
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
CHP'DE ARTIK İŞLER DEĞİŞTİ, BAYKAL'IN DERDİYLE KİM UĞRAŞIR?
Herkesin gündeminde Deniz Baykal'ın kaset skandalı var.
Ve her an yeni gelişmeler yaşanıyor.
Dün de kasetin montaj olduğu iddiaları ortaya atıldı.
Bir başka iddia ise yeni bir kasetin daha ortalarda gezdiği yönünde oldu.
Anlayacağınız;
Baykal'la ilgili bu tür iddiaların ardı arkası kesilmeyecek.
Kesilse de artık bu saatten sonra pek önemi yok.
Baykal'ın avukatlarının verdiği mücadele;
Yani, Baykal'ın yeniden partinin başına geçmesi çırpınışları da artık nafile!
Bunları neden anlattık?
Kaset olayının hemen ardından öyle bir manzara çıktı ki ortaya;
Neredeyse hemen herkes Baykal'ın gitmesini bekliyormuş neredeyse!
Baykal'ın istifasının ardından da, geri dönüşü için Maşallah kimsenin kılı kıpırdamıyor.
Hatta Baykal'ın yanında yıllardır siyasi mücadele vermiş kişiler bile, Baykal'ın geri dönüş yolunu tamamen kapatıyor.
Tüm bu yaşananların özü de şu olsa gerek;
CHP'de büyük bir iç hesaplaşma olduğu açık.
Bugüne kadar birbirleri ile kavgalı olan herkes artık patlamış durumda.
Kimsenin Baykal'ın geri dönüşüne baktığı yok.
CHP'de o böyle bir konu konuşulmuyor bile!
CHP'de şimdi Baykalsız günler var.
Hakkı Kutlu bu konuda ilginç bir yazı kaleme almış.
Baykal'ın adeta ipinin çekilmesi olayını, Eskişehir'de geçmişte yaşanmış bir olayla bağdaştırmış.
Öğretmenevinde yaşanan benzer bir kaset olayının ardından, kasette görüntüsü olduğu iddia edilen kişilerin nasılda ödüllendirildiklerinden söz ediyor Kutlu...
Ardından yaşanan bu örneği ortaya koyup;
"Eskişehir Öğretmenevinde olanlardan sonra, Baykal'ın yaşadıklarının sözü bile edilemez" diye yazısını bağlıyor.
İlginç bir yaklaşım olduğunu başta da söyledik.
Ancak öylesine ilginç geldi ki bize;
"Kaset işlerini tamamen etik noktaya sürüklemiş" tespitini çıkarmamak elde değil!
Yani;
Bundan sonra hangi siyasi parti lideri kaset olayı ile karşılaşırsa karşılaşsın;
'Nede olsa Eskişehir'de daha beteri var, üzerinde durmaya gerek yok' anlamını çıkarıyoruz.
Böyle bir yaklaşımın mantıklı gelir yanının olamayacağını görüyoruz...
Çünkü;
Baykal'ın karıştığı kaset olayı tamamen farklı, Eskişehir'de yaşanan olay daha farklı...
Eskişehir'deki olay, bazı bürokratların karıştığı bir olay;
Diğeri ülke yönetimine talip bir kişinin yaşadığı büyük bir 'skandal'...
Arasında dağlar kadar fark var.
İşin en çarpıcı tarafı da şu olmalı;
Baykal'ın başına gelen olayları savunmak ya da benzeri bir tavır sergilemek, hiçte akıl karı değil.
Nedeni ise son birkaç gündür yaşananlarda gizli.
Yani;
CHP'lilerin, genel merkez yönetiminin hatta Baykal'ın sağ kolu olarak bildiğimiz kişiler bile Baykal'a sırt dönerken;
Baykal'ın yaşadıklarına etik değer katmaya çalışmak hiçte inandırıcı olan bir yaklaşım olamaz.
Zaten bu saatten sonra kimse ne Baykal'a inanır, ne de kimse Baykal'ın geri dönüş yolunu açar.
Bundan sonra olacaklar çok net.
Baykal'dan yıllardır yakasını silkmiş ve yeni liderini bile şimdiden belirlemiş CHP'nin iktidar adımları...
Bu yolda tek sorun, CHP'de olası koltuk savaşlarının sertleşmesi olur ancak.
Bunu da engellemek zaten müstakbel lider Kılıçdaroğlu'nun işidir, ki bizce başaracaktır.
Bu yüzden CHP'deki yeni dönem Türk siyasi için hayırlı olsun demekten başka geriye bir şey kalmıyor.
Gerisi fasa fiso...