Bir tabloyu şehrin en kalabalık yerine koysanız ve yanına da kırmızı bir kalem koyup, insanların beğenmediği yerlere çarpı koymasını isteseniz, o tablo çarpı işaretleriyle dolar.
Ama...
Aynı işlemi, tabloda beğenilen yerlerin işaretlenmesi için isteseniz, kimse tabloya dokunmaz.
Hayatlarında Resim yapmamış insanlar tabloyu eleştirirler ama, yapıcı olmak eğitimi gerektirir.
Kısacası...
Emeğin karşılığı; ne yaptığından haberi bile olmayan insanlardan alınamaz.
Lafı getirmek istediğimiz kişi, Vali Kadir Koçdemir.
Eskişehir'e gelip, göreve başladığı günden bu yana geziyor.
Dernekler, Oda'lar, Resmi Kurumlar, özel kuruluşların neredeyse tamamını ziyaret etti.
Mahalleleri, okulları dolaşmaya başladı.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu güne kadar alışılmamış bir yöntem uyguluyor.
Bilebildiğimiz kadarıyla, gittiği yerlere sırf ziyaret amacıyla da gitmiyor.
Hem bilgi alıyor, hem de düşüncelerini dile getiriyor.
Aslına bakarsanız, çoğu Vali bugüne kadar makam odasında yapmaya çalıştı bu işi.
Hep o'na gidilirdi.
O yüzden çoğu vali, halktan kopuk olmakla eleştirildi.
Yine o yüzden...
Pek çok vali'nin ismi vatandaş arasında duyulmadı.
Bu yöntemi uygulayan valiler için sık sık "Sırça köşkte" benzetmesi yapıldı.
O yüzden, Vali Koçdemir'in uyguladığı ve pek çok kişinin de dikkatini çeken yöntem bu yönden önem taşıyor.
Netice itibarıyla...
Bazı eleştiriler olsa da, bize göre doğru olanı yapıyor Koçdemir...
Zira...
Makamında oturup sadece kapısını çalanlarla görüşmekten kat be kat iyidir yaptığı.
Hiçbir şey olmasa bile...
Kurum ve kuruluşlar Vali görüyor...