Doğuştan şanslı insanlar vardır.
Bu insanlar, çok kötü durumlara düşseler bile, düştükleri kötü durum döner dolaşır kendilerine puan kazandıran bir hale gelir.
İşte bu tarifini yaptığımız insanlardan biri bize göre Recep Tayyip Erdoğan, diğeri ise Yılmaz Büyükerşen.
Recep Tayyip Erdoğan'ın şanslı biri olduğunu söylemeye gerek yok.
Kim ne yapsa, ona yarıyor sunucu.
Şu son bir ayda bile önce Saadet partisinin bölünüp, Has partinin ortaya çıkması, ardından da DP nin başına Namık kemal Zeybek'in geçmesi, Erdoğan'ın karnını kaşıya kaşıya keyiflenmesine yol açan olaylar.
Düşünsenize bir kere...
Kendi tabanı için en büyük tehlike olan Saadet Partisi, seçime giderken tam ortadan ikiye bölünüveriyor.
Öte yandan...
Yine Merkez sağda önemli bir parti olan DP nin başına, kendi tabanından değil de, MHP tabanından oy alabilecek bir Genel başkan seçiliyor.
Böyle bir durumu Erdoğan istemiş ve programlamış olsa yapamaz.
İŞTE BÜYÜKERŞEN'İN ŞANSI
Şimdi gelelim bizim Yılmaz Büyükerşen'e...
En az Erdoğan kadar şanslı bir insan Büyükerşen.
Hemen her seçim öncesi kendisine tüm partiler tarafından teklif götürülen Büyükerşen, 1999 seçimleri öncesinde DSP'ye Milletvekili adaylığı için "Evet" diyor.
Ancak...
Bülent Ecevit "Biz sizi Büyükşehir belediye başkanlığı için düşündük" teklifiyle, bunu kabul etmek durumunda kalıyor.
Apo'nun yakalanmasıyla arkasına büyük bir hava alan DSP, 99 mahalli seçimlerinin de silip süpüren partisi oluyor.
Haliyle...
Büyükerşen büyük bir oy farkıyla Büyükşehir belediye Başkanı seçiliyor.
5 yıl görev yaptıktan sonra 2004 seçimleri gelip çatıyor kapıya.
DSP o ihtişamlı gücünü iyice yitirmiş vaziyette.
CHP nin seçimlere girmesi halinde, Büyükerşen'in seçilme ihtimali zayıf görünürken, Türkiye'de benzeri olmayan bir olay yaşanıyor ve CHP aday listesini zamanında veremediği için seçimlere giremiyor.
Böylece Büyükerşen 10 bin oy farkıyla ikinci dönem belediye Başkanı seçiliyor.
2009 seçimlerine ise Büyükerşen 10 yıllık icraat avantajı ile giriyor.
Yapmış olduğu icraatların vatandaşlar tarafından olumlu bulunmasının yanı sıra, iktidar partisinin akıl almaz hataları, bu kez Büyükerşen'in üçüncü kez Büyükşehir belediye başkanı seçilmesine neden oluyor.
GELELİM CHP OLAYINA...
Büyükerşen'in CHP ye geçip geçmeyeceği bu günün değil, yılların meselesi.
Uzun süredir tartışılıyor.
Zira...
Yıllardır Büyükerşen'e CHP den gelen teklifler var.
Büyükerşen, son aylara gelininceye kadar hep aynı şeyi söyledi.
-"Ben DSP den seçildim. Şu anda parti değiştirmeyi düşünmüyorum" dedi.
CHP de özellikle Genel Başkan değişikliği yaşanmasının ardından, Büyükerşen'in CHP ye olan sempatisinde de büyük bir artış oldu.
Bu kez...
-"CHP ye geçsem bile bu milletvekili, bakan ya da Cumhurbaşkanlığı için değil, sadece iktidarın karşısında güçlü bir muhalefet olmasına olan inancım ve bu muhalefete katkı sağlamak düşüncesiyle olur" demeye başladı.
Sizin anlayacağınız, Büyükerşen CHP ye geçmek istiyordu.
İMDADINA DSP Lİ
YÖNETİCİLER YETİŞTİ
Büyükerşen CHP ye geçmek istiyordu ama, diğer tarafta 3 kez Büyükşehir belediye başkanı seçildiği bir DSP vardı.
Oradan ayrılmayı da pek göze alamıyordu.
Zira...
CHP adayı olması halinde kendisine oy vermeyecek bir çok kişi, sırf DSP den aday oldu diye kendisine oy verdiğini çok iyi biliyordu.
Bir de...
3 kez seçildiği partiyi yüzüstü bırakıp giderek, kendisini sevmeyenlerin nazarında "Hainlik yaptı" denilmesini istemiyordu.
Tam kara kara düşündüğü sırada imdadına DSP yönetimi yetişti.
DSP aldığı kararla, Büyükerşen'in partiden istifasını istedi. O da hemen ertesi gün DSP den istifa etti...
ŞİMDİ RAHAT RAHAT
GEÇECEK CHP YE
Şimdi Büyükerşen rahat rahat CHP ye geçecek.
Hem de 3 kez seçildiği DSP ye ihanet etmemiş ve gönül rızasıyla.
Üstelik...
CHP ye geçerken de "Ne yapalım. İstenmediğimiz yerde duramazdık" diyerek.
Dahası...
Kendisiyle birlikte birçok DSP liyi de beraberinde alıp götürerek gidecek CHP ye...
Kimse de çıkıp;
-"3 kez seçildiği partisini bırakıp gitti ve ihanet etti" diyemeyecek.
Çünkü Büyükerşen'i DSP de istemeyen DSP lilerin ta kendisi oldu.
İşte tüm bunlara şans denmez de ne denir?