Gülser Çırak ile Halil Eryılmaz.
Her ikisi de DSP nin yönetiminde bulunan isimlerdi.
Yine her ikisi de 31 Ocak tarihi'nde, yani Büyükerşen'in DSP den istifa ettiği tarihte ikişer istifa dilekçesi yazdılar.
Yazdıkları ikişer dilekçe ile hem parti üyeliğinden, hem de yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiklerini belirttiler.
Yazdıkları istifa dilekçelerinde gerekçe olarak ise, merhum Ecevit'in partisinin şu anda emin ellerde olmadığını ve Yılmaz Büyükerşen'e parti yönetimince yapılan davranışın, kendilerine yapılmış gibi algıladıklarını belirterek "Yılmaz Büyükerşen'in olmadığı bir partide bizim olmamız söz konusu olamaz" dediler.
Kısacası...
Büyükerşen'in DSP den istifa ettiği gün, bu iki yönetici de parti üyeliği ve yönetiminden istifa etti.
Ancak...
Bu iki ismin istifaları ile ilgili sorulan bir soruya DSP İl Başkanı Nihat Çuhadar'ın;
-"İstifa etmelerini ben istedim. Ben istediğim için istifa ettiler" cevabını vermesi hem Gülser Çırak, hem de Halil Eryılmaz'ı kelimenin tam anlamıyla çileden çıkartmış.
-"Bizim Yılmaz Büyükerşen'e olan bağlılığımızı kimsenin üstlenmesine de, kullanmasına da izin vermeyiz" diyorlar.
Dahası...
Büyükerşen'e bağlılıkları konusunda kimsenin aracılığına da ihtiyaçları olmadığını ifade ediyorlar.
Son söz olarak da;
-"Biz Yılmaz Büyükerşen'in istifa ettiği gün bir an bile düşünmeden istifalarımızı verdik. Büyükerşen'e 'Nereye gideceksiniz' diye sorma gereği bile duymadık. Zira, o neredeyse biz orada olacağımızı biliyorduk. O yüzden bizim kendi irademiz ile aldığımız bu kararı, birileri kendi kararıymış gibi gösterip, bundan siyasi güç ve rant çıkartmaya kalkışmasın" diyerek sözlerini tamamlıyorlar...