31 Mart yerel seçimlerinin etkileri devam ediyor.
Kazanan neden kazandı, kaybeden neden kaybetti sorguluyoruz.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce en büyük kazananlardan oldu.
Ünlüce’nin sakin tavırları da kazanmasındaki en büyük etken diyebiliriz.
Muhalefet etmekte ya da eleştirilere yanıt vermek te biraz yetersiz kaldı demek de doğru olabilir.
Muhalefet etmeyi “kavga” etmekle karıştıran bir cenah da var.
Elbette siyasi nezaket içerisinde bir süreç yürütmek doğru olabilir ancak bazen verebileceğin “okkalı” bir yanıt da halk için bir gereksinimdir.
Ayşe Ünlüce’yi kazandıran en büyük etken nezaket içerisinde yürüttüğü politikalar olmadı.
Ünlüce’ye kazandıran tek neden verdiği ve çevreye yaydığı “güven” oldu.
Hayalperest vaatler sunmadı.
Akla yatan, yapılabilir, gerçekçi vaatlerle geldi.
Mütevazi tavırları da halktan biri olduğunu gösterdi.
İnandırıcı oldu.
Samimi durdu.
Gerçekçi konuştu.
Halk değişimden ziyade m huzurum bozulmasın istedi.
Fark attıran sebeplerden biri de o oldu, halk Ünlüce’de huzuru buldu.
Eskişehir sokaklarında çöp konteynırlarından topladıkları atık maddeleri satarak hayatlarını kazanan işçiler, topladıkları kâğıtların, plastik ambalajların, karton kutuların yanı sıra ekmek parasını da çöpten çıkartıyor.
Adalar’ın ortasında geri dönüşüm kutusunun içerisinde malzeme arayan bir kadın emekçi objektiflerimize böyle yansıdı. Geri dönüşüm kutusunun içerisine adeta sarkan ve ayakları yerden kesilen kağıt toplayıcı, erken saatlerden itibaren çalışmaya başlıyor.
Yan tarafına bıraktığı arabasına astığı çantayla yürekleri burkan bu manzara, “Yaşamaya direnen hayatları” anımsattı.
ÇÖPTEN EKMEK PARASINI ÇIKARIYORLAR
1 Mayıs’a sayılı günler kaldı.
Geri dönüşüm emekçileri…
Yaşam mücadelesi veriyor.
Çöp konteynırlarından topladıkları atık maddeleri satarak hayatlarını kazanıyorlar.
Üstelik çoğu kişi tarafından dilenci yaftasına da uğruyorlar.
Tek dertleri ekmek parası.
Hiçbir sosyal güvenceleri yok.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yoldalar.
Sokak sokak geziyorlar.
1 Mayıs öncesi geri dönüşüm emekçilerinin görülmesi, sesinin duyulması gerekiyor.
Sokak ortasında duruyorlar ancak fark edilmiyor.
Bu 1 Mayıs en başta onlara selam olsun.
