Onu bunu bilmeyiz ama...
-"Annesi kadir gecesi doğurmuş" benzetmesinin üzerine şıp diye oturduğu iki kişi var...
Bunlardan birisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan...
Diğeri ise;
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen.
Bu iki isim de acayip şanslılar.
Aleyhlerine gelişen olaylar bile anında lehlerine dönüveriyor bu iki ismin.
Ne kadar eleştirilirlerse eleştirilsinler, her geçen gün daha da puan kazanıyorlar.
Öyle ki...
Ne denli saldırıya uğrarlarsa uğrasınlar, etraflarında halkın görünmez bir kalkanı bulunuyor.
Sadece kendi yaptıklarıyla da değil başarıları...
Karşılarında ki insanların birbiri üzerine yapmış olduğu hatalar da sürekli onlara yarıyor.
Öyle ki...
Kendileri hiçbir şey yapmasa bile, karşısında yer alan insanların acemice yapmış olduğu hatalar yüzünden popülariteleri sürekli yükseliyor.
Bakın Recep Tayyip Erdoğan'a...
Belki de siyasetin en rahat dönemini yaşıyor.
İçinden çıktığı Saadet partisi bölünüp, dağılma noktasına gelmiş. MHP artık muhalefet görevini yapamaz bir durumda. CHP deseniz, kendi meselesinden bir türlü kurtulamıyor.
Böyle bir durumda, çıkıp bir şeyler yapmasına bile gerek yok.
Muhalifler onun lehine zaten yapacağını yapıyor.
Gelelim Büyükerşen'e...
Aylardır Büyükerşen'in CHP ye geçme meselesi gündemde.
Önce, Deniz Baykal engeldi bu geçişe ama, Baykal sürpriz şekilde partinin başından gitti.
Ardından...
Genel sekreter Önder Sav ve Sav'a yakın Eskişehir teşkilatı istemiyordu Büyükerşen'i...
Fakat, Baykal'ın ardından Önder Sav da gitti.
Sizin anlayacağınız...
Büyükerşen'in CHP ye gitmesi ile ilgili hiçbir engel kalmadı...
Bu anlattıklarımız şans değil de ne peki?
Ne dersiniz? Grek Tayyip Erdoğan'ı, gerekse Yılmaz Büyükerşen'i sizce de anneleri kadir gecesi doğurmamış mı?