Herkesin bildiği bir hikâyedir.
Bir madenci, madende çalışırken bir yılanla karşılaşır.
Tam öldürecekken, vazgeçer.
Bunun üzerine yılan, kaybolup bir müddet sonra ağzında altınla gelir.
-"Sen beni öldürmedin. Ben de bunun mükâfatı olan altını sana veriyorum. Bundan sonra her gün gel ve bir altını al" der madenciye Yılan.
Çok iyi dost olmuşlardır artık.
Her gün gider mağaraya madenci.
Her gittiğinde de Yılandan bir altını alır.
Bir gün hastalanıp, yatağa düşünce oğluna söyler gitmesini.
Oğlu tarif üzerine gider mağaraya...
Yılan, tıpkı babasına yaptığı gibi bir altın verir.
Altınların, mağara derinliğinde olduğunu düşünen madencinin oğlu;
-"Niye her gün gelip bir tane altın alıyorum ki? Öldüreyim Yılanı, hepsi benim olsun altınların" der ve plan yapar.
Ertesi gün, Yılan tam altını verecekken, arkasında sakladığı kılıcı indirir yılanın üzerine.
Ancak, kılıç sadece Yılanın kuyruğunu kopartmıştır.
Can havliyle sokar madencinin oğlunu.
Yılan kuyruğundan olur, Madencinin oğlu canından.
Bir müddet sonra Madenci iyileşir.
İyileşince de mağaranın yolunu tutar ve Yılan'a;
-"Eskisi gibi dost olamaz mıyız" diye sorduğunda Yılan cevap verir;
-"Sende oğlan, bende ise kuyruk acısı olduğu müddetçe hiçbir şey eskisi gibi olmaz" diye...
Bunun üzerine herkes yoluna gider.
Böylelikle bir dostluk da sona ermiş olur.
Bu hikâye, Eskişehirspor'un geldiği noktayı anlatmada bir hayli önemli.
Üst üste 4 maçını kaybetti Eskişehirspor.
Taraftarın memnuniyetsizliği adeta ayyuka çıktı.
Yöneticilerin karıştığı söylenilen olaylar nedeniyle, Eskişehirspor ismi hiç anılmaması gereken yerlerde konuşulmaya başlandı.
Futbolcuların para alamadığından ve o yüzden oynamadığından tutun da, yönetim içinde kavgalar yaşandığına kadar bir çok iddialar ortaya atılmaya başlandı.
Tüm bunların neticesinde...
Eskişehirspor, Türkiye'ye nam salan taraftarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Ve sonuç olarak, Manisa maçının son 20 dakikasında taraftar;
-"Biz gidiyoruz, siz daha orada mısınız?" pankartı açtı.
Eskişehirspor bundan sonraki maçlarında ne yapar bilemiyoruz ama...
Yukarıda ki hikâyede olduğu üzere...
Eskişehirspor'da bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacak galiba...