Belediye başkan adayları sinir ve sabır testine sokulmalı…

Yerel seçimler genel seçimlere benzemiyor.

Taliplisi çok olunca heyecanı da aynı oranda yükseliyor.

Tabi bu süre zarfından asparagas kulis bilgileri de kulaktan kulağa yayılıyor.

Büyükşehir, Tepebaşı ve Odunpazarı için talipliler biliniyor.

Bilindiği için de yakıştırmalar yapılıyor.

Bazen öyle isimler dolanıyor ki inanın mantığım almıyor.

Özellikle mi seçiyorlar acaba diye düşünüyorum, hani bir taktik falan mı?

İletişimi olmayan, iletişimi sıkıntılı olan, korku imparatorluğuna daha bürokratlık döneminde başlayan kişileri, meclis üyelerini vs. bir yerlere yakıştırıyorlar.

Hayır, bu isimler daha bürokratlık vs. görevlerinde egolarına yenilmiş!

Telefonla ararken ellerin titreyerek arıyorsun, birde belediye başkanı olduklarını varsayın!

Allah korusun!

Vallahi halkın sorunlarını dinlemek bir yana dursun, bir derdim var diye kapısına gitsen kovmaktan beter ederler!

Ne?

Birde üstüne eleştireceksin ha!

Sopayla kovalamazlarsa namerdim!

Yaparlar abicim, bu gözler neleri gördü o mu yaşanmayacak?

Bence aday adayları sinir ve sabır testine sokulmalı!

Testi geçenler “aday adayı” olmaya hak kazanmalı!

Yemin ederim!

Valla!

Bırakın testi geçmeyi, teste girmeye cesaret edemeyecekler, yarısı ilk turdan elenecek yani!

İçimiz rahat!

Bu test nasıl mı olacak?

Kısa bir süreç değil…

En az 2 aylık bir dönem…

Bürokratsa ya da hangi görevdeyse artık…

Sürekli yaptıkları işleri eleştireceksin!

Hatta biraz ipin ucunu kaçıracaksın.

Alay edeceksin, “Gördük yaptığın işi hahaha” şeklinde bile olabilir.

Üslubun özellikle sıkıntılı olması gerekiyor.

He dün alay etme evren cezasını verir diyordun diyenlere şimdiden yanıtımı vereyim!

Bu bir test!

Her türlü insanla karşılaşacaksın neticede, delisiyle de alimiyle de…

Tutumu nasıl olası durumlara karşı göreceksin.

Yine adaylara sürekli sıkıntı ve sorunlardan bahsedecek, dert yanacak, çözüm önerilerini dinleyeceksin.

Sırtını sıvazlayıp gönderiyor mu yoksa yüzü sinirden kıpkırmızı mı oluyor?

Bu detaylar önemli…

Sırtını sıvazlayıp yolluyorsa “belediye başkanlığı da” öyle geçecek demektir!

İş çözmez, gaz alır.

Ele…

Yüzü kızarıyorsa bilin ki “sopayla kovalama” ihtimali olanlardan…

Birde yutkunmaya dikkat!

Bakın bu çok önemli!

İşine gelmeyen bir şey söyledikten sonra yutkunmaya başlıyorsa, dişini sıkıyorsa, yüzü gözü bir acayip oluyorsa o kişi sinirlidir.

Sinirli kişi eleştiri falan kaldıramaz.

Egoistliğe de müsaittir!

Gerek yok…

Direk çizin üstünü!

He olgunlukta önemli bu sınavda?

Kaos ortamında tutumu nasıl?

Neticede belediye öyle güllük gülistanlık yönetilemiyor.

Zor süreçlerde nasıl tavır takınabilir?

Diktatörlüğünü mü ortaya çıkarıyor?

Kaosu büyütür mü olgunluğuyla azaltır mı?

Kaos üzerine kaos ekliyorsa sallayın onu da…

Birde bunlara formaliten aday tanıtım toplantısı yapacaksın:

“Adaysın ve kendini şu an halka tanıtıyorsun” de ve izle…

Kendisini belediye başkanı değil de “kahraman, popstar, Balkanların ve Ortadoğu’nun en karizmatik, yakışıklı ya da güzeli vs”. bir şekilde görüyorsa ve o imajla dolanmaya başlıyorsa on üzerinde sıfır de ve gönder…

Açıklama bile yapma!

Sonuç itibariyle…

Sınavı geçenler “aday adayı olmaya” hak kazanmalı, listeler genel merkeze iletildikten sonra da ayıklanmış listeden içinden “adaylar” belirlenmeli!

He yine belirlenecek aday herkesi mutlu etmeyebilir ancak her önüne gelen de kendisini potansiyel belediye başkanı görmemiş olur.

Tamam ya!

Biraz gülün gülerken de düşünün diye yazdım.

Bilimsellikten uzak tuhaf bir test oldu ancak parmak izi analiziyle çocukların yeteneklerini keşfeden kurumlar var!

Benim testi mi abes buldunuz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özge Zaim Arşivi