4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ATEŞLE OYNAMAK

Türkiye de, siyasi partiler ve liderler, siyasi çıkarları için, ülkenin geleceğini ve yaptıkları icraatın, ne getirip götüreceğini hiç düşünmediler. Siyasi çıkarları içinde, din ve etnik yapıyı, örtülü ve açık, rant aracı olarak kullandılar.
Aslında ülkemizdeki, politikacılar ve partiler kadar, dış güçlerde, bugün gelinen noktada etkili oldular. Nitekim New York'taki Columbia Üniversitesi'nde İnsan Hakları Çalışma Enstitüsü'nün Barış Oluşturma ve Haklar Programı Direktörü olan David Phillips, raporunda, "Türkiye ve Irak Kürdistanı konfederasyon olacak" demiş.
Konfederasyon, gerçekleşir mi zaman gösterecektir. Ancak İnsan Hakları Çalışma Enstitüsü'nün, Barış Oluşturma ve Haklar Programı Direktörü. Phillips, Türkiye-Ermenistan arasındaki uzlaşma projesinin de mimarları arasındaydı. Hatta bunun için, kurulan bir komisyona başkanlık etmişti. David Phillips geçmişte, Türkiye'de, tartışma konusu olan iki makalesinde ise PKK ile müzakere önermiş, PKK'lıların silahsızlandırılması, dağıtılması ve topluma yeniden entegrasyonu için, af dahil, bir dizi öneri getirmişti.
David Phillips' in, önerileri, bir bir gerçekleşiyor, akil adamlar önerisinden sonra, "AF" önerisi gereği mi veya af için, nabız yoklaması mı bilinmez ama Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'daki konuşmasında, "Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını, 76 milyonun bir olduğunu, beraber olduğu, birlikte büyük Türkiye yeni Türkiye olduklarını göreceğiz. Hiç endişeniz olmasın" diyerek, PKK ve APO' ya. "af" mesajı verdi. Ayrıca demokratik açılımlarla, Türkiye' de, federe devletin altyapısı mı oluşturulmak isteniyor bekleyip göreceğiz. Ancak Yugoslavya' da yaşanan gelişmeler, Türkiye' nin de, gündemindedir. Nitekim Yugoslavya' da, çok uluslu etnik yapı, ekonomik, dini ve kültürel etkenler, milliyetçi düşünce, ülkenin parçalanmasında en önemli etken olmuştur. Dış etkenler ise parçalanmanın, tuzu biberi oldu.
Balkanlarda çıkan çatışmalar, etnik ve dini nedenlerden kaynaklanmaktadır. Yugoslavya'da, bu iki kavram, yani etnik kimlikler ve dini faktörler iç içe geçmiştir. Yugoslavya'da, farklı etnik kökenlerden gelen, çeşitli dinlere mensup insanları, bir arada tutan ve aralarında çatışmalara fırsat vermeyen otoritenin, daha da zayıflamasıyla federasyon çatısı altındaki halklar yeni arayışlar içine girmişlerdir. Sonuçta da Yugoslavya parçalandı.
Öte yandan, Ak Parti İktidarı, bazı karar, uygulama ve demokratik açılımlarıyla," DEVLET" i, yeniden yapılandırılmak istiyor. Oysa Atatürk' ün, kurduğu mevcut yapıyı bozmak, ülkemiz için felaket olur. Nitekim 1985 yılında, İktidara gelen Mikhail Gobaçov', iktidara geldiğinde, Sovyetler Birliğinin(SSCB) yapısını değiştirmeye karar vermişti. Bu değişme veya yeniden yapılanma, iki koldan olacaktı. "GLASNOST" (açıklık) ve "PERESTROKYA" (siyasi sitemi, devlet örgütünün ve hükümet organlarının yeniden yapılanması) fikir ve uygulamaları" ile bütünleşince, SSCB' nin, dağılması kaçınılmaz oldu.
SSCB' de, çöküşün nedenlerinden, birincisi, siyasal iktidarın devlet yapısının değiştirmesi, İkincisi ise ekonomik yapıda radikal değişikliklerin gerçekleştirilmesiydi. Bu alanda, epey yol alındı ama çöküş süreci başladı. Mikhail GOBAÇOV, sonuçta hatasını anladı. Sovyetler Birliği'ni kurtarmak için, her yolu denedi. Ancak, tüm çabalarına rağmen, başlamış olan çöküşü önleyemedi.
Türkiye' deki, siyasi iktidarlar, geçmişte yaşanan gelişmelerden, ne ders, ne de ibret alıyor. Nitekim Balkanlarda, 19. yüzyılın başlarında, milliyetçi bilinç ve hareketler daha da güçlendi. Ulus kavramı, şekillenmeye başladı. Balkanlarda oluşan ulusal bilinç, Osmanlı İmparatorluğuna, Balkanları kaybettirdi.
Rahmetli Adnan Kahveci de, Türkiye'de, işsizliğin azalması, milli gelirin artmasıyla, zenginleşmeden pay alacak, Kürtlerin, Türkiye'nin, ulusal birliğinin çimentosu haline gelebileceği kanısıyla, Kuzey Irak'ı, hatta Suriye'yi, içine alan bir konfederasyonun kaçınılmaz hale getirebileceği, söylemişti.
Acaba Rahmetli Kahveci gibi, AKP' de, Kuzey Irak'ı, hatta Suriye'yi, içine alan bir konfederasyon mu düşünüyor veya hedefliyor?
Körfez Savaşında, Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı Özal, da " Türkiye'ye söz verildi: "Bir koyup, üç alacağız. Bu işten çok karlı çıkacağız. 21. Asır Türk Asrı' olacak." demişti. Bu vaatlerden sonra, Federasyon' söylentileri, kamuoyu gündemine gelmişti. Şu bir gerçek ki Türkiye'de, yalnız bir etnik gruba, verilecek tavizler veya haklar, "ATEŞLE OYNAMAK" tır. Çünkü bu ülkede, yalnız Kürtler yok.
Çerkezler, Lazlar, Aleviler, Araplar ve göçmenler de var. Bugün, hiçbirinin, diğerinden farkı yok. Bir etnik gruba haklar verilirse, diğer etnik gruplarda, kalkıp, bizde bu hakları istiyoruz derlerse, hayır demek için, nasıl bir sebep gösterilecektir.
Hülasa GÜNÜMÜZDE, KİM DOST, KİM DÜŞMAN BİLİNMİYOR AMA BAZEN TUTTUĞUN ELDİR, SENİ ARKADAN VURAN

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi