Dün Büyükerşen'in CHP'ye geçişi meselesini siyasetle bağdaştırdık.
Bunu yaparken de, CHP'nin ülkede bir kesimi temsil ettiğini;
Bu yüzden de iktidara alternatif olarak yoğun bir politik gündem yaşadığını anlattık.
Tüm bunları da Büyükerşen'in geçişi ile bağdaştırıp;
"CHP, DSP'ye benzemez. Orası siyasetin sıkı yapıldığı yerdir. Hoca da bu yüzden CHP'li etiketini artık kendisine yapıştırdı. Bu nedenle de yoğun bir siyasi yağmur altında kalacak. Kendisi her gündeme geldiğinde, partisi de gündeme gelecek" demeye getirmiştik.
Aynı yazının sonunda ise;
Büyükerşen ve Ataç'ın Eskişehir'de siyaset üstü kişiliklerini korumaları için, halka siyaset yapmayacaklarını iyi anlatmaları gerektiğini de söyledik.
***
Galiba daha ilk günden tahminlerimiz gerçeğe dönmeye başladı.
Bakın, Büyükerşen'in CHP'ye katıldığı daha ilk gün, ulusal medya Büyükerşen'in geçmişte söylediği sözleri gün yüzüne çıkardı.
DSP'den CHP'ye geçenleri eleştirdiği görüntüleri ekranlara getirip;
"Şimdi senin yaptığın ne?" sorusunu sordu.
Kuşkusuz bu soruya Büyükerşen'in cevabı 'DSP gönderdi, bende CHP'ye geçtim' olacak.
Ancak bu siyaset bir günlük değil!
Ertesi gün, hocanın geçişini Ulaştırma Bakanının trende eleştirdiği söyleniyor.
Büyükerşen o eleştiriler yine cevap vermek zorunda kalacak.
Anlayacağınız yoğun bir siyasi gündem hocayı bekliyor...
***
Siyaset dünde sona ermedi, yarında sona ermeyecek.
Yukarıda da dediğimiz gibi, Büyükerşen ismi ne zaman gündeme gelse, CHP'nin adı da anılacak.
Kısaca; CHP'li Büyükerşen siyaset sahnesinde çok görünecek, çok tartışılacak...