Galatasaray Süper ligin şampiyonu olunca, Eskişehirspor taraftarları şehri müdafa altına almışlar.
İlk hedefleri Barlar sokağı olmuş Eskişehirspor taraftarlarının.
Ne Galatasaraylıların şampiyonluk sevincine izin vermişler sokakta, ne de Fener ve BJK lilerin üzülmelerine.
-"Burası Eskişehir. Sevinilecekse de Eskişehirspor için sevinilir, üzülünecekse de Eskişehirspor için üzülünür" demişler.
Bu arada tatsız olaylar da olmuş.
Eskişehirspor haricinde üzerinde başka takımın formaları bulunanlar tartaklanmış.
Polisle itiş kakış başlamış.
Polis zaman zaman biber gazı sıkmak durumunda kalmış.
Hatta.
Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş bayrakları yakılmış.
Maçtan günler önce uyardık.
-"Burası Eskişehir. Sevincinizi de üzüntünüzü de kontrol edin" dedik.
Bazı hassasiyetler vardır.
Bu hassasiyetlere rağmen bir eylem içine girerseniz, sonucun ne olacağı bellidir.
Eskişehir'in en büyük hassasiyeti kuşkusuz Eskişehirspor'dur.
Eskişehirspor'un galip geldiği bir günün akşamında, başka bir takımın şampiyonluğuna seviniliyorsa, işte o hassasiyet ortadan kalkmış demektir.
Nitekim önceki akşam Eskişehir'de böyle olmuş ve Eskişehir'in hassasiyeti harekete geçmiştir.
Şimdi kimse, demokrasiden, 21 nci yüzyılda yaşadığımızdan ve yapılanların büyük bir zorbalık olduğundan falan bahsetmesin.
Kimse de faturayı Eskişehirspor'un taraftarına falan çıkartmaya kalkmasın.
Eskişehir'de önceki gün yaşananlar, hemen her ilde yaşanabilecek olaylardır.
Düşünün bir kere...
Önceki günkü şampiyonluk maçını biz oynamış ve kazanmış olsaydık, İstanbul'da bize şampiyonluk sevincini yaşatırlar mıydı?
Yoksa...
Kupayı otobüsün bagajına koyup, İstanbul'dan öyle postalarlar mıydı?
Ne dersiniz?