Bilgi dumana yenilmeden kendinize gelin!

Kıraat, “okuma” anlamına geliyor.

Kıraathane sözcüğü de “okumadan” türüyor.

Kahvehanelerin ortaya çıkmasındaki amaç sohbet ve eğlence mekânından sohbet ve okuma mekânına geçişi sağlamak…

Kıraathane ismi ise Osmanlı’nın son dönemlerinde yerleşmeye başlıyor.

Ancak gelin görün ki günümüzdeki kıraathaneler çoğunluğunu erkeklerin ele geçirdiği, sigara dumanından içeriye girilemediği, siyasi sohbet adı altında her türlü bel altı konuşmaların yapıldığı, argo sözcüklerin dilden dile yayıldığı, değişik türde oyunların oynandığı bir mekan haline geldi.

Hele ki birde “nargile” eklendi bu mekanlara…

Eskişehir’de de bu tarz mekanlara en çok Odunpazarı bölgesinde rastlanır…

Değişik değişik mekanlar var, giderseniz mutlaka rastlarsınız, nargile tüttürülür.

Bir ara kişinin siyasi görüşünü nargile içip içmediğinden anlıyordum.

Bir iki kere bu tuhaf mekanlara gittim de…

Sadece erkekler gitmiyor merak etmeyin.

Her an sıra gecesi yapılacakmış modunda bir dizayn var, Osmanlı mekanı havası yayılıyor, müşteri herkesi tanıyor, gururla sesleniyor garsona, “getirin kardeşim benim adımın yazılı olduğu nargileyi”, çalışan arkadaş da hazırlayarak getiriyor.

Herkes herkesle samimi ama kimse kimseyi tanımıyor.

Hatta isimli nargilesi gelince, yanındaki arkadaşa hava atanı bile gördüm.

Sonra siyasi muhabbet başlıyor.

Temeli boş olan bu sohbete, siyasi sohbet mi dersiniz artık dedikodu mu ona siz karar verin.

Bir iki kere sohbete dahil olmaya çalıştım, “sen kadın halinle ne anlarsın” der gibi baktılar.

He şimdi onlara haddini bildirmek vardı da…

Çok da yorum yapmadım.

Yorum yapamayacağımdan değil, gerek yok!

He okuma mı?

Hak getire!

Etrafta bırakın tek bir kitap, kitabın adının anıldığını görmedim.

Bir kitabı tartıştıklarına hele hiç şahit olmadım.

Erkek- kadın fark etmeksizin, nargileyi yanlarına alıyorlar, ağızları yamula yamula dumanı üflüyorlar.

Ama gururlular.

O derece ilgi alanımdaydı bir ara, çünkü hayatımda gördüğüm en tuhaf ortam, size bununla ilgili bir kitap yazarım, o derece doluyum.

Nargile adı altındaki bu tuhaf kıraathaneler beni deli ediyor anlayacağınız…

Bir kere sağlığa zararlı, ha bire içine çekiyorlar.

Zararlı desen anlamazlar, demeyin boşuna.

Etrafa yaydıkları dumanla kendisini karizmatik ve özgüvenli sanan bir kitleden bahsediyorum.

Ayy ben diyordum, damarıma basınca, döküldüm birden kusura bakmayın.

Konuyu TÜGVA kıraathanesine getirecektim, nerelere daldım.

Eskişehir halkı bir müzenin açılamadan kıraathaneye çevrilmesine en çok neden karşı çıktı biliyor musunuz?

Sebepleri elbette çoktur ama en gerekçeli olanı Odunpazarı’nın göbeğinde bulunan bu nargile cafelere benzeyecek endişesinden…

Bir müze nargileye cafeye döner mi?

Döner kardeşim, döner…

Gençlik artık kıraathanelerde kitap okumuyor eyyy halkım, nargile içiyor!

Bilgisiyle değil dumanıyla hava atıyor.

Çok okuyan değil, dumanı çok tüttüren kazanıyor!

Bu sebeple derhal bu uygulamadan vazgeçin!

Bilgi dumana yenilmeden derhal kendinize gelin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Özge Zaim Arşivi