1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bu günün kudretli isimlerini, yarın nasıl anacağız? İşte mesele bu...

Bundan 20-25 yıl öncesinde, Eskişehir'de Mustafa Balcılar, İsmet Oktay ve Cemal büyükbaş'ın boruları öterdi.
Çünkü Anavatan Partisi iktidar olmuş, Cemal büyükbaş Bakan, Mustafa Balcılar sağlık komisyonu başkanı, İsmet Oktay da milletvekilliğinin yanı sıra parti yönetiminde yer almıştı.
Şehir onlardan sorulurdu adeta.
Bürokrat atamalarından tutun da, kamu kurumlarına işçi olarak kimlerin alınacağına bile onlar karar verirdi.
Öylesine itibar görüyorlardı ki Eskişehir'de, her katıldıkları toplantıda çevreleri insan kaynardı.
İyi hizmetleri de oldu, partizanca davranışları da.
Bu gün bu üç isim, yaşı 40'ın altında olanlar için hiçbir anlam ifade etmiyor.
40'ın üzerinde olanlar da hatırlamakta zorlanıyor.
Unutulup gittiler çünkü.
Hâlbuki o yıllarda sanki yaşamlarının sonuna kadar güç ve ihtişamı sürdürecek gibilerdi.
15-20 yıl öncesinde ise...
Hüsamettin Cindoruk, İbrahim Dedelek, Demir Berberoğlu, Fevzi Yalçın dönemi başladı.
Düşünsenize...
Hüsamettin Cindoruk Meclis Başkanı, İbrahim Dedelek sırasıyla Genel Başkan Yardımcısı, Grup başkan vekili ve Bakan.
Demir Berberoğlu insan Hakları komisyon Başkanı, Fevzi Yalçın parti Teşkilat başkanı...
Bıçaklarının her iki tarafı da kesiyor anlayacağınız.
Onlardan habersiz hiçbir şey olmuyor şehirde.
Daha doğrusu, onların istemediği hiç bir şey olmuyor.
İstekleri emir gibi, masaya öyle bir vuruyorlar ki, sıkıysa yapılmasın.
Çevrelerinde insanlar dolu.
İtibar deseniz;o'na keza...
Büyük hizmetleri de oluyor Eskişehir'e, tepki çeken davranışları da...
Eskişehir'in büyük bir çoğunluğu hatırlıyor o yılları.
Bu isimleri de iyi biliyor.
Ama neticede şimdi yoklar.
Ellerinde o muhteşem kudret yok.
Normal bir birey olarak yaşantılarını sürdürüyorlar Eskişehir'de.
Bundan 8-9 yıl önce Murat Mercan konuşuluyordu her yerde.
Ak Parti kurulmuş, kuruculardan birisi de o olmuştu.
Eskişehir'de parti teşkilatını oluşturma görevi de kendisine verilmişti.
Bu bir anlamda "güç" demekti.
İlk seçimde hem milletvekili oldu, hem de partinin Genel başkan yardımcısı.
Arif etmek gerekirse, Eskişehir'de tek yetkiliydi.
Her iş onda bitiyor, son kararı o veriyor ve her iş onun istediği doğrultuda gerçekleşiyordu.
Eskişehir'e gelişende Bakan gibi karşılanıyor, önünde eskort gidiyordu.
Kendisinden ve konumundan o kadar emindi ki, parti iktidarda olduğu müddetçe, o da Eskişehir'deki iktidarını sürdürecek gibiydi.
Ama sona erdi.
Bugün artık kimse kendisini konuşmuyor.
Sonra Kemal Unatıkan'lı dönem başladı.
Kabinenin en kudretli bakanı...
Başbakan'ın "Abi" dediği, paranın başına oturmuş bir isim.
Tüm bakanlar adeta ağzına bakıyor.
Bir sözü, imkansızın gerçekleşmesini sağlıyor.
Öylesine bir gücü var ki, önünde kimse duramıyor.
O bile bitti.
Kimse konuşmaz oldu kendisini.
Zaman zaman hatırlansa da...
Artık o normal, sizin bizim gibi bir insan.
Şimdi tüm bunları niye yazdık.
Bu gün de, iktidarı ve kudreti elinde bulunduran isimler var.
Bir dedikleri iki olmuyor.
İnsanlar sürekli çevrelerinde bulunup, peşinden koşuyorlar.
Olabildiğince itibar görüyorlar.
Kudreti hem hissediyor, hem de hissettiriyorlar.
Tıpkı daha öncekiler gibi, belki de bu konumlarının ilelebet süreceğini zannediyorlar.
Ama...
Olmayacak elbet.
Daha öncekilerin yaşadıklarını, bugün onların konumunda bulunanlar da mutlaka yaşayacak.
Nasıl ki geçmişte kudreti elinde bulunduranların bir kısmını iyi hatırlıyoruz...
İşte önemli olan da bu.
Bakalım,bugünün kudretli isimlerini, yarın ne şekilde anacağız...
Belki de hatırlamayacağız...
Kim bilir?...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi