Şehir gündeminde uzun uzadıya konuşuldu tartışıldı.
Büyükerşen ve Ahmet Ataç'ın CHP'ye geçip geçmeyecekleri yorumlandı defalarca.
Bizde konuyla ilgili görüşlerimizi buradan defalarca aktardık.
Her iki ismin CHP'ye geçmeleri durumunda olacakları anlattık, geçmemeleri durumunda neler olabileceğini...
Görüldü ki;
Her iki isminde bu konuda niyeti pek yok.
Her ikisi de bu yönde tek bir somut adım atmadı.
Her şey konuşulduğu ile kaldı gitti...

Aradan günler geçti ve bu konu bir kez daha gündeme geldi.
Gündeme getiren kesim bu kez ulusal medya oldu.
İstanbul'da gerçekleştirilen bir düğünde Büyükerşen ile Kılıçdaroğlu aynı çatı altında buluşunca, medya bu işe anında atlamadan edemedi.
Her iki isme mikrofonu uzatıp, CHP'ye geçişle ilgili bir şeyler var mı, yok mu, onu öğrenmeye çalıştı.
Ancak görüldü ki, her iki taraf içinde değişen bir şey yoktu!
Kııçdaroğlu, Büyükerşen'i partisinde görmenin mutluluk vereceğini;
Büyükerşen'in ise karar vermek için daha erken cevaplarını yinelediler.
Anlayacağınız;
Konuyla ilgili, cephelerde değişen bir şey yok!
Cephelerde değişen bir şey olmayınca da;
Bizim buradan 'Hoca giderse şöyle olur, Ataç kalırsa böyle olur' gibi yorum yapmamızda anlamsız olur.
O iş ancak olsa olsa havanda su dövmekten başka bir şey olamaz.

Bu yüzden bu konuyla ilgili söylenecek çok şey var ama söylemenin de anlamsızlığı bir o kadar fazla!
Galiba bu konuda her iki taraftan da daha somut adımları beklemekten başka çare yok!
Büyükerşen diyor ya!
Biraz daha gözlemlemek gerek.
Yani;
"Mevcut şartlar, benim CHP'ye geçmem için uygun değil" diyor.
Daha da açılmış hali ile CHP'de hocanın istediği şartlar tam oluşmadan böyle bir geçiş söz konusu olmayacak.
Parti içerisindeki konumda da uzun süre bir değişiklik olmayacağını varsayarsak, Büyükerşen ve beraberinde Ahmet Ataç'ın CHP saflarına katılması mümkün görünmüyor.
Mümkünat ancak CHP'de daha da değişmesi gereken şeyler değiştiğinde olacak.
Ve belki de;
Büyükerşen, Kılıçdaroğlu için en uygun Cumhurbaşkanı adayı olacak.
İşe siyaset karışmadan, bu iş Çankaya'da son bulacak.
Belli mi olur!
Çünkü bu işin bir ucunda Kılıçdaroğlu, diğer ucunda Büyükerşen var!
Neyin ne zaman ve nasıl gerçekleşeceğini hiç kimse tahmin edemez...
O yüzden en iyisi biz susalım!
Sadece iki kurt ismin atacağı adımları beklemeye koyulalım...
En azından Kılıçdaroğlu'nun Eskişehir ziyaretinin sonuçlarına bir bakalım!