Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Eskişehir'de başarılı olmasının önünde hiçbir engel yoktu.
Ne bir önceki seçimde olduğu gibi DSP ile seçim işbirliği yapılmıştı...
Ne de...
Aday belirlemede "Nasıl olsa adaylar Baykal ekibinden olur" diye bir düşünce ortada yoktu.
Üstelik...
Adayların önseçimle belirlenmesi ümidi bile vardı.
Bunun yanı sıra...
Seçimden hemen önce Belediye Başkanları CHP ye geçmiş, iktidar partisi AKP de Eskişehir'de çok da bilinen isimlerden oluşan bir aday listesiyle kamuoyu önüne çıkmamıştı.
CHP de, Adaylar önseçimle belirlenemedi.
Dahası...
Liste başına tepeden inme bir isim getirildi.
Büyükşehir ve Tepebaşı belediye Başkanlarının DSP den ayrılıp CHP ye geçmesinin, seçimlerden az bir süre önce olması, kısa sürede uyumun da sağlanamamasına yol açtı.
Neticede seçimler yapıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi, Eskişehir'de birinci parti olamadı.
Çünkü...
Müsait şartlara rağmen AKP kadar çalışmadı.
Seçimlerin yapılmasından sonra ise CHP tam anlamıyla ortadan kayboldu.
Eskişehir'de, seçimleri kaybeden taraf sanki iktidar partisiymiş gibi sırf AKP nin ismi duyulmaya başladı.
CHP den haber alınamazken, AKP'liler, Milletvekilleri bir yandan, yöneticileri diğer taraftan kapı kapı gezmeye başladı.
CHP nin, seçim kaybetmesine rağmen çalışmadığını bu sütunlarda çok eleştirdik.
Hatta...
-"CHP ye kapatıp açsak acaba çalışır mı?" diye yorumda bulunduğumuz bile oldu.
Nihayet CHP den iyi bir haber aldık.
Parti, Ekim ayı içinde Danışma meclisini topluyormuş.
İlçe yönetimlerinin de değerlendirmeleri alınacakmış.
Anlayacağınız, partide hareketlenme nihayet başlıyor.
Umarız bu hareketlenme, önümüzde ki süreçte başlayacak olan kongreler süreci ile ilgili zoraki bir hareketlenme değildir.
Umarız...
Danışma kurulu ve ardından yapılacak olan çalışmalarda da kavga ve suçlamalar yerine, özeleştiri ve bundan sonra izlenecek olan tutum yer alır...