1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

"CHP'liler niye birbirini sürekli eleştirir ki?" dedik, "Sana olmuş bir olay anlatayım" dedi..

Kazım Kurt'a soruyoruz...
-"CHP'liler niçin Genel Başkan, Milletvekili, yönetici demeden hep eleştiriyor?" diye.
-"Ben buna cevap vermeyim de, yaşanmış bir olayı anlatayım sana" diyor.
CHP nin gençlerden oluşan bir ekibi var.
Bu ekip, kendine görev edinmiş.
Türkiye'nin her yerinde ki cezaevlerini dolaşıyorlar.
İçlerinde doktor, psikolog, Avukat falan da var.
Kenarda köşede kalmış, arayanı soranı olmayan insanları bulup, sohbet ediyorlar.
İşte bir Cezaevinde, Hizbullah davasından mahkum olmuş biriyle görüşmüş bu ekip.
Halini, hatırını, isteği olup olmadığını sormuş.
Uzun uzun sohbet etmişler.
Hizbullah davasından tutulan mahkûm şaşırmış tabi. 40 yıl düşünse CHP lilerin kendini ziyaret edeceği aklına gelmez.
Almış kağıdı kalemi eline.
CHP Genel başkanına bir mektup döşenmiş.
Mektubun birinci sayfasında, niçin içerde olduğunu yazmış.
İkinci sayfada, CHP li gençlerin bu ziyaretinin kendisinde büyük bir şaşkınlık ve hayranlık yarattığını anlatmış.
Üçüncü sayfada da;
-"Ben, mücadele verdiğim fikir yüzünden buradayım. Ama benimle aynı fikre sahip olanlar bile gelip ziyaret etmedi beni. Sadece sizin gençler geldi. Ben de karar verdim, artık CHP'liyim" demiş.
Kazım Kurt; Hizbullahçı'nın "Madem artık CHP'liyim" diye mektubun 4 ncü sayfasından yazmaya devam ettiğini ve Genel başkana;
-"Şunu niye partiye aldınız?, bu konuda niye böyle dediniz?, Şu konuda niçin böyle davranıyorsunuz? Niçin doğru dürüst politika üretemiyorsunuz?" diye soru ve eleştiri yağmuru bulunan 5 sayfa daha mektuba ilave ettiğini söylüyor.
Sonuç olarak da espriyle karışık;
-"Demek ki CHP li olmanın ruhunda bu var" diyor.
...................
Ak Parti niçin algıyı tersine çevirme gayreti içinde olmadı?
Geçtiğimiz Pazartesi günü sabahı başlayan Belediye Operasyonu ve sonrasında ki hukuki süreç, CHP'de olağanüstü bir dönemin yaşanmasına neden oldu.
İlk gün anında Eskişehir'e gelen CHP li heyetin ardından ikinci gün de Genel başkan 40 a yakın Milletvekili ve yönetici ile Eskişehir'e çıkartma yaptı.
Süreç hukuki olmasına rağmen, hukuki sürecin siyasal etkileşimi haliyle ortaya çıkıverdi.
CHP liler, operasyon ve hukuki süreçten dolayı iktidar partisini hedef aldı.
İşte tüm bunlar olurken, iktidar partisinin Eskişehir'deki aktörleri sessiz bir şekilde izlediler tüm olup bitenleri.
Hatta.
İlk gün Genel Başkan yardımcısı Menderes Türel'in, konu ile ilgili açıklamasını bile dillendirmediler.
Taa ki, olayın üçüncü günü il Başkanı Süleyman Reyhan'ın açıklaması geldi.
Belki de, CHP nin olayın üzerinde ciddi şekilde durması yaptırdı bu açıklamayı.
Netice olarak...
CHP, Operasyon ve ardından başlayan hukuki sürecin üzerine tüm olanakları ile giderken, iktidar partisi mümkün olduğunca sessiz kalmaya çalıştı.
İster istemez aleyhine oluşan algıyı tersine çevirme gayreti içinde pek olmadı.
Niçin böyle bir strateji izledi? Bilemiyoruz.
Kim bilir?
Belki de "Son gülen iyi güler" düşüncesiyle hareket edildi...
..............
Kim neler yazmış (2)
Eskişehir Büyükşehir Belediyesine yönelik geçtiğimiz pazartesi sabahı başlatılan operasyon ve sonrasında ki hukuk süreci ulusal gündemin de içine girdi.
Olayla ilgili söylenenleri üç gündür aktarıyoruz.
Bunu yaparken.
Eskişehir'de yaşanan olayla ilgili ulusal medya'da yazılıp çizilenleri de aktarıyoruz.
Önceki gün, tanınmış yazarların Eskişehir'de gerçekleşen olayla ilgili neler yazdığını bu köşeye almıştık.
Dün de bu konuyu köşelerine taşıyan yazarlar oldu.
Bakın dün de kimler ne yazmış Eskişehir'de ki operasyon ve sonrasında gelişen hukuk süreci ile ilgili?
-"İzmir, Bodrum, Dikili,Antalya ve şimdi de Eskişehir.
Yerel seçimler yaklaşırken belli ki muhalefet partilerine üye Belediye Başkanları boy sırasına göre polise ve savcılığa çekilecekler" (Mehmet Y Yılmaz)
-"Acaba birileri Yılmaz Büyükerşen koltuğunu iyice garanti etsin diye mi böyle davranıyor?" (Nazlı Ilıcak)
-"Hareketin tamamıyla yaklaşan seçimleri etkilemek ve itibarsızlaştırmak amacı taşıdığını herhalde çocuklar bile söyleyecektir" (Güngör Mengi)
...........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Kuyumcuya giren kadın:
- Şu nikah yüzüğümü kesip bana bir çift küpe yapar mısınız?.. Diye sormuş.
Kuyumcu yüzüğü eline alıp bakmış, yüzüğün üstünde 'Seni seviyorum' yazıyormuş.
Kuyumcu:
- Hanımefendi, neden bu yüzüğü kestirme istiyorsunuz? Belli ki bir hatırası var.. diye
sormuş.
Kadın:
- Bu benim nikah yüzüğüm. Kocamdan ayrıldım. Şimdi küpe istiyorum. 'Seni' kelimesi küpenin bir tanesinde, 'seviyorum' kelimesi de diğerinde olsun...
Kuyumcu yine sormuş:
- Neden acaba?
Kadın:
- İleride böyle cümlelerin bir kulağımdan girip diğerinden çıkacağını göstermek için!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi