Daha önce de yazmıştık CHP Genel başkanı Deniz Baykal'ın başından geçen ve bizzat kendisinin anlattığı olayı.
Baykal, yaşlı kadının elinde zor taşıdığı su dolu bidonu yardım için evine kadar taşımış, Baykal'ın CHP lideri olduğunu öğrenen kadın, bir anda büyük tepki göstererek Baykal'a hitaben;
-"Ben o suyla abdest alacaktım. Niçin elini sürdün?" diye çıkışmıştı.
Toplumun bazı kesimlerinde algı olarak CHP'nin karşılığı maalesef bu.
Ve yine maalesef, CHP toplumun bazı kesimlerinde ki bu algıyı halen yok edemedi.
CHP ye karşı önyargı taşıyanların sayısı gerçekten bir hayli fazla.
Hatırlarsanız...
Deniz Baykal'ın Genel başkanlığı döneminde pek çok insan;
-"Baykal hizipçi. Aydın Menderes'in yakasına yapışmış biri. Bu Baykal gitmeden CHP ye oy falan vermem" diyordu.
CHP ye oy vermeyişin kendisine göre en önemli nedeniydi Baykal.
Partiden Baykal gitti, Kılıçdaroğlu geldi.
Genel başkanı değişti ama, CHP ye karşı olan algıda herhangi bir değişiklik olmadı.
Hatta aynı algı, aynı şiddette devam etmeyi sürdürdü.
Çünkü...
-"Baykal gitmeden CHP ye oy vermem" diyenler, bu kez de Kılıçdaroğlu'nun Genel başkanlık vasfı taşımadığından yakınmaya...
Dahası...
Kılıçdaroğlu'nun, CHP ye eksen kaydırdığını falan söylemeye başladı.
Kısacası...
CHP'ye oy vermemek için "Baykal" diyenler, şimdi de, yine oy vermemek için "Kılıçdaroğlu" nu bahane etmeye başladı.
Demek ki...
Öncelikle CHP'nin, önce toplumda var olan algıyı değiştirmesi gerekiyor.
Topluma, bıkıp usanmadan kendini anlatması icap ediyor.
Kapı kapı dolaşıp, tıpkı yukarıda yaşanan olayda olduğu gibi;
-"CHP li abdest falan bozmaz" demesi ve bu söylediğiyle de insanları inandırması gerekiyor.
Aksi takdirde...
Ne toplumda CHP ye karşı var olan algı değişecek, ne de CHP.
Peki bu nasıl olacak?
Bunun nasıl olacağına dair yüzlerce yöntem mutlaka vardır ve bulunur.
Ama...
Bunun nasıl olmayacağının tek bir yöntemi var, O da CHP lilerin artık Kahvehaneler, dernek lokalleri ve meyhanelerden çıkmasıdır...