Dün yeni tramvay hatlarının yapımına başlanacak olması nedeniyle görüşlerimizi sunduk.
Hizmetin Eskişehirliler adına son derece faydalı ve anlamlı olduğunu anlattık.
Daha sonra meselenin birde siyasi tarafına bakıp;
"Seçim öncesinde Büyükerşen'in bu projesi, CHP'yi AKP karşısında güçlü kılacak" dedik.
Ardından da; Başbakanın bugün geleceği Eskişehir ziyaretini öne sürüp;
"Büyükerşen seçimlerden önce, siyasi rakibine karşı tramvay projesi ile güç buldu.
Bakalım Başbakan bu gücü nasıl kıracak?
Miting meydanlarında Eskişehirlilere neler vaat edecek?
Hangi sözleri ile tramvay projesinin önüne geçebilecek?" demiştik.
K K K
Yazımız ile ilgili dün Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen aradı!
Yazdıklarımızın içeriği ile ilgili görüşlerini açıkladı.
Özellikle tramvay projesiyle ilgili siyasi görüşlerimiz üzerinde durdu!.
Çünkü Büyükerşen'e göre ortada başbakanın ki kadar bir güç yoktu!
Bu konuyu dillendirdi Büyükerşen.
"Ben bir belediye başkanıyım. Koskoca bir ülkenin Başbakanı karşısında nasıl bir güç olurum ki!" dedi.
Hemen ardından da; "Bir başbakan, bir belediye başkanını gücünü kırma noktasında dahi olamaz" diye de ekledi.
K K K
Yılmaz Hoca'nın söylediklerini düşündük bir süre!
Gerçekten de son derece haklıydı!
Hani biz Büyükerşen'i ve yaptıklarını kentte önemli bir beceri gücü olarak görüyoruz.
Ancak, birde işin karşı cephesi var!
O cephede de bu ülkenin başbakanı var!
Bir başbakan ile bir belediye başkanı kuşkusuz otoriter güç anlamında yan yana gelemez ve mukayese edilemez.
Bu nedenle başbakanın, Büyükerşen'in iş beceri gücünü kırma noktasını bir anlamda köşe yazısı esprisi olarak kullandık...
Gerçekten de öyle değil mi?
Büyükerşen tamam, kentlinin büyük saygı ve sevgi duyduğu bir isim.
Ancak işe siyasi güç anlamında baktığımızda, galiba her ikisini de bir hayli ayırmalıyız diye düşünüyoruz...
Doğrusu da bu olacak!