Aşk Ne Değildir?

Bir halk deyişi, “Aşk, aldanışın kızıdır” der, “hayal kırıklığının ise annesi…” Bu özdeyiş, gerçek aşkın ne kadar zor bulunabildiğinin farklı ama net ifadesidir. Çünkü bizi yanılttığını ve içimize acı düşürdüğünü düşündüğümüz ‘aşk’, çoğu zaman aşktan başka bir şeydir.

Günümüzde aşk sandığımız kimi duygular, sıklıkla beğeni üzerine kurgulanıyor. İltifatlar, hediyeler veya nazik olduğunu düşündüğümüz bazı davranışlar, beğeni duygularımızı aşkla karıştırmamıza neden oluyor. Kimi zaman ise görsel güzellik veya bedensel uyumluluk (hatta bir medyatik idolle benzeşen fiziksel özelliklerin varlığı), yüceltme duygularımızın aşk sanılması sonucunu doğurabiliyor. İşte; günümüzde aşkı tüketilmesi gereken bir emtiaya çeviren yanlış algı ve anlayışlardan bazılarının kaynakları bunlardır.

Cinselliğin baskı altında tutulduğu bazı toplumlarda şehvetin aşk sanılması son derece olağandır. Cinsel özgürlükten söz ederken, cinsel ve duygusal başıboşluğu kastetmiyorum ama duygusal – cinsel konu ve sorunların iletişimini doğru yönetemeyen toplumlarda aşk ile cinselliğin birbiri yerine konması sık görülür. Böyle bir toplumda yaşayan kişinin karşı cinsle ilişkilerini doğru konumlandırması hiç kolay değildir.

Eskiden kültür alışverişi büyük ölçüde aile içinde yapılırdı. Bu durum, yanlışıyla doğrusuyla oldukça homojen ve tutarlılığı olan bir duygu ve cinsellik kültürü altyapısı oluşturmaktaydı. Özellikle son 30 yılda medyanın da etkileriyle bu iletişim modelinde ciddi zedelenmeler oldu. Ailenin yerini büyük ölçüde başka dezenformasyon (yanlış ve karşı bilgi) ortamları aldı. Tüketim toplumunun ilişki modeli, çok kısa süre içinde geleneksel kültürün karşısında yerini aldı. Aynen ‘mide kazıntısı’ karşısında bir gıda maddesini alır ve tüketir gibi, duygusal (ve hatta cinsel) ihtiyaçlarımızı karşılamak için aşkı kullanır olduk. Dolayısıyla aşk da bir ihtiyacı karşılayan emtia haline dönüştü. Aşka bir tüketim malzemesi rolü vermeye devam ettiğimiz sürece, ‘sonsuz aşk’ sadece bir hayal olmaya devam edecek.

Dikkatimi çeken bir başka noktaya değinmek isterim. Açık bir gerçek olarak dünyevî aşk, iki kişilik bir ilişkidir. İki kişinin karşılıklı duygu alışverişi olmadan; aşk, gerçeklik bulmaz; ancak bir hayal veya yanılsama olarak kalır.

İki insanın ilişkisinde ise kişinin iletişim yönü, karşıdaki insana olmalıdır. Aşkı, kendi içine dönerek yaşamaya çalışan, kendi hayallerine âşık olmuş demektir. Çoğu zaman gerçek kişi ile zihinde yaratılmış sanal sevgili arasında oluşan tezadın nedeni budur. “Benim aşkım, seninkinden çok daha büyük” gibi bir ifade, aslında “Benim âşık olduğum kişi sen değilsin; zihnimde yarattığımdır” demenin bir başka yoludur. Eğer aşkla tutulduğunuzu hissettiğiniz kişiye “Ben seni, senin beni sevdiğinden daha güçlü duygularla seviyorum” diyorsanız (ya da demek dilinizin ucuna geliveriyorsa), bu tehlikeli bir durumdur ve her şeyi gözden geçirmenizde yarar vardır. Ya duygularınız aşk değildir ya da yanlış kişi ile birliktesiniz. Çünkü aşk, bir ‘terazi ilişkisi’ değildir; duyguları tartamazsınız. Aşk, duyguları tartabileceğiniz bir ilişki türü olmamalıdır.

Bazı insanlar, kendi duygularını ‘devin aşkı’ olarak kabul etmek yanında kendilerini ‘aşkın adalet makamı’ karşısında haklı bulmayı severler. Onlar için; tutku, özveri ve yoğun duygular sadece kendilerine aittir; eksiklik, zafiyet ve kabahat ise daima karşı tarafa aittir. Bu karakter tipi, sıklıkla yukarıda sözünü ettiğim aşkı terazide tartmaya çalışan ruh benzerlikler taşır.

Bir ilişkinin aşk olup olmadığını sınayacak bir cihaz henüz icat edilmedi. Olmasını da beklemiyoruz. İlişkiler, çoğu zaman tesadüflerle başlıyor. Sağlıkla yürüyebiliyor veya bazı haklı – haksız nedenlerle sona erebiliyor. Bir ilişkinin sona ermesi durumu için Çinli düşünür Konfüçyüs’e kulak vermeli derim: “En büyük başarı hiçbir zaman düşmemekte değil, her düşüşünüzde tekrar ayağa kalkmaktır.”

Sona ermiş ümitsiz bir ilişkiyi yeniden canlandırma için ise şu ünlü sözü hatırlamakta yarar var: “Dünyanın en tehlikeli şeyi, bir uçurumu iki adımda aşmaya çalışmaktır.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gürcan Banger Arşivi