Bir vesile ile Çamlıca aşevine düştü yolumuz...
Aşevinin hemen yanına bir çadır kurulmuş.
Çadır ihtiyaç sahibi pek çok kişiye yemek verilmesi için düzenlenmiş.
Sadece ihtiyaç sahipleri değil elbet!
Bölgede iftar yapmak isteyen herkese kapılarını açmış...

Aşevinin mutfağı, büyük bir otelin mutfağına benziyor sanki.
Dev kazanlar, taze olarak temin edilen sebze ve et ürünleri ve çalışanlar...
İftar saati gelene kadar hummalı bir çalışma yürütülüyor.
Hijyenik kurallara gösterilen özende cabası!
O koşuşturmaca içerisinde olan biteni izlemeye çalışıyoruz.
Personelin, gelen vatandaşa karşı konukseverliliği bizi daha da mutlu ediyor.
Bizi asıl sevindiren, aşevinde hizmet veren çalışanların büyük çoğunluğunun, gönüllü Çamlıca halkından oluşması!
Orada verilen hizmet, vatandaş tarafından da öylesine benimsenmiş ki;
Önüne önlüğünü geçiren soluğu ya mutfakta alıyor, ya da elinde kepçeyle yemeklerin başında...
Kimisi masaları düzenleyip, yemek yiyecek vatandaşın suyunu doldururken;
Kimisi de, kendi doldurduğu yemeği yaşlı ve çocukların masasına kadar götürüyor...

Tepebaşı Belediyesi'nin hayır işlerini gizliden gizliye yaptığını iyi biliyoruz.
Ahmet Ataç'ın bu konudaki hassasiyetini de iyi bilenlerdeniz!
Ancak tüm bu güzel görüntüleri görünce ve yaşayınca yazmadan edemedik.
Bu yüzden kutluyoruz tüm emeği geçenleri.
Öncelikle aşevi sorumlularını...
Ardından böylesine güzel bir ortamı sağlayan belediyeyi...
En büyük teşekkürde, iftar saati demeden yardıma koşan Çamlıca halkına...
Gerçekten çok anlamlı ve önemli bir iş çıkardılar!
Darısı bir sonraki Ramazana...