1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Büyükerşen'e AKP'lilerin kızdığını zannediyorduk ama...

Biz On yıldır Yılmaz Büyükerşen'e AKP'lilerin kızıp da gıcık olduğunu zannediyorduk.
Malum;2002 yılından bu yana Büyükşehir belediyesini kazanamıyor ya AKP'liler.
Meğer Büyükerşen'e asıl kızıp da gıcık olanlar, kendi yanında bulunan insanlarmış.
Son yaşanan olaylar bunu açıkça ortaya koyuyor.
Meğer...
Bu sözünü ettiğimiz Büyükerşen'in çevresinde ki isimler "Bir gün gelir ben de yapacağımı yaparım" diye bu günleri bekliyorlarmış.
Çünkü...
Büyükerşen'in çevresinde bulunan, 10 yıldır etrafından ayrılmayan hatta, 10 yıldır Büyükerşen'in önünde Stoperlik görevi üstlenenler, birden kendi dertlerine düşüverdiler...
Bu güne kadar Yılmaz Büyükerşen'e en yakın çabası içinde olanlar, gerek meclislerde ki gerekse partide ki hassas dengeyi de kullanmak suretiyle;
-"Hoca da hocalığını bilsin artık. Biz de artık oyumuzun ve görevimizin kıymetli olduğunu biliyoruz" havasına girdi.
Bu güne gelinceye kadar;
-"Toplantıya şununla gitti", "Arabasına şunu bindirdi", "Bunu Milletvekili yapmak istiyor", "bunu il başkanlığına getirecek" diye birbirlerini hazmedemediklerini açıkça ortaya koyanlar ve Büyükerşen'in yanına geldiklerinde ise hiçbir şey olmamışçasına bağlılıklarını hissettirme yarışına girenler, şimdi ise oylarının ne kadar değerli olduğunun bir anda farkına vardı.
Yıllardır meclislerde olsun, partide olsun, hatta Belediyenin içinde olsun, Büyükerşen'in isteği doğrultuda inisiyatif kullananlar, Büyükerşen'in bir sözü ile parti değiştirenler, bu gün "Ya dün yaptığımız yanlıştı, ya da bu gün yaptığımız yanlış" sorgulaması bile yapmadan başkaldırma, hesap sorma, intikam alma hevesine kapıldı.
Kim bilir? Belki de bu, birilerinin gölgesinde kalmanın, adam yerine konulmamanın yaratmış olduğu ezikliğin bir patlamasıydı.
Kısacası...
Büyükerşen'in kazandığı seçim ile koltuk ve görev sahibi olanlar, bu gün kendilerini "Büyükerşen'e seçim kazandırdık" psikolojisine sokmaya başladı.
Aslına bakarsanız...
Gerek Büyükerşen'in Belediyede ki, gerekse partide ki çevresinin suçu değil bu.
Suç bizzat Büyükerşen'in...
Çevresinde ki insanları seçemediği artık açıkça ortaya çıktı.
Seçemediği insanlarla süreci de idare edemediği orta yerde duruyor.
Peki bu işin sonu nereye varır?
Öncelikle, Büyükerşen açısından baktığınızda hiçbir sorun yok.
Seçimi kazanabileceğine gözü keserse, yeniden aday olur.
Aday olmazsa da, üç dönem üst üste belediye Başkanlığı yapmanın ve kırılması zor bir rekorun sahibi olmanın verdiği rahatlıkla çekilir köşesine, rahat ve zengin bir hayat yaşar.
Peki diğerlerine, yani Mecliste ki ve parti'de kilerine ne olur?
İşte asıl olan onlara olur.
Unutulup giderler...
Şöyle bir düşünün geçmişi.
Sezai Aksoy, Aydın Arat ve Orhan Soydaş döneminde ki meclis üyelerini ve parti yöneticilerini bu gün kim hatırlıyor?
Daha da önemlisi...
Hatırlayan da nasıl hatırlıyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi