CHP'de işleyen siyaset sistemini eleştirdiğimiz yazılara hayli tepki geldi.
Bu tepkileri de buradan sizlerle paylaşmıştık.
Birkaç gün arka arkaya devam eden CHP yazıları ile ilgili partiden de dün bir cevap geldi.
Bizim eleştirilerimize ve değerlendirmelerimize yanıt olarak gönderilen metni de paylaşacağız elbet.
Ancak öncelikle Odunpazarı ilçe yönetiminin duyarlılığı için teşekkür etmek gerekli.
Daha sonra CHP hakkında konuşmaya devam ederiz.
İşte eleştirilerimize Odunpazarı Teşkilatı Basın Sözcüsü Barış Bilgin tarafından gönderilen cevap;

"Köşenizde yazmakta olduğunuz yazıları tüm hemşehrilerim gibi yakından takip ediyorum. Özellikle, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir yöneticisi olarak, partimiz hakkında yazmakta olduğunuz yazıları daha bir detaylı olarak inceleme gayretindeyim.
Son günlerde okuyucularınızdan da aldığınız destek ile partimiz ile ilgili eleştirel bakışınızı saygı ile karşılıyorum. Haddinize olmasa da(!) kimi zaman yapmış olduğunuz yorumlar eksik yönlerimizi görmemize katkı sağlıyor.
Genel merkezin verdiği talimatlar doğrultusunda, kendi şehrimizin ve ilçemizin dinamiklerine uygun bir şekilde çalışmak üzere göreve talip olan ilçe yönetiminin bir üyesi olarak, yazmış olduğunuz yazılarla ilgili görüşlerimi sizinle paylaşma ihtiyacı hissettim.
13.02.2010 Tarihinde yapmış olduğumuz –her ne kadar katılmamış olsanız da gazetenizden Kemal Aydoğmuş ile bilgi alışverişinde bulunacağınıza inandığım- kahvaltılı basın toplantısında üç mesaj verme gayreti içerisinde olduk.
Birincisi yeni ilçe yönetiminin bir takım siyasi köşe kapmaca telaşlarından ari olarak şekillendiği idi. Yani Sn. Bilici ekibini oluştururken "şunun şu kadar delegesi var o zaman bu arkadaşa yöneticilik teklif edelim de oyunu bize versin" hesabı yapmadan bir yönetim kadrosu oluşturması.
Değerli basın mensubu arkadaşlarımız ile paylaştığımız ikinci konu da mazbatayı aldığımız günün hemen akabinde halkla kucaklaşmak adına, sokağa çıkıp, gerek Büyükdere, Göztepe, Gültepe, Yıldıztepe, Emek ve Kurtuluş Mahalle muhtarları ile bir araya gelerek sorunları paylaşmak, gerek ise de Körs - Elmalı, Alanyurtlular, Üçsaraylılar, Sandıközü'lüler, ve Avdanlılar gibi köy dernekleri ile bir araya gelip onlarla bilgi alışverişinde bulunarak yaptığımız görüşmelerden bahsetmek oldu.
Üçüncü konu ise "birlik" idi. Vizyonumuz "ayrılık" kavramı üzerine değil "birlik" kavramı üzerine kurulu. Amacımız bundan sonra bu "birlik" algımızı tüm hemşehrilerimize de hissettirmek.
Çok tabidir ki anlatmaya çalıştığım şey göreve geldiğimizden beri yaptıklarımızın yeterli olduğu değildir. Fakat vizyonumuz parti içinde değil, dışında siyaset yapmak üzere kurulmuştur. Bu doğrultuda da gerek sendikalardan sorumlu yönetici arkadaşlarımız gerek ise de köylerden, kadınlardan, gençlerden, sanattan ve basından sorumlu arkadaşlarımız çalışmalarına hiç zaman kaybetmeden başlamıştır.
Ayrıca elimizden geldiği ölçüde yapmış olduğumuz bu etkinlikleri basınla paylaşmak gayretindeyiz.
Bundan böyle, sizlerin de desteği ile, basınla ilişkileri daha sistematik bir şekilde sürdürmek gayretinde olacağım.
Umarım bundan sonra bazı zihinlerde yer etmiş "Klasik CHP siyaseti" algısını değiştirmeye bir nebze katkımız olur."