2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

BİR ESKİŞEHİRSPOR-GALATASARAY MAÇI VE ESKİŞEHİRSPOR GERÇEĞİNİN TÜRKİYE'YE YANSIMASI!

Koray'ın attığı ilk golü izleyin...
Elle kolla, nasıl aldıysa aldı topu önüne, ne önemi var!
Ancak metrelerce geriden gelip, o topa yüreğiyle girmek kolay değildir.
Hele hele;
Topu önüne aldıktan sonra, milyonlarca Euro'luk futbolcuları ardına katıp;
Önce başını kaldırıp, kaleye baktıktan sonrada, o ayak içini vurmak hiçte kolay değildir.
Bu iş ekonomiden önce yürek işidir, önce buna bakalım.
Daha sonra Türk futbolundaki acı kabullenmeleri!
İstanbul takımlarının egemenliğini yahutta tekdüzeliği kabullenmiş Türk futboluna...

Galatasaray'ın liderlik koltuğunda oturması elbet doğal...
Güçleri, takım değeriyle eş değer.
Şampiyonda olabilirler.
Ancak;
'Futbol Eskişehir'de oynandığı gibi olsa keşke' demekten kendimizi alamıyoruz bu noktada.
Taraftar gücü.
Kent potansiyeli.
İnanmışlık.
Saha avantajı.
Vs.
Ancak ülkemiz futbol gerçeği, bundan çok ötede duruyor!
Daha doğrusu ülke futbolu, hem Eskişehir gerçeğinden, hem de Eskişehirspor gerçeğinden çok uzakta ne yazık ki!
Böyle olduğu sürece de, Türk futbolu birkaç takımın hegemonyasına mecbur olduğu gerçeği, gözümüzün önünde durmaya devam eder..

'Bu tabu yıkılacak mı?' sorusunu neden ulusal basın çok konuşmaz, bunun cevabı aslında herkesçe bellidir.
Çünkü belirli kesimler için, bugünkü futbol düzeni, düzenin devamını sağlar.
Devam eden düzen ise, malum kesimin işine gelir.
Ancak;
Önceki günkü Eskişehirspor'un ortaya koyduğu gerçek;
Aslında artık bazı şeylerin değişme vaktinin geldiğini çok rahat ispatlar bize.
O gerçekte, çok ilginçtir ve de çok kolaydır aslında!
Bakın bunu size anlatalım...

Belki de bu yıl süper ligde oynayan takımlar, bugüne kadar istemedikleri kadar ligde kalmayı arzuluyor.
Çünkü;
Yeni sezonla birlikte sadece yayın gelirleri, bir Anadolu kentinin dudağını uçuklatan cinsten olacak.
Anlayacağınız;
Eskişehirspor'un kapısını açtığı bir 'İstanbul bir hegemonya değildir' edebiyatına direk giriş şansı var.
Çünkü bu kez Eskişehir'in açtığı yol, ekonomi ile bezenecek.
Kısaca düzen değişecek, yeni bir Türkiye futbolu ortaya çıkacak.
Anadolu'daki inanmışlığa birde ekonomik güç eklenecek.
Bu arada Eskişehirspor ne olacak diye sorarsanız;
Bunun cevabı önceki akşamda gizliydi!
Bu sonucu kestirmek ve o sonucu şimdiden görmek hiçte zor olmasa gerek.

Herkese yeni bir İstanbul takımı zaferi kutlu olsun!!!
Ancak yinede önceki geceki maçın teknik yorumuna girmeden edemiyoruz.
Mesela;
Koray'ın hangi mevkide oynadığını çözen oldu mu maçta?
Sağ açık desen değil, sağ iç desen değil.
Peki, nerede oynadı var mı çözen?
Bu da bir Rıza Çalımbay taktiğinden başka bir şey değildi elbet.
Güçlü, koşan, rakibini yıldıran bir futbolcunun, rakip yarı sahasında böylece serbest oynatılması ne kadarda akıllıcaydı!
Oysa herkes, Eskişehirspor orta sahasının büyük boşluklar vererek, rakibin o bölgede topa hakim bir şekilde maçı tamamladığını düşünüyor, değil mi?
Aksine;
Eskişehirspor kendi ön tarafında iyi bastı, sıkı bastı.
Koray sadece destek verdi.
Kendisine bahşedilen yeteneği ile de golleri atması, ne de güzel oldu.

Koray'ın müthiş gollerine ilaveten söyleyeceklerimiz şunlardır;
Öncelikle Mehmet Yılmaz, artık korkularını bir kenara bırakmalı tespitini öne çıkarmalıyız.
Daha önceden neredeyse rakibini ezip geçen Mehmet'in ürkek tavrı artık bitmeli.
Bunun dışında, Arda ile oynayan Sezgin ve Keita ile oynayan Nadareviç'e ayrıca kutlama göndermeden olmaz.
Bunun dışında;
Doğa güzel iş çıkardı, Alper oyunu iyi takip etti.
İkisi de çok faydalıydı...
En güzeli de Vucko'nun performansı oldu.
Şişirilen her topu aldı, aldığı ile bırakmadı oyuna dahi soktu topu.
Kısaca;
Rıza hoca kime ne görev verdiyse iyi yaptı.
Üç punda iyi oldu.
Daha da iyi olacak, hem de çok iyi olacak!
Hele hele seneye...

Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi