1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bu şehir başka şehir diyoruz ya hep...

Eskişehir özgürlüğüne düşkündür...
Sosyal olmayı ve yaşamayı sever.
Sanat, kültür ve Spor olabildiğince yaşanır bu kentte.
Siyasetin uç noktalarına kesinlikle itibar edilmez.
Huzur önemlidir bu kentte yaşayanlar için.
Bu ve bu gibi değerlerin kent sokaklarında yaşıyor olmasına da "Kazanım" gözüyle bakar.
Ve seçim zamanı geldiğinde ilk önce, "Acaba şehrin bu kazanımları gider mi?" endişesi taşır.
Netice olarak da...
Vereceği oyu, şehrin kazanımlarını koruyacağına inandığı parti ya da adaya verir.
Her ne kadar partiler ve adayları önemliyse de, Eskişehirlinin önceliği, şehrin kazanımları olarak gördüğü değerlerdir.
O yüzden...
Eskişehir'de seçim kazanmak isteyen partiler, şehrin bu kazanımlarını koruyacak yapıya sahip aday göstermek durumundadır.
Yılmaz Büyükerşen'in, yüzde 1,5 oya bile sahip olmayan bir partiden üst üste Belediye Başkanı seçilmesinin ardında yatan en önemli nedenlerden biri, işte budur.
İKTİDAR PARTİSİ BUNU HEP GÖZARDI ETTİ
Milletvekili seçimlerinde birinci parti olup, Belediye seçimlerinde Büyükerşen'in elinden Büyükşehir Belediyesini alamayan iktidar partisi iki dönemdir bu durumu hep göz ardı ediyor.
Eskişehir'in mevcut durumu ve "Kazanım" diye adlandırılan değerleri aynen muhafaza edecek nitelikte aday yerine, partinin muhafazakarlık yapısına uygun aday tercihinde bulunuyor.
Bunun sonucu olarak da, seçimlerde hüsrana uğruyor...
ASLINDA SAĞ OYLARIN YOĞUNLUKTA OLDUĞU BİR
ŞEHİR ESKİŞEHİR
Aslına bakacak olursanız, iktidar partisinin Eskişehir'de mahalli seçimleri almasının önünde hiçbir engel yok.
Eskişehir, sağ oyların yoğunlukta olduğu bir şehir.
Zaten bu durum Milletvekili Genel seçimleri sonuçlarında açıkça görülüyor.
Ama buna rağmen iktidar partisi, Sağ oyların çoklukla olduğu bir kentte Belediyelerin tamamını bir türlü alamıyor.
Çünkü...
Göstermiş olduğu aday ve yaptığı söylemlerle, oy alabilecekleri kitleyi kendileri sınırlıyor.
Halbuki...
Gerek seçim öncesi söylemler gerekse gösterilecek adaylar Eskişehir'in yapısına uygun olsa, belki seçim kazanma şansı bulunacak.
Ama yapılmıyor, yapılamıyor.
Gerek seçim öncesi söylemler ve gerekse gösterilen adaylar şehirde "Kazanımlar elden gidecek" endişesi yaratıyor ki, bu da seçim kaybedilmesine mal oluyor.
ŞEHRİN KAZANIMLARI İÇİN BİR TEHDİT ALGILANIYOR...
Hep söylüyoruz...
Eskişehir'in yapısı farklı...
Bu şehirde, kentin özellikleri ile aynı paralelde olmayan adayların seçim kazanma şansı yok.
Partisi iktidar olup, seçime avantajlı da girse, kentin özelliklerini taşımayan aday, itibar görmüyor.
Tüm bu anlattıklarımızdan sonra iktidar partisine söyleyebileceğimiz tek bir şey var.
Bugüne kadar uygulanan strateji değişmeli.
Milli görüşten gelen ve partiye hakim olan ekip, "Olursa bizden olsun" inadını artık bırakmalı.
