Zannetmesin ki kimse sadece düşen bir futbol takımı...
Seneye sadece oynanan ligi adı değişecek.
Başka bir şey olmayacak sanmayın.
Eskişehirspor'un düşüşü demek koskoca bir kentin küme düşmesi demek!
En başta bu şehri temsil eden iş adamları düşüyor demek.
Elbette siyasileri...
Takımlarının düşününü göz göre göre izleyen, bu şehirde siyaset yapan isimler.
Bol keseden nutuk atıyorlar bugünlerde.
Yok, Eskişehir şöyle çıtaları aşacak, yok böyle kalburüstü olacak diye!
Bir kentin en üstte kalması sadece ekonomik verilerle olmaz ki.
Toplumsal kalkınma ile olur.
Ve bu şehir toplumunun en büyük dinamiği de Eskişehirspor'dur.
O yüzden;
Başta siyasiler olmak üzere bu kentin her kesimine sesleniyorum.
"Küme düşüyoruz"
++++
Her kesim derken kendimizi de koyuyorum bu işin içine...
Bu şehrin basını da bir alt lige düşüyor.
Hatta öylesine bir durum var ki, yıllar önce Mehmet Ağa'nın üzün bahçesine maç çekmeye gidebiliriz bir kaç yıl sonra.
O derece bir düşüşten söz ediyorum.
++++
Kısaca;
Eskişehir'in her bir köşesi Avrupa'dan izler taşısa;
Turistler akın akın bu kente gelse,
Her hafta yeni bir fabrika açılsa, yeni yatırımcılar bu şehrin kapısını açsa;
Eskişehir pek çok yönüyle tam yaşanılabilir bir şehir olsa ne olur ki?
Eskişehirspor süper ligde olmadıktan, İstanbul hegemonyasına dik duramadıktan sonra.
İnanın, bu şehirde yaşayanların pek çoğu Eskişehirspor süper ligde olmadıkça ne yaparsanız yapın mutlu olmayacaktır.
Bunu herkes çok iyi bilsin...
+++++
Yönetim kısmına gelelim...
En çok bu konuyu merak ediyorsunuz, biliyorum.
Çünkü durum sahiden içler acısı.
İstanbul'da yaşayan ve Galatasaray sempatizanı olan bir dostumuz aradı dün.
"Abi, haftaya bize geliyorsunuz, sizin yöneticilerde bizdenmiş, fark atar mıyız?" diye sordu.
Hiçbir şey söylemeden yüzüne kapattım.
İşte bu duruma düştük bugün.
O yüzen yönetim meselesi ile ilgili çok fazla bir şey söylemeyeceğiz.
Zaten söylesekte fayda etmiyor.
Yönetimin yanı başında her şeyi çok iyi yorumlayan gazeteciler var.
Bugüne kadar geçmişinde tek bir başarı hikâyesi bulunmayan çok bilmişler var.
Hayatında top görmemiş, futbolun psikolojisinden de, tekniğinden de, taktiğinden de, duruşunda da, hedefinden de bihaber olan ama lafa gelince kendisini "Mourinho" gibi satan kişiler var.
+++
Tüm bunlar için aylar öncesinden uyarmadık mı?
"Söylemediniz, etmediniz" diyen de yalan söyler.
Üzerine basa basa, tehlikeyi göstere göstere yazdık, çizdik, söyledik.
O yüzden bundan sonrası için susuyoruz.
Sözü mevcut yönetime bırakıyoruz.
Konuşma sırası artık onlarda.
Bu takım nasıl bu hale geldi, getirildi?
Tüm şehir sizi bunca eleştirirken, görevde nasıl kalmayı hesaplıyorsunuz?
Ve bu işin altından nasıl kalkmayı planlıyorsunuz?
Hepsini çıkıp birer birer anlatın.
Anlatın da hepimiz inanalım!
Buyurun söz sizin...