1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Biz anlaşırız. Bizde sorun çıkmaz...

İktidar Partisi AKP de adaylar Genel merkez tarafından belirleniyor.
Teşkilatın ve mevcut milletvekillerinin de fikirleri alınıyor elbet ama, neticede son kararı Genel Merkez veriyor.
Genelde de...
Genel merkezin belirlediği isimlerle, teşkilat ve Milletvekillerinin istediği isimler pek birbirini tutmuyor.
-"Bunu nereden biliyorsun ki?" diyen çıkabilir.
Bunu biliyoruz çünkü geçtiğimiz milletvekili seçimi öncesi yapılan aday belirleme yöntemi bunu zaten açıkça ortaya koyuyor.
Hatırlayanlar bilecektir.
Aday belirleme öncesinde AKP teşkilatının fikrini alma adına ortaya bir sandık konulmuş ve temayül yoklamasında bulunulmuştu.
Bu yoklamada birinci çıkan isim, listenin 5 nci sırasında ancak yer bulabilmişti.
Netice olarak.
Parti Genel merkezinin sıralaması ile Teşkilatın sıralamasının ne kadar alakasız olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştı.
Bu defa da büyük ihtimalle böyle olacak.
Teşkilatın istediği adaylar farklı, Genel Merkezin belirlediği liste farklı olacak.
Bu da ister istemez parti içinde sıkıntı yaratacak.
İşte bu durumu sormuştuk geçtiğimiz günlerde gazetemizi ziyaret eden AKP il Başkanı Süleyman Reyhan'a...
-"Bizde sıkıntı olmaz. Aday konusunda herhangi bir sorun yaşamayız" dedi önce.
Ardından da...
-"Genel merkezin kendi kriterleriyle en iyi adayı belirleyeceğini biliyoruz çünkü" diye devam etti.
AKP de böyle bir inanış var.
-"Genel merkez en iyi adayı belirler" deniliyor ve buna inanılıyor.
Belki yürükten inanılıyor, belki de karşı çıkmamak adına inanmış gibi tavır sergileniyor ama...
Netice itibarıyla belirlenen adaya kimse ve yüksek sesle karşı çıkmıyor.
İşte bu yüzden İl başkanı Süleyman reyhan "Bizde sorun çıkmaz" derken haklı.
Çünkü...
Partide verilen kararları sorgulamak bile yanlış kaçıyor...
........
Herkes kendi işine baksın iyi de...
1991 seçimleri öncesi.
Türkiye genelinde Süleyman Demirel'in rüzgarı esiyor.
O sıralar SHP nin de, ANAP ın da durumu fena değil.
Ancak...
Yasağının kalkmasından sonra ki ilk seçimi olacağı için tüm gözler Süleyman Demirel ve partisi DYP üzerinde.
Seçimlerin yapılmasının bir hafta öncesinde televizyon programına çıkıyor Demirel...
Çıkmadan önce de Tarhan Erdem'in yaptırmış olduğu kamuoyu araştırmasının sonuçlarını alıp gidiyor kanala.
Tarhan Erdem'in yaptığı araştırmada DYP yüzde 25 ila 28 arasında çıkmış.
Demirel programda bu araştırmanın olduğu dosyayı elinde sallayıp;
-"Yüzde 40 ile iktidara geliyoruz. Bizi kimse durduramaz" diye bağırıyor.
Tarhan erdem, televizyon başında büyük bir şaşkınlık yaşıyor.
Nasıl yaşamasın ki? Araştırmayı yapan kendisi, araştırmada DYP için çıkan sonuç yüzde 25 ila 28 arası bir rakam. Üstelik bunun böyle olduğunu Demirel'de çok iyi biliyor.
O halde Demirel niçin ekranda "Yüzde 40 ile iktidara geliyoruz" cümlesini kurdu ki?
-"Herhalde rakamları karıştırdı" diye düşünüyor ve açıyor telefonu Demirel'e;
-"Efendim. Bizim yaptığımız ve size teslim ettiğimiz araştırmada DYP nin oyu yüzde 25-28 idi. Ama siz televizyonda yüzde 40 oyu telaffuz ettiğiniz. Ortada bir yanlış anlama mı var?" diye sorar.
Bunun üzerine Süleyman Demirel;
-"Herkes kendi işine baksın gardaşım" diyerek kapatıverir telefonu.
Kısacası...
-"Sen araştırmanı yapmış, bize teslim etmiş ve paranı almışsın. Geri kalan seni ilgilendirmiyor. Bundan sonrası benim işim. O yüzden herkes kendi işiyle ilgilensin" der açık açık Süleyman Demirel.
Şimdi bu durup dururken nereden mi aklımıza geldi?
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner "Afyonkarahisar'daki patlama ile ilgili doğruların ne olduğunu bilmek bizim de hakkımız" dedi ve Başbakan Erdoğan bundan bir gün sonra açıklama yapıp;
-"Herkes kendi işine baksın" diye cevap verdi ya...
İşte oradan çağrıştırdı...
.......
Siyasetçileri yatak
odanıza sokmayın...
Önceki gece bir Oda Başkanının oğlunun nikâh töreninde yaşanmış olay.
Nikahı Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç kıymış.
Aynı törende AKP Milletvekilleri Nabi Avcı ile Ülker Can da varmış.
Nikahı kıyan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç jest olsun diye gençlerin evlilik cüzdanını Nabi Avcı'ya uzatıp;
-"İsterseniz Evlilik cüzdanını da siz takdim edin" deyince, Ataç'ın uzattığı evlilik cüzdanını alan Nabi Avcı;
-"İsterseniz cüzdanları Ülker hanım versin" diyerek bir jest de o yapmak istemiş.
Ancak...
Evlenen gençlere verilmek üzere cüzdanı alan milletvekili Ülker Can, diğer eline de mikrofonu alıp, Başbakan'ın hemen her nikâh töreninde söylediği üç çocuk meselesini dillendirince, Ahmet Ataç daha fazla dayanamamış.
Yeniden mikrofonu alıp, evlenen çifte ve salonda ki davetlilere hitaben;
-"Biz her kıydığımız nikah töreninde evlenen gençlerimize 'Bakabileceğiniz kadar çocuk yapın' diyoruz. O yüzden, siz bu tür 'üç çocuk Beş çocuk' söylemlerine çok itibar etmeyin. Daha doğrusu, siyasetçileri yatak odanıza sokmayın" deyince, salonda büyük bir alkış kopmuş.
.......
Biraz da
gülmek lazım
Temel ile Dursun Almanya'ya gitmeye karar vermişler.
Bir de bakmışlar ki , o dönemde Almanya'ya beleşe inek alınıyor. Bunlar inek postu ile inek kılığına girmişler.
Temel arkaya, Dursun da öne geçmiş.
İkisi uçağın kargo bölümüne girmişler.
Bunlar acayip hareketler yapıp görevlinin dikkatini çekmişler.
Görevli de bunların gerçek inek olup olmadığını kontrol etmek için önlerine su ve ot koymuş. Temel arkada olduğundan ot ve suyu Dursun yemek zorunda kalmış.
Temel de bu duruma bir hayli gülmüş ve "İyi ki öne geçmemişim" demiş...
Dursun buna çok sinirlenmiş ama 5 dakika sonra başlamış gülmeye...
Temel de ona neden güldüğünü ne gördüğünü sorunca
Dursun cevap vermiş:
ÖKÜZ getiriyorlar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi