Rıza hocanın geçmişte Eskişehirspor için yaptıklarını hep takdir edenlerdeniz.
Bunu sürekli buradan dile getirmiş;
Rıza hocaya güvenilmesi gerektiğinden hep söz ederek, hocanın arkasında durmuştuk!
Hatta lige sadece bir puanla başlayabilen bir ekibin hocası olarakta yine kendisine zaman verilmesini;
Yönetimin kötü gidişatta sazı eline alması gerektiğini, hocanın da artık akıl almaz hataları kenara koyması gerektiğini ifade etmiştik.
Ancak Sivas maçı ile birlikte gördük ki, garp cephesinde değişen hiçbir şey yok!
Sahaya sürülen 11'den tutunda, takıma oynattırılmak istenen sisteme kadar hatalar zinciri birbirini izledi.
Geçen hafta Trabzon'dan 6 yemiş Sivas, Eskişehirspor'u bir sağa, bir sola peşinden sürükledi.
İşte o anlarda içimiz acıdı, Sivas'ta düştüğümüz o hale bakıp yüreğimiz burkuldu.
Eskişehir'den kilometrelerce yol teperek oraya giden fedakâr taraftarda aynı şeyleri hissediyordu o anlarda.
Acısını da 'istifa' sesleri ile dile getiriyordu...
***
Ama ne var ki Rıza Çalımbay, bütün hatalarını bir kenara koyduktan sonra;
Asıl hatasını yapıyordu maç sonunda!
O güzel taraftara, görevini öğretmeye kalkıyor, yaşadıkları hislerle adeta dalga geçiyor;
"Böyle taraftarlık olmaz" deme cüretini gösteriyordu.
Ayıp ettin Hocam, ayıp ettin!
Büyük hocalar yeri geldiğinde kamuoyu baskısını da sırtlamasını bilir!
Size sahip çıkılırken iyi de, şimdi mi kötü oldu bu taraftar!
Kusura bakma hocam ama;
Böyle taraftarlık olmazsa, böyle de hocalık olmaz!
Basından da kişisel destek istememişsiniz.
Elbette isteğinizi hemen yerine getiriyoruz.
O halde bundan sonra size ancak şans dileğinde bulunabiliriz.
Çünkü ortada başarı dilenecek ne takım, ne futbolcu, ne de ekip bıraktınız...
NOT; Sivas maçının son dakikasında atılan gol, içimizi ferahlattı. Yarın gazetemizin spor ekinde dilimiz döndüğünce teknik yorumları ve Gaziantep maçı için yapılması gerekenleri konuşalım. Elbette Rıza hoca 'böyle gazetecilik olmaz' demezse...