
Vedat Alp
Bugüne kadar başarılamayanı başardılar
Türkiye, olağanüstü bir haftayı geride bıraktı.
Haftaya sığdırılan ‘’Bu kadarda olmaz’’ dedirten olaylar zinciri var.
Haftanın ikici günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 28 kişinin üniversite diploması iptal edildi.
Yapışanın yasa ve yönetmeliklere uyan bir yanı yok.
Yarattığı kaos ise çok büyük…
Bu olayın şoku yaşanırken gerçekleştirilen yeni bir olay var.
Ekrem İmamoğlu, sabaha karşı gözaltına alındı.
Alınırken de yüzlerce polis tarafından ev kuşatıldı.
İnanılır gibi değil…
Kabul edilebilir bir yanı da yok.
Gözaltı sonrasında ifadesi hemen alınmadı.
-7’nci katta bulunan nezarethanede 4 gün bekletildi.
Uykusuz geçen gecelerde ‘’direnci kırılsın’’ diye düşünüldü herhalde…
Ancak en küçük bir ‘’direnç kırılması’’ yaşanmadı.
İfadelerle birlikte suçlamaların dayanakları da ortaya çıktı.
‘’Ciddi’’ denilebilecek bir kanıt yok.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ‘’müfettişlerin karargah kurduğu’’ bir belediye…
Yüzlerce müfettiş tarafından 1.200 soruşturma yapıldı.
Soruşturmalarda tespit edilen tek ‘’suç’’ yok.
Tam aksine teşekkür var.
Suçlamalara dayanak olacak bir ‘’kanıt’’ olsa müfettişler tarafından çoktan bulunurdu.
Suçlamaların dayanağı ‘’gizli tanık’’ ifadeleri…
İnanılır bir yanları yok.
‘’Zorlama bir suçlama’’ olduğu çok net.
Öyle olsa ‘’tahliye’’ beklentisi hiç oluşmadı.
Herkes ‘’tutuklama’’ bekliyordu.
Beklenen oldu.
Ekrem İmamoğlu, haftanın son günü tutuklandı.
Dünyanın en büyük şehirlerinden birisi olan İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı’na reva görülen tavır inanılır gibi değil…
‘’Hukuka uygun’’ olduğu söylenemez…
Aynı şekilde vicdani de değil…
Onun içindir ki, büyük tepki oluştu.
Eskişehir’deki yarattığı tepkiye tanık olduk.
Yürüyüşler, mitingler yapıldı.
Her yapılan etkinliğe katılım oldukça yüksek…
Eylemlerde, katılımın yüksek olmasının yanı sıra dikkat çeken bir yan daha var.
O da katılımcılar arasındaki farklılıklar…
Bugüne kadar hiç yan yana gelmeyen ve yan yana gelebilecekleri hiç düşünülmeyen partiler ve sivil toplum örgütlenmeleri bir araya geldiler…
‘’A Politik’’ olarak tanımlanan gençlerin katılımı oldukça yüksek oldu.
Örgütlü kesimlerin yanı sıra değişik görüşlere sahip vatandaş katılımı da çok yüksekti.
‘’Büyük dayanışma’’ göstergesi olan yalnızca ‘’destek eylemleri’’ ile sınırlı değil…
Aynı dayanışmanın görüldüğü bir başka etkinlik de önseçim…
Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için organize edilen önseçim yapıldı.
Üyelerin katılımı çok yüksek…
Bu ‘’doğal’’ sayılabilir.
Asıl dikkat çekici olan vatandaşların katılımı…
Hazırlanan ‘’dayanışma’’ sandıkları önünde uzun kuyruklar oluştu.
Yediden yetmişe her yaştan insan sandıklara akın etti.
Oylarını kullandılar.
Dahası CHP’ye üye olmak için başvuruda bulundular.
Organizede ‘’eksik’’ yanlar oldukça fazlaydı.
CHP’yi yönetenler böyle bir katılım beklemiyor olsalar gerek ki, yeterince oylama merkezi oluşturmamışlar.
İyi bir organize olsa vatandaş katılımı kat be kat yüksek olurdu.
Neyse…
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu tutuklandı.
‘’Hukuki’’ demek olanaksız…
Tamamen siyasi bir operasyon…
Operasyonun mimarlarının amaçları az çok belli…
Ancak hiç hesap etmedikleri bir gelişmeye neden oldular.
Bugüne kadar hiçbir muhalefet partisi ‘’muhalefet birlikteliği’’ yaratamadı.
İttifaklar oluşturulsa tam birliktelik oluşturulamadı.
Hiçbir partinin başaramadığını, İmamoğlu operasyonunu mimarları başardı.
Karşılarında büyük bir toplumsal muhalefet cephesi oluşuverdi.
Artık işleri eskisinden çok daha zor…