Bir tarafta CHP'nin kendisinden çok şey beklenen lideri Kemal Kılıçdaroğlu;
Diğer tarafta adı yıllardır CHP ile yazılıp çizilen, adını tüm dünyanın kabul ettiği Yılmaz Büyükerşen.
***
Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçmesi ile birlikte Büyükerşen adı CHP için daha sık yazılır oldu.
Hatta bir ara öylesine bir hava estirildi ki, 'Tamam bu iş oldu!" denildi.
Ancak ne var ki, aradan onca zaman geçmesine rağmen, hiçte bir şeyin olup bittiğini göremedik.
Büyükerşen partisinde kalmaya devam ederken;
Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'de siyasi sularda yol almaya devam etti.
***
Bu siyaset yolu iki ismi geçtiğimiz günlerde yine bir araya getirdi.
Bu kez Abbas Güçlü'nün program yapmak için Eskişehir'i seçmesiyle buluştu ikili.
Güçlü'nün konuğu Kılıçdaroğlu olunca, Büyükerşen'de nezaketen şehir girişinde karşıladı CHP liderini.
15 kilometre boyunca da makam aracında sohbette ettiler.
***
Bu sohbetin ardından kentte büyük bir merak oluştu.
'Acaba ne konuştular?'
'15 kilometre boyunca konuştuklarını neden açıklamadılar?'
'Araçta CHP'ye geçişin formülleri mi konuşuldu?'
"Geçiş için tarih mi belirlendi?'
Sorular öylesine çok çoğaltıldı ki;
Sanırsınız solun tüm şifreleri makam aracında çözüldü!
***
Büyükerşen ile Kılıçdaroğlu o araçta neler konuştu, biz size açıklayalım.
15 kilometre dediğiniz mesafe, özel makam aracı ile 10 dakikadan fazla sürede geçilmez.
Bu yüzden ikilinin 10 dakikada yaptıkları görüşmede siyasetin 's'nin bile konuşulmadığını rahatlıkla tahmin edebiliriz.
Peki ne konuştular?
Büyük ihtimal Büyükserşen konuğuna, 'nasılsınız, yolculuğunuz nasıl geçti?' gibilerinden sorular iletmiştir.
Kılıçdaroğlu'da bu sorulara nezaketle yanıt verip, Eskişehir'deki işler hakkında Büyükerşen'e cevaben bir soru iletmiştir.
Büyükerşen'de bunun karşılığında Eskişehir'in daha çağdaş ve geleceğini gören bir kent haline getirilmesi için çalışmaya devam ettiklerini söylemiştir.
Ve bu sohbetin sonunda da o 15 kilometrelik yol çoktan bitmiş, otele gelinmiştir...
***
Büyükerşen ile Kılıçdaroğlu arasında o makam otomobilinde başka nelerin konuşulduğunu sanıyoruz ki?
Büyükerşen'in CHP'ye geçip geçmemesi ile ilgili alınacak olan karar 15 kilometrelik mesafeye nasıl sığabilir?
Her iki isimde otomobilde bu işlerin konuşulmayacağı zaten çok iyi bilmiyorlar mıdır?
Eğer böyle bir birleşme olacaksa, Kılıçdaroğlu ile Büyükerşen'in görüşmesi için onca imkânı yok mu?
Var!
Öyleyse neden merak ediyoruz bu konuşmayı!
Hatta ve hatta her görüşme sonrasında ulusal medya dahil, Büyükerşen'i biz basın mensupları neden hemen CHP'ye taşıyoruz...
Gerçekten bunu anlamış değiliz...
***
Eğer Büyükerşen böyle bir karara varırsa, bunun zamanını çok iyi hesaplanmıştır.
Ayrıca bugüne kadar Büyükerşen'in ağzından CHP'ye geçeceği ile ilgili tek bir sözünde çıktığını hatırlamıyorum.
Bu nedenle Kılıçdaroğlu ile Büyükerşen'in her görüşmesinden sonra, Büyükerşen'in CHP'ye geçtiği söylentilerine hiçbir anlam veremiyorum...
Sonuç olarak gazeteciler ne kadar da yazsalar, sırf istendiği ya da yazıldığı için Büyükerşen'in CHP'ye geçeceğini söyleyemeyiz.
Aynı şekilde Kılıçdaroğlu'nun da, Büyükerşen gibi bir ismi partisine hemen katacağını!