1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Ben Lütfü değilim diyorum, kimse anlamıyor.

İki gazete sahibi var. Çok güzel, şirin küçücük bir kasabada.
O kasabada çıkan gazeteler de belli... Yedi, sekiz gazete satışı var. Aşağı yukarı tirajları 400-300 civarında değişiyor.
Eski bir, gazeteciler cemiyeti başkanı da o ilçede yaşıyor. İki gazete sahibinden birinin yakını.
Bir gün, bir konu ile ilgili olmak üzere mahkemelik oluyor. Biri, diğeri hakkında dava açıyor. Gazete sahibine geliyor diyor ki; (diğer gazetenin sahibi ayrıca onun yakınıymış.) "Bir telefon açta, şu bizim adliyedeki uyuşmazlık sona ersin, davasından vazgeçsin" diyor. Gazetenin sahibi diğer gazetenin sahibine telefon açıyor. "Davayı geri alsın" diyor. O, ona söylüyor, o ona söylüyor, anlaşamıyorlar. Fakat bu arada, iki gazete sahibi de bu anlaşmazlık nedeniyle birbirlerine kızıyorlar.
Kızan gazetecinin, ertesi gün diğer gazete sahibi meslektaşı için kullandığı başlık şu: "Sen bir homoseksüelsin". Açıklıyor, diyor ki: "toplumu temizlemek için bunu yapıyorum, bu türlü insanlar toplumda olmasın. Hele bunlar gazete sahibi falan olursa, bu iş çok kötü olur".
İkinci gün o gazete başlığına diğer gazete sahibinin yanıtı. "Erkeksen muayeneye gel", alt başlıklarda yer alan da: "İkimiz birden gidelim, bir hastanede muayene olalım, kimin homoseksüel olduğu ortaya çıksın."
Kavga kızışıyor...
Üçüncü gün cevap, "erkeksen yıkık kaleye gel, yanına istediğin kadar adam al".
Diğer gazete sahibi bu başlığı görünce başka bir başlık kullanarak cevap veriyor, "Sen erkeksen rıhtıma gel, istediğin silahı kuşan da gel" diyor.
Bu kavgalar, bu şekilde artınca ve artık kamuoyu da rahatsız olmaya başlayınca eski gazeteciler cemiyeti de orada bir gazete çıkardığı için araya girmesini istiyorlar. "Araya gir de, bu kavga bitsin artık, akıl almaz şekilde birbirlerine hakaret ediyorlar".
Lütfü Bey de, kendi gazetesinde bir başlık atarak: "Artık, ayıp oluyor beyler" diyor ve gazetecilik anlamında bunun yapılmamasının gerektiğini anlatarak, gazetecilik mesleğinin kişilere hakaret etmek olmadığı konusunda bir başyazı yazıyor.
Birbirine sataşan iki gazete sahibi ve gazete, birbirlerinden habersiz ve birbirleri ile konuşmadan, Lütfü Beyin yazısının yayınlanmasından sonraki gün yayınladıkları gazetelerde aynı başlığı kullanıyorlar.
Başlık da şöyle: "SEN KARIŞMA LÜTFÜ!"
Bu olay Ödemiş'te yaşanmış.
Biz de internet aracılığıyla www.odemis.net adresine girerek öğrendik.
Birkaç gündür Basında yer alan olaylarla ilgili kesiliyor yolumuz.
-"Sen ne diyorsun bu işe?" diye soruyorlar.
Her defasında "Ben Lütfü değilim" cevabı veriyoruz.
Anlamıyorlar tabi...
Haa bu yazıyı niye yazdık.
-"Ben lütfü değilim" dediğimizde anlamayanlar anlasın diye elbette...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi