CHP Eskişehir milletvekili Sayın Kazım Kurt, "Olağanüstü Kurultay toplanması, ya da Kılıçdaroğlu'nun istifa etmesi gerektiğini kesinlikle düşünmüyorum. Artık geriye değil ileriye bakmalıyız" sözleri ile Sayın Gölet' in, Deniz Baykal ve Önder Sav'ın açıklamalarına yönelik olarak da, "onların görüşüdür. Onların söyledikleri bizi bağlamaz. Biz Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun arkasındayız." ifadeleri karşısında, CHP tabanı ne düşünür bilinmez ama bir kısım CHP' li onlar gibi düşünmüyor.
Nitekim CHP Manisa eski Milletvekili Şahin Mengü, 'Ekibin tamamı başarısızdır. Kurultaya delege karar verir' derken, İzmir eski Milletvekili Arıtman, 'Genel Başkan ve ekibi sözünü tutmalı, istifa etmelidir. Örgüt faturanın ödenmesini istiyor, yoksa zorla ödetir' dedi. PM Üyesi Mesut Değer de Diyarbakır'da düzenlediği basın toplantısında, CHP'nin başarısız olduğunu belirterek, 'Sayın Kılıçdaroğlu 'ndan medyada ve mitinglerde ortaya koyduğu 'başarısız olursam giderim' sözünün gereğini yerine getirmesini bekliyoruz' diye konuştu.
Yine Eski CHP kurmaylarına göre, yeni CHP tutmadı. Toplumdan gereken ilgiyi ve karşılığı görmedi. Parti vakit kaybetmede, hakiki hüviyetine dönmelidir. Bu eleştiriler karşısında, Sayın KILIÇDAROĞLU, ne düşünür bilinmez. Ancak yaptığı açıklamada sonuçları kısa zamanda masaya yatıracağını ve başarıları ve başarısızlıkları, göz önünde bulundurup, gerekeni yapacağını kamuoyu ile de paylaştı.
CHP, 12 Haziran seçimlerinde, Sayın KILIÇDAROĞLU ve parti kurmaylarına göre, başarılı oldu. CHP seçimden önce hedefi de çok büyüktü. Ancak CHP bu seçim sürecinde pek çok değerini görmezlikten geldiği için, beklediği başarıyı yakalayamadı.
Nitekim Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli, ""Atatürk devrim ve ilkelerinin bekçisi değiliz. CHP'nin iktidarını engelleyen, Atatürk devrim ve ilkeleridir"sözleri aklıselim insanlarımızdan tepki aldı. Oysa ATATÜRK, TÜRK DEMOKRASİSİ ÖNÜNDE, ENGEL DEĞİL ÖNDERDİR. Bu gelişme, CHP' ye ciddi oy kaybettirdi.
Sayın ERDOĞAN, "Kürt sorunu yok, Kürt vatandaşların sorunu var " derken Sayın KILIÇDAROĞLU, Kürt kökenli vatandaşlardan oy alabilmek için, tam tersi hareket etti. Ayrıca CHP Kürt sorunu hakkında, çok sayıda belge, rapor, broşür hazırlamasına rağmen, bu tespit ve tekliflerini bir parti siyasetine ve kamu siyasetine dönüştüremedi.
Ülke bölünüyor ve Kürtler ayrılıyor diyerek tepki gösteren CHP, bugün AB Yerel Yönetimler Şartı'nın kabule dönüşmesini ve bu dönüşümün dokuz ay içinde gerçekleşmesini kamuoyu herhangi bir sosyolojik kurama oturtamadı. Bu öneriye açıklık getirilmediği gibi, kamuoyunda zihinleri de karıştırdı. Bu nedenle de özerkliği savunan CHP' yi tercih etmedi.
Ayrıca Sayın KILIÇDAROĞLU, geçmişi ve İNÖNÜ' yü eleştiren Sayın ERDOGAN' a, tepki gösterirken, Dersim belgelerinin açıklanması konusundaki ısrarını sürdürdü. Nitekim Sayın KILIÇDAOĞLU, " Eğer Dersim de yaşananlarla ilgili bütün arşivleri CHP'ye açarsa göreceksiniz çok şık bir rapor çıkacaktır ortaya. Sayın Başbakan orada yaşananlarla ilgili devletin arşivlerini açsın. Açmıyorsa korkuyordur, yürekli değildir. Yürekli adam konuşmaz, bütün belgeleri açar kamuoyuna.'' diyerek teşvik etti. Halbuki KILÇDAROĞU ve ERDOĞAN' ın görevi, ebediyete intikal etmiş insanları eleştirmek veya olayları sorgulamak olmayıp, geçmişte yaşanan yanlışlarından, "İBRET", doğrularından da "ÖRNEK" alarak, icraatlarını gerçekleştirmek ve geleceğe hazırlanmaktır.
Sayın KILIÇDAROĞLU meydanlarda, ATATÜRK' den hiç bahsetmediği gibi bazı vaatlerini, 4 ay gibi kısa sürede yerine getiremediği takdirde, görevlerinden istifa edeceğini söyledi. Bu durum, seçmen tarafından inandırıcı gelmedi. Başkan yardımcılarının gafları ise kötü gidişin tuzu biberi oldu.
CHP örgütü, seçime katılan milletvekili listelerine de tepki gösterdi. Nitekim Eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, milletvekilliği aday listelerinin açıklanmasının ardından, CHP genel merkezinin hazırladığı listeleri sert bir şekilde eleştirerek, devrimin ve direnişin partisinin örgütünün listede yer almadığını öne sürdü. Referandumda, 'Yetmez ama evet' diyenlerin listede, yer aldığını ifade eden Şimşek, Deniz Gezmiş' in idamına oy verenlerin de listede yer aldığını aktardı.
CHP 12 haziran seçimlerinin mağlubudur. Çünkü hedef iktidardı, Sayın KILIÇDAOĞLU' nun, 3 milyon 600 bin fazla oy almış olmasına dayanarak, "başarı"dan söz etmesi günü kurtarma çabasıdır. Ancak başarısızlığın faturasını yalnız Sayın KILIÇDAOĞLU' na kesmek de haksızlıktır. Çünkü lider, EKİBİYLE VE PROĞRAMI İLE LİDERDİR. Şayet başarısızlık varsa, Sayın KILIÇDAROĞLU kadar başarısızlıkta, CHP teşkilatının da sorumluluğu var. O nedenle de CHP, seçimdeki performansını değerlendirmeli, yanlışlıklardan da ibret alarak geleceğe bakmalıdır.
