Eskişehirspor Saint Johnstone maçlarının aksine Marsilya karşısında Avrupa takımı edasında futbol oynadı. İlk yarıda vasatı aşamayan Kırmızı Şimşeklerin ikinci yarıda ki ortaya koyduğu mücadele ve başkaldırış mükemmeldi. Sahada futbolcular, tribünde ise taraftarlar dün gece ki futboldan keyif aldılar.
Marsilya karşısında aslında beklediğimiz Eskişehirspor'u bulduk. Kırmızı şimşekler ilk yarıda çok iş yapmaya çalışan fakat hiçbir şey yapamayan çekingen bir haldeydi. Bunda Fransız ekibini gözümüzde büyütmenin etkisi de vardı sanırım. İkinci yarıda kalesinde golü gören Eskişehirspor bir anlamda kabuğunu kırdıktan sonra daha kendinden emin bir futbolla beraberliği yakaladı ve hatta galibiyeti kaçırdı.
Asıl güzel olan Atatürk Stadında tam bir şenlik havası vardı. Eskişehir insanı Avrupa Kupası oynamanın keyfini doyasıya yaşadı. Dün gece tribünde ki sevgiye karşılık vermeye çalışan futbolcular ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Sahada takım anlamında tek yürek, mücadele anlamında ise çok yürektiler.
Bu tip maçlarda takım hakkında detaya girmek gelecek açısından fazla bir şey vermez. Çünkü böyle maçlarda zayıf olarak gösterilen takımlar her zaman biraz daha fazla performans ortaya koyar. Eskişehirspor'da bunu yaptı. Taraftarda sahada iyi niyetini ortaya koyan futbolcularını maç sonunda bağrına bastı.
Daha önce dediğim gibi Avrupa'da tur atlamak bu yönetim şekli olduğu sürece Eskişehirspor'un geleceğine bir şey katmayacak. Bu nedenle dün akşam olduğu gibi Avrupa macerasından keyif almaktı mühim olan. Kırmızı siyahlılara gönül verenlerde bunu yaptılar. Dün akşam yüreğiyle oynayan futbolcularında yapması gereken, Marsilya'da da aynı şekilde tekrarlamaktır. Sonuç ne olursa olsun bu şekilde oynadıkları sürece bize düşen ise onlara sahip çıkmak olacaktır.