
Vedat Alp
Hangi hakkı teslim edildi ki
Eskişehir, Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgelerinden birisi…
Bünyesin çok sayıda sanayi kuruluşu var.
İhracatçı firma sayısı 250’ni üzerinde…
Yıllık ihracat tutarı 4 Milyar Doların üzerinde…
Tüm bunlar dikkate alındığında Eskişehir için ‘’Türkiye’nin en güçlü sanayi merkezlerinden birisi’’ demek yanlış olmaz…
Eskişehir için ‘’Üniversite kenti’’ tanımlaması yapılıyor.
Yanlış bir tanımlama değil…
3 üniversiteye sahip…
Geçmişlerine göre çok gerileseler de hala on binlerce öğrenciye sahipler.
Eskişehir, gençlerin tercih ettiği kentlerin başında geliyor.
Eskişehir için ‘’kültür ve sanat kenti’’ demek de yanlış olmaz…
Tiyatrosu da var senfoni orkestrası da…
Çok sayıda müze ve sanat galerisi var.
Ulusal ve uluslararası düzeyde festivallere ev sahipliği yapıyor.
Bunların yanı sıra sahip olduğu başka önemli değerler de var.
Böylesi bir kentte uçak seferi olmaması düşünülebilir mi?
Elbette ki düşünülemez…
Ne yazık ki, düşünülemeyecek olan Eskişehir’in bir gerçeği…
Hava alanı var.
Yıllar önce yapıldı.
O yapıldığında bugün sefer yapılan hava alanlarından çoğu yoktu.
Eksikleri ‘’yok’’ değil…
Elbette ki var.
Ancak her türlü uçak seferinin yapılmasına uygun…
Buna karşılık uçak seferi yok.
Yanlış anlaşılmasın ‘’hiç sefer yok’’ değil…
Eskişehir- Brüksel arasında karşılıklı uçak seferleri yapılıyor.
Onun nasıl yapıldığı da malum…
‘’Emirdağlı gurbetçiler sayesinde’’ dense olur.
O seferler bile çok görüldü.
Yolcu potansiyeli Zafer Hava Limanı’na kaydırılmak istendi.
Seferler durduruldu.
Ancak istedikleri sonuç alınamadı.
Emirdağlı gurbetçiler, Zafer Hava Limanı’nı tercih etmediler.
İstanbul ve Ankara’ya gittiler ama sunulan onca avantaja karşın Zafer Hava Limanı’na gitmediler.
Gurbetçilerin direnişi ve kamuoyu baskısıyla istenmese de uçak seferleri yeniden başlatıldı.
Yolcu kapasitesi de oldukça yüksek…
Hasan Polatkan Hava Limanı’nda başka uçak seferi yok.
Anlamak da kabullenmek de olanaksız…
Bugüne kadar değişik sözler verildi.
Ne yazık ki aralarında tutulanı olmadı.
Sözler hep ağızlardan çıktığı ile kaldı.
Sanayicilerin talepleri var.
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş bir kez daha yineledi.
Talebi yinelerken ortaya koyduğu veriler de var.
“Eskişehir bugün Türkiye’nin en güçlü sanayi merkezlerinden biri haline gelmiştir. Daha önce denemesi yapılan Eskişehir – İstanbul uçuşları döneminde, yani 2011 yılında 500 üyemiz ve 1,7 milyar dolarlık ihracatımız varken, bugün 1.500 üyeye, 90 bin çalışana, 4,5 milyar dolar ihracata ve 250’nin üzerinde ihracatçı firmaya ulaşan şirketlerimiz global ölçekte büyük başarılara imza atıyor. Böyle bir ekonomik güce sahip şehrimizin İstanbul Havalimanına doğrudan uçuş bağlantısının olmaması kabul edilebilir bir durum değildir. Eskişehir – İstanbul Havalimanı uçuşları haftada en az 2 kez olarak başlamalıdır.”
“Hasan Polatkan Havalimanı 2022 yılında, pandemi döneminde 117 bin yolcuya hizmet vererek rekor kırmıştır. Bu tablo, Eskişehir’in havayolu potansiyelini açıkça ortaya koymaktadır. Bugün iş dünyamızın hız, erişim ve bağlantı ihtiyacı her zamankinden daha fazladır. İstanbul Havalimanı uçuşları yalnızca sanayicimizin değil, aynı zamanda turizmin, öğrencinin, sağlık sektörünün ve tüm şehrin ortak talebidir. Bu uçuşların olmaması, yerli yabancı Eskişehir’e yatırım yapan binlerce firmaya ve şehrin büyüme potansiyeline engel olmaktadır. İlgili kurumların ve havayolu şirketlerinin artık bu talebi görmeleri gerekmektedir. Sanayisiyle, ihracatıyla ve ekonomisiyle Türkiye’ye değer katan Eskişehir, hak ettiği ulaşım imkanlarını talep etmektedir.”
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın ortaya koyduğu verilere itiraz etmek olanaksız…
Uçak seferleri Eskişehirlilerin ortak talebidir.
Aynı zamanda da Eskişehir’in hakkıdır.
Gerçi Eskişehir’in hakkı olup da teslim edilmeyen çok şey var.
‘’Üvey evlat muamelesi’’ varken bu hakkı teslim edilir mi?
Hiç umudumuz yok.
Keşke yanılsak…