Her seçim öncesi pek çok kişi milletvekilliğini arzular.
Hatta bu iş arzuları bile aşar!
Ankara'da parti yönetiminden birisi ile görüşen, Eskişehir dönüşü kesin listede görür kendisini.
Bu durum her seçim öncesinde pek çok kişi için geçerlidir.
Çünkü her isim için genel merkezde illa ki birileri vardır.
Ve o kişi ile yapılan görüşme yüzde yüz olumlu geçmiştir.
Sonuç ise bellidir.
Liste garantidir ve garanti olduğu içinde ona göre konuşmalar başlar.
***
Hayal kırıklığı ise listelerin açıklanması ile yaşanır.
Çünkü bahsettiğimiz kişiler, kendi isimlerini aday listelerinde göremezler.
Ankara'daki güvendiklerin dağlara kar yağmıştır!
Böyle olunca da, hevesler kursakta kalır.
Siyaset bir dönem kenara koyulur ve gelecek seçim beklenmeye başlanır.
Bazıları da aday olduğu partinin iktidar olmasının ardından yeniden Ankara'ya gidip;
'Ben vekil adayınızdım, söz almıştım ama listeye giremedim' der.
Daha doğrusu, 'Hani bürokrasinin bir kenarından bir şey istiyorum' demek istiyordur.
***
Neyse,
Lafı uzatmayalım.
Elbette 12 Haziran seçimlerinden beklentileri olanlarda var.
Çoğu kişi listelerde yer almayı umut ediyor.
Hatta yukarıda bahsettiğimiz gibi, vekilliğine garanti olarak bakanlar da var.
Hatta iş duyduğumuza göre, bu kez daha da ileri gitmiş.
Bazı isimler bakanlıkları bile paylaşmaya başlamış.
Meslek gruplarına göre, ilgili bakanlıklara kendilerini yakıştırıyormuş.
Anlayacağınız bu seçim hayallerin sınıra ulaştığı bir seçim olacak.
***
Tüm bu tablo altında ise tek dileğimiz, o hayallerin gerçeğe dönüşmesidir.
En azından bir Eskişehirli olarak, Eskişehir'den bir bakan hatta birkaç bakan çıkmasını nasıl istemeyiz ki!
Ancak gelin görün ki, siyaset fena bir şey!
Tıpkı yukarıda anlattığımız gibi, bir anda tüm hevesiniz listeler açılanlınca kaçıveriyor...