Partilerin milletvekili aday listeleri açıklanınca, ortalık ayağa kalktı.
Özellikle AKP,CHP ve MHP nin liste başlarına adeta paraşütle inmiş isimleri görenler, adeta deliye döndüler.
Sanki ciğerleri sökülmüşçesine bağırmaya başladılar.
Hemen hemen aynıydı üç partide ki feryat.
-"Bu adam seçilir, bir daha gelmez" diye bağırıyorlardı.
-"Eskişehir'den aday adayı olanların günahı ne?" diye ortalığı birbirine katıyorlardı.
-"Bu heriflerin Eskişehir'de işi ne? Madem Genel Başkanlar için vazgeçilmez insanlar, o halde gidip İstanbul-Ankara'dan aday olsalardı ya" diye inletiyorlardı ortalığı.
Haklı oldukları için de, hak veriliyordu bağırıp çağıranlara.
Ama daha önce de yazdık.
Her aday listesi açıklandığında bu tür bağırış-çağırışların olabileceğini söyledik.
-"Ama en fazla bir hafta sürür. Sonra herkes kabullenir" demeyi de ihmal etmedik.
Çünkü...
Herkesin güç ve güçten yana olacağını biliyorduk.
Geçmişte de çok örneğine bizzat tanık olmuşluğumuz vardı.
Dün, ne denli haklı olduğumuz çıktı ortaya.
CHP Birinci sıra adayı ve Genel başkan yardımcısı Süheyl Batum geldi Eskişehir'e.
Adeta Genel başkan gibi karşılandı.
Herkes tokalaşıp, öpüşme yarışına girdi.
-"Eskişehir'de ne işi var?" diyenlerden bazıları, altına sandalye çekme kavgasına tutuşuyordu neredeyse.
Hatta...
-"Ne iyi ettiniz de Eskişehir'den aday oldunuz" diyenler bile oldu.
Anlayacağınız o ki...
Parti içinde bağırıp çağıranlar, karınlarında ki gazla yaşamak yerine, gücün yanında olmayı tercih etmiş.
Tabi biz CHP yi görüp yazıyoruz bu yazıyı...
Yarın bir gün AKP ve MHP nin liste başı isimler de gelecek Eskişehir'e.
Tıpkı CHP de yaşanan film, o partilerde de yaşanacak.
Bu güne kadar "Bu adamların Eskişehir'de işi ne?" diye feryadı figan eyleyenler...
Bakarsınız, yatırıp kurban bile kesmeye kalkacak...
Ve siz de buna bir kez daha tanık olup;
-"Demek ki bu iş böyleymiş" diyeceksiniz...