgili Kur’an’ın genel yaklaşımına baktığımızda, temelde nefslerin terbiye edilmesinin ve iradeyi güçlendirmenin olduğunu görüyoruz.


 


NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi "SON DAVET KUR’AN" ve “OKU” kitaplarında bulabilirsiniz.


 


NOT-2: 14 HAZİRAN çarşamba günü saat 17-30-19.00 da özdilek Sanat Merkezinde (Kanatlı AVM arkasında eski MİT merkezinde) Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR’AN SOHBETİ’ne inşallah devam edeceğim.


 


NOT-3: 10 HAZİRAN’da saat-19-22.00 ve 11 HAZİRAN’da saat 12-18.00 arasında KADIKöY KİTAP FUARI’nda sohbet ve kitap imzalamada olacağım. Nergiz Yayınları standı, B Salonu No 9

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gazi Özdemir Arşivi