
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
BİLİŞİM VADİSİNİN KAÇMASINA O KADAR DA ÜZÜLMÜYORUZ
En meşhuru ABD'de ki Silikon vadisi!
Rusya, Fransa ve Dubai'de kurulu olanı da var.
Milyonlarca metrekarelik alan üzerine kurulu tesislerde, belki de dünyanın geleceği planlıyor.
Gelişen ve geliştirilen teknoloji ile yıllar sonrası şekillendiriliyor.
En özeti de şu;
'Düşünce geliştirme ve yaşamı yenileme merkezi'
Geleceğin böyle merkezlerden şekilleneceği gerçeğini Türkiye hızlı yakaladı.
Benzer bir projenin hayata geçirilmek istenmesi de heyecan yarattı.
Çünkü;
Bırakın içerisinde yapılacak işi;
Başlı başına 8 Milyar Doları bulan yatırım hacmi ile kurulacağı yere çok fazla değer katabilecekti.
Ve böyle bir merkezin kendi bünyesinde kurulması için pek çok kent sıraya geçti.
Bizce de yapıldığında kendisine çok yakışacağını düşündüğümüz;
Diğer rakiplerine göre, bu konuda alt yapısı oluşmuş ve böyle bir üssü kaldırmaya hazır Eskişehir'de, en önce hükümetin kapısını çalanlar arasında oldu.
Hemen sonrasında da sıraya İzmir'den, Kocaeli'ne, Bursa'dan İstanbul'a kadar sanayide isim yapmış kentler girdi.
Eskişehir sahiden de, bu projenin kurulması için en uygun kentlerin başında geliyordu.
Her geçen gün gelişen ve büyüyen üniversiteleri, teknolojinin yeni nimetlerine ve yeniliklere açık toplumu, sanayi kültüründeki birikimi ve yeni yatırımlara aç bir kent olması nedeniyle;
Eskişehir bu merkez için önemli bir potansiyel olarak karşımızda duruyordu.
Buna karşın merkezin Eskişehir'e alınması için yapılması gereken başka şeylerde vardı elbet.
Bunların en başında Ankara'da yapılması gereken siyasi kulis ve bu işe karar vereceklerde oluşturulacak siyasi baskı.
Tüm bunlar ne kadar gerçekleştirildi bilemiyoruz.
Konuyla ilgili Ankara'da yapılanlardan bilgimiz olmadığı için, merkezin kaybedilmesinde 'şunların suçu var' da diyemiyoruz.
Ancak,
Bildiğimiz bir şey var.
Bu konuda hükümet yetkililerinin büyük bir baskı altında kaldığı gerçeği!
Bu baskının sadece Eskişehir'den değil;
Hükümetin içerisinden bile diğer kentlerin vekilleri olan önemli isimlerden geldiği!
Eğer bu baskı oluşturulmasaydı, ilgili bakanlık vadinin kurulması için belirlenecek yerin kararını kendi tasarrufundan çıkarmazdı.
Yani;
Öyle görünüyor ki, hükümet kimseyi incitmeden, kimseyi kırmadan bu işi çözme yoluna gitmiş.
Ve bağımsız bir araştırma şirketini, yerin belirlenmesi için görevlendirmiş.
Böylece, 'bizim istediğimizi yapmadınız' baskılarından da kolayca sıyrılmış.
Zaten bu devasa projenin yerini belirlemek başka türlü imkansız bir hale girebilirdi!
Araştırma şirketinin verilere dayalı araştırmasında, İstanbul açık ara fark atıyor diğer kentlere...
Üniversite sayısından tutunda, yıllık yayınlanan bilimsel çalışmalara varan sayılardaki çokluk, böyle bir farkı ortaya çıkarıyor.
Durum böyle olunca da, Bilişim Vadisinin İstanbul'da kurulması kaçınılmaz oluyor.
Şimdi hükümet bu projeyi İstanbul'a yapmak için kolları sıvadı.
Ancak onun öncesinde TBMM'de teknoloji merkezlerinin yeniden düzenlenmesi işini görüşecek.
Bu merkezlerin daha faydalı olarak kullanılmaları ya da bölge sanayilerine daha çok artılar kazandırmalarını sağlayacak düzenlemeleri yapacak.
Ardından da;
Hem Bilişim Vadisini İstanbul'da kuracak, hem de yeni düzenlenmiş halleri ile teknoloji merkezlerini bu vadiye bağlı bir şekilde çalışmasını sağlayacak.
Ve bu sayede bölgesel kalkınma için de önemli bir adım atılmış olacak.
Belki de bu işin Eskişehir ayağı, uçak sanayinin geliştirilmesi ve buna bağlı yeni teknolojilerin üretilmesi için, bir üs halini almış olacak.
Tüm bunları bir araya getirdiğimizde Eskişehir'in bu işi kapamamasına çokta fazla üzülmüyoruz.
İşe ülkenin kazanımları tarafından baktığımızda, böylesine stratejik bir merkeze ülkemizinde sahip olmasına seviniyoruz.
Elbette gönül ister ki, vadinin ana üssü Eskişehir olsaydı.
Geleceğin teknolojileri Eskişehir'den üretilseydi.
Ama olmadı.
Eskişehir bir rüyadan daha uyandı ve büyük bir balık kaçırdı.
Ancak ilk kez kaçan balığın büyük olmasına çok üzülmüyoruz.
Hatta bu önemli merkeze Eskişehir'den de destek verileceği için seviniyoruz...