4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

BİRLİKTE BAŞARMAK...

AK Parti, Anakent Belediye Başkanı Adayı Sayın KARACAN, tanıtım toplantısında, etkili ve içerikli bir konuşma yaptı. Özellikle de ". Biz birlikte çalışacağız. Biz birlikte başaracağız. Biz birlikte bu ili daha iyi yarınlara, parlak bir geleceğe hazırlayacağız. Biz birlikte Eskişehir'iz." ifadeleri, yıllardır özlemini çektiğimiz sözlerdi. Ancak Belediye başkanları, birlikte başarmak içinde, çok iyi bir ekibe sahip olmak ve kentte, "TAKIM RUHU" nu, özellikle de "TOPLUM KATILIMI" nı, hayata geçirmek zorundadırlar.
Elbette" Biz birlikte çalışacağız. Biz birlikte başaracağız." sözleri, Eskişehir'de icraatta yansır mı, bekleyip göreceğiz. Ancak söylenmesi bile, başlı başına takdir edilecek sözlerdir. Çünkü Türkiye'de, her alanda söz sahibi olmuş iller, kentin sorunlarının çözümünde ve ilin menfaati olan gelişmelerde, etkinliklerde ve merkezi idareye karşı birlikte hareket ederek, her alanda ciddi aşama kaydettiler. Belediyeler, halkla birlikte, kentlerinin bugününü ve geleceğini belirliyorlar, sorunlarının çözümünü de, birlikte hallediyorlar.
Ziya Gökalp' ın söylediği gibi, "Düşünmek ve söylemek kolay, fakat yaşamak, hele başarı ile sonuçlandırmak çok zordur.
Tanıtım Toplantısında, Sayın KARACAN' ın, "şehirde azim var, cesaret var, çalışkanlık var, fedakârlık var, en önemlisi de geleceğe emin adımlarla yürüme kararlılığı var." sözleri, atalarımızın" un var, şeker var, yağ var ancak helva yok" sözünü hatırlattı. Elbette Eskişehir'de, her türlü imkân var ama helva yapacak ekip olmadı. O nedenle de geçmiş yıllarda, ülkemizin 6. kenti olan Eskişehir, bugün 27. sıradır.
Sayın KARACAN, "Bundan sonra, kenar mahalle, kıyıda kalmış ilçe, boynu bükük sokak kalmayıncaya kadar çalışmak, bizim boynumuzun borcudur. Artık değişim zamanı geldi. Eskişehir, herkesi kucaklayan, çağdaş ve yenilikçi, bir yönetim anlayışını hak ediyor. Bize düşen, Eskişehir'i dünya markası, bir şehir haline getirmektir." sözlerini, icraata geçirmek için de çok iyi "MECLİS ÜYELERİNE" ve "PROJELERE "ihtiyacı vardır.
Elbette siyasete, çok iyi "MECLİS " oluşturmak zordur. Çünkü Türkiye' de, Meclis üyelerinin belirlenmesinde, genellikle de Belediye başkanları değil, Siyasi parti yöneticileri, özellikle de liderler yetkilidir. Meclis üyesi seçerken de genellikle de mutabbıs (dalkavukçu) insanları tercih ederler veya bunlar, meclis üyelerinin tespitinde etkili olurlar.
Ülkemizde, özellikle de siyasi platformda, Mutabbıslar, her şart ve zeminde, adayların yanından ayrılamadığı gibi, kerameti de kendilerinde görüyorlar. Adeta tek seçici gibi, hareket ederler. Hatta adayları bile belirliyorlar. Büyük beklentiler içindeler. Daha da ileri giderek, aday olanları, vaatleri ile umutlandırırlar. Türk insanı, özellikle de siyasi parti yöneticileri ve liderler, artık gerçekleri görmelidir. Dalkavukçuluk, bir yozlaşma sürecidir. Bir kısır döngüdür de. Siyaseti, devleti ve politikacıyı da yozlaştıran bunlardır.
Aslına tarihin her döneminde olduğu gibi, çok partili dönemde de mutabbıslar (dalkavukçular) hep oldular. Görevlerini, çok iyi icra ettikleri için de, hep gözde olmayı becermişlerdir. Var olmaya da devam edeceklerdir. Ancak bu kişi/kişilerin, ne devlete ve millete, ne de halka ve siyasi partilere yararı yoktur. Ayrıca kişilikli ve vicdan sahibi, kişi/kişiler, asla MUTABBIS (dalkavukçu) olmazlar.
Belediye Başkan adayları, birlikte çalışacağı "MECLİS ÜYELERİNİ", en azından bir kısmını, seçmelidir. "MUTABBIS" insanlara, kesinlikle itibar edilmemelidir. Seçilecek meclis üyeleri, çevresine karşı güler yüzlü, saygılı, ciddî ve alabildiğine vakur. Sağlam karakterli, bilgili ve tecrübeli ve deneyimli, konulara hâkim, tutkulu ve coşkulu, takım ruhuyla hareket eden, halkın görüşlerini dikkate alan, kişilerden oluşmalıdır.
Belediye başkanları, başarılı olmak istiyorsa, " TAKIM RUHUNA " inanmakla kalmayacak, hayata geçirmek zorundadır. Ayrıca takım ruhu, her şeyden önce bir histir. Bu his, takıma ait olmayı, kendini güvende hissetmeyi ve takımı benimsemeyi gerektirir. Bundan dolayı, takım ruhuna sahip insanlar; sevgi, saygı, birliktelik, anlayış, yardımlaşma gibi konularda, her zaman destekleyici olmalıdır.
TAKIM RUHU" oluşturan kişi/kişiler başkalarının üzerinden prim yapmayı düşünmemeli, profesyonelliğinin yanı sıra, vicdanının da sesini dinlemelidir. Böyle bir atmosfer de bütün üyelerin işbirliği yapması ve uyumlu çalışmaları, sonucu oluşacaktır. Bu atmosferi yakalamış üyeler, "TAKIMI" oluşturan diğer üyelerle uğraşmamalı, küçük sorunlara veya olaylara takılmamalıdır.
Şu bir gerçek ki Belediye Başkanlarının başarısı, tespit edilen meclis üyelerinin performansı ve belediye sorunlarının çözümü için, üretecekleri projelerle de eşdeğerdir. O nedenle de "SEÇMEN" belediye başkan adayları yanında, " MECLİS ÜYELERİ" ni ve "PROJELERİ" ni değerlendirerek, tercihini yapmalıdır. Çünkü demokrasiler de sorunların çözümü," SEÇMENİN" elindedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi