Dün Beşiktaş ile Eskişehirspor arasında oynanan maçı yorumladık.
O yazıda her iki takım arasında oynanan maçın, taktik savaşı haline geldiğini anlatıp;
'Bu savaşta kaybeden Rıza Çalımbay oldu' demiştik.
Bu yazımızın ardından pek çok tepki aldık.
Hem telefonlarımızı arayanlar, hem de maillerle bize ulaşanlar görüşlerini bildirdi.
Kimisine göre haklıydı tespitlerimiz, kimisine göre tam tersi.
Aleyhte görüş bildirenler de, mağlubiyetin nedenini Çalımbay'ın taktiksel hatalarına değil;
Kadro yetersizliğine bağlıyordu.
O kişiler;
'Kulübede olan isimler belli, ancak bu kadarı olurdu' diyordu.
Yani;
Çalımbay'ı eleştirdiğimiz yazıya hayli karşı çıkıyorlardı...

Okurlarımız çok iyi bilir;
Çalımbay hocayı en çok savunan kişilerdenizdir.
Bugünde arkasında duracaklardan birisiyiz.
Çünkü;
İnönü'de kaybetmenin üzüntüsüyle birlikte, nedenlerini soruşturduğumuz bir dönem yaşıyorsak,
Bunun büyük bir başarı olduğunu çok iyi biliyoruz.
Hala da aynı düşüncedeyiz.
Eskişehirspor bugün İnönü'de kaybettiğine üzülür hale geldiyse, bu en başta Halil Ünal yönetiminin, daha sonra teknik kadronun başarısıdır.
Bu yüzden;
Yazımızı eleştirenlere cevabımız ancak şu olur;
"Biz Çalımbay'a geneliyle değil, bugünüyle sitem ettik.
Belki de alınabilecek bir maçı, kaybettiğime yandığımızın bir tepkisidir bu"
Durum bundan ibarettir.
Bu yazı ile ilgili bizi eleştiri yağmuruna tutan Eskişehirsporlulara duyurulur.

Eskişehirspor iyi gidiyor, hem de çok iyi...
Bu yüzden bir maçın kritiğini daha fazla uzatmayalım.
Dünkü yazımızda olduğu gibi;
Bu maçı hemen unutalım, önümüze bakalım.
Çünkü;
Bu takımın daha başaracağı çok işi var!