
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
"Birinci parti olur muyum?" hesabını CHP mi yapmalı?
Yayınlanma:
Seçim öncesi Eskişehir'de şu konuşulanlara bir bakın?
-"CHP Eskişehir'de birinci parti olabilir mi?" diye konuşuyor herkes.
CHP'liler bile "Acaba bu seçimde birinci parti olabilir miyiz?" diye birbirine soruyor.
Hâlbuki...
3 Belediyenin CHP'de olduğu Eskişehir'de bu sorunun hiç mi hiç sorulmaması gerekiyor.
Düşünün bir kere...
-Yeni bir seçim olmuş, Eskişehir'in merkezindeki en önemli 3 Belediye kazanılmış.
-İktidar partisine önemli bir oy farkı atılmış.
-Dış ilçelerden 2'si kazanılmış, birkaçı az bir oyla kaybedilmiş.
-Anketlerde iktidar partisinin oy kaybettiği ortaya çıkmış.
-Okullar açık olduğu için Üniversiteli gençlerin oy kullanacağı ve bundan da CHP'nin kazançlı çıkacağı konusunda herkes hemfikir olmuş.
-Partinin ilk kez insanların cebine dokunan bir seçim beyannamesi konuşulur hale gelmiş.
Tüm bunlardan sonra CHP'nin Eskişehir'de birinci parti olması ihtimali konuşulur mu?
Konuşuluyor işte...
Demek ki bunca avantaja rağmen hala CHP nin Eskişehir'de birinci parti olacağı konusunda şüpheler var.
Hala...
CHP'liler, Eskişehir'de birinci parti olacaklarından emin değil.
Ne diyelim?
Bugün için hala CHP'nin Eskişehir'de birinci parti olup olmayacağı tartışma konusuysa...
Bugün için hala CHP'liler bile "Eskişehir'de birinci parti olur muyuz?" endişesi taşıyorsa...
Bugün için hala iktidar partisinin Eskişehir'den birinci parti çıkma ihtimali ciddi ciddi konuşuluyorsa...
CHP açısından bir şeyler yanlış gidiyor demektir...
Öte yandan...
Bu kadar avantaja rağmen, CHP önümüzdeki seçimlerde Eskişehir'de birinci parti olamazsa...
Tek bir mazereti bile olmaması gerekiyor...
......
Bu bir siyasi hikaye değildir!
Dağda özgürce yaşayan bir inek, bir beygir, bir eşek, dağılıp insanların arasına karışarak ne yaptıklarını öğrenmeye ve beş yıl sonra buluşmaya karar verdiler. Her biri başka yöne yola çıktılar. Beş yıl sonra buluşma yerine önce inek ile beygir geldi. İkisi de perişan bir halde, zayıflamış, dişleri dökülmüş, kamburları çıkmış, adeta çökmüşlerdi. Beygir sordu: "Nedir bu halin inek?.." İnek iç çekerek anlattı: "Bu insanlar merhametsiz. Beni durmadan birbirlerine sattılar. Alan sütümü sağdı. Bir inek daha varmış, onu yanıma koyup çifte koştular, aç bıraktılar. Canımı zor kurtardım be kardeş..." Sonra beygir anlattı: "Benim de ağzıma bir demir parçası geçirdiler, ağzımı açamadım. Üzerime bindiler. O indi öbürü bindi, o indi öbürü bindi... Binmedikleri zamanlar zincire vurdular... Belim çöküp de onları taşıyamaz bir hale geldiğimde arkama kocaman bir araba bağladılar, bu sefer birçoğunu birden taşımaya başladım. Ben onları taşıdıkça kırbaçladılar. Canımı zor kurtardım yav inek kardeş..." Ve uzaktan eşek gözüktü. Eşek; ıslık çala çala, taşlara tekme ata ata geldi. Mutluydu. Şişmanlamıştı, tüyleri parlıyordu, gözlerinin içi gülüyordu, üzerinde lacivert takımlar vardı. İnek ile beygir, "Nedir bu halin, neler oldu" diye merakla sordular, eşek anlattı: "Bir memlekete vardım, birisi bağırdıkça insanlar onu alkışlıyordu. Ben de yüksekçe bir yere çıkıp bağırdım. Benim bağırmamı bilirsiniz, duyan benim yanıma koştu, duyan koştu. Onlar geldikçe ben daha çok bağırdım..." "Sonra?.." "Sonra beni başkan seçtiler..." "Yani sen başkan mı oldun?.." "Evet... Bir şey yapmama gerek kalmıyordu, ben bağırdıkça onlar 'Memleket seninle gurur duyuyor' diye alkışladılar. Yiyecek birçok şey vardı. Ben ise yedim ve bağırdım, yedim ve bağırdım..." "Pekiii... Senin eşek olduğunu anlamadılar mı?..." Eşek yanıtladı: "Anladılar anlamasına da iş işten geçmişti..."
NOT- Bu hikayenin partilerle, yaklaşan seçimle, adaylarla hiçbir alakası yoktur.
........
AKP'de 5 mayıs beklentisi
İktidar Partisi AKP'de hiç mi hiç hareket yok.
Seçim daha gündemde değilken mahalle temsilcilikleri açan, sandık görevlilerini üst üste toplayıp, eğitimler veren, mahalle mahalle toplantılar düzenleyen AKP sanki seçimi bitirmiş gibi.
Bazı aday adaylarının rutin ziyaret ve gezilerini de saymazsanız, seçime yönelik tek bir çalışma görmek mümkün değil.
Bunun tabii ki bir nedeni var.
Neden:" 5 Mayıs tarihine kadar hiçbir şey yapmayın" talimatı.
Daha önce de yazmıştık.
AKP nin Eskişehir'de anlaştığı firma, seçim çalışması ile ilgili bir yol haritası belirleyecek, bu yol haritası 5 Mayıs günü Bakan Nabi Avcı'nın da Eskişehir'de olacağı bir toplantı ile açıklanacak ve bu program üzerinden seçim çalışmaları başlatılacaktı.
Dolayısıyla AKP bu 5 Mayıs tarihi'ni bekliyor.
AKP haliyle de, Eskişehir'de bir aylık bir seçim çalışması planlıyor.
Artık bu çalışma müthiş bir seçim çalışması şeklinde mi olur?
Yoksa...
Hayal kırıklığı yaratan bir seçim çalışması mı olur? Bunu bilemiyoruz...
Bildiğimiz şu ki: AKP hiçbir seçim öncesinde, seçim çalışmalarını başlatmak için bu kadar geç kalmazdı...
..........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Büyük şirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili önemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar mühendislerinden birinin evine telefon eder. Karşı taraftan fısıldayan bir çocuk sesi - "Alo" der. Patron sorar: - "Baban evde mi?" Çocuk fısıldayarak cevap verir: - "Evet".Patron sorar: - "Onunla konuşabilir miyim?" Çocuk fısıldayarak cevap verir: - "Hayır".Patron şaşırarak: - "Peki annen evde mi?".Çocuk fısıldayarak: - "Evet".Patron: - "Peki onunla konuşabilir miyim?".Çocuk yine fısıldayarak: - "Hayır".Patron şaşkın: - "Orada başka kimse var mı?" - "Evet" der çocuk fısıldayarak. - "Bir polis memuru var".Mühendislerinden birinin evinde polisin ne işi olduğuna anlam veremeyen adam sorar: - "Memur beyle konuşabilir miyim?" - "Hayır" der ufaklık, şu anda meşgul".İyice meraklanan patron: - "Neyle meşgul?" Çocuk fısıldayarak cevaplar: - " Annem babam ve itfaiyeci amcalarla konuşuyor" Meraklanan ve endişelenen patron, telefondan gittikçe artan bir gürültu duyar: - "Bu ses de ne?.." diye sorar. - "Helikopter" der çocuk, hala fısıldayarak.Panikleyen patron: - "Neler oluyor orada" diye sorar.Çocuk hala fısıldayarak: - "Arama kurtarma timi geldi".Patron endişeli ve neler olduğunu bilememenin kızgınığı içinde: - "İyi de neyi arıyorlar...?".Küçük çocuk hala fısıldayarak ve kıkırdayarak cevap verir... - "BENİ..."