-"Aday, içimizden biri olsun. Kazanırsa ne ala. Kaybederse de, bahanemiz hazır. Nasıl olsa bir marka karşısında kaybettik der, işin içinden çıkarız" mantığı artık terk edilmeli.
Bu yapılmadığı, karşı tarafa giden Sağ oyları engelleyecek bir politika üretilmediği müddetçe iktidar partisi Eskişehir'de seçimi kazanamaz.
Çünkü...
Yukarıda da söylediğimiz gibi Eskişehirli, iktidar partisinin yürüttüğü siyaseti ve çıkarttığı adayları görünce, kazanımlar için bir tehdit algısı içine düşüyor...
.........
Şu okula bir baksanız?
Hamidiye öğretmen okulu.
Bu güne kadar binlerce öğretmenin yetiştiği ve ülkenin çeşitli yerlerine dağılarak ışık saçtığı bir okul.
Halen 110 öğrenci öğrenim görüyor bu okulda.
Ancak...
Okul adeta kaderine terk edilmiş gibi.
Kimse ilgilenmiyor.
Bir çöp meselesi var mesela.
Okulun her tarafı çöplerle kaplı.
Çünkü çöpler alınmıyor.
Ne muhtarlık ilgilenebiliyor ne de başka bir kurum.
110 öğrenci çöplerle kaplı okulda öğrenim görmeye çalışıyor.
Anlayacağınız...
Çocuklarımıza ilerde eğitim verecek öğrenciler, bu gün için çöplerle çevrili okulda öğrenim görmeye çalışıyor.
Hani diyoruz ki birileri bu olaya el koysa, bu çöplerin düzenli olarak toplanması için bir yöntem geliştirse hiç fena olmayacak.
Çünkü.
Geleceğin öğretmenlerinin okuduğu okul, bunları hiç hak etmiyor.
.......
Siyaset arası maç...
Önceki gün Eskişehirspor'un Fenerbahçe ile maçı vardı.
Tribünler bu önemli maç için dolup taştı.
Değim yerinde ise, Pazar günü maç saati Eskişehir'de hayat durdu.
Gidebilenler Stadyumda, gidemeyenler ise televizyon karşısında yerini aldı.
Bu önemli maçı siyasetçiler de izlemiş.
CHP Eskişehir milletvekilleri Kazım Kurt ile Süheyl Batum, partilerinin düzenlediği programların arasında kendilerini Atatürk Stadyumuna atmışlar.
Öte yandan...
İktidar partisinin Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe Başkanları da aynı şekilde eşleri ile birlikte izlemişler Eskişehirspor Fenerbahçe maçını.
Ve...
Stadyumda ki maç öncesi aldıkları yerlerinde çekilmiş fotoğrafları sosyal medya aracılığıyla da paylaşmışlar.
.....
Biraz da gülmek lazım
Psikoloğa giden adam, 'Geceleri uyuyamıyorum efendim' demiş, 'sürekli yatağın altında biri var gibi geliyor.
Yatağın altına girip orada uyumayı deniyorum.
Bu defa da yatağın üstünde biri var gibi geliyor...'
...Adamı dikkatle dinleyen psikolog 'Hallederiz bu saplantıyı' demiş.
'Bana haftada iki kere geleceksiniz. 6 aylık bir tedavi sonunda sizi iyileştireceğimi umuyorum.'
'Her viziteye ne kadar ödeyeceğim?'
'Her vizite 100 YTL, buna göre 6 ayda 4 bin 800 YTL ödeyeceksiniz'
Adam gitmiş, o gidiş... Psikolog, birkaç ay sonra adama sokakta rastlamış:
'Ne oldu, hastalığınız?'
'2.5 YTL'ye hallettim... '
'Nasıl oldu?'
'Sizden çıktıktan sonra, ilerdeki bara uğradım. Biramı içerken barmene hastalığımı anlattım. 'Karyolanın bacaklarını kes' dedi... Kestim; mesele halloldu...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi