‘’CHP’ye kaybettirmek istediği’’ belli de nedeni meçhul…

DSP, rahmetli Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit’in eseri…

Çok olumsuz koşullarda kuruldu.

Ecevit çiftinin mücadelesi ile gelişip güçlendi. Birinci parti konumuna da ulaştı.

Kurulduğu günden itibaren ‘’Ecevitlerin partisi’’ olarak tanımlandı. Tanımlamayla birlikte ‘’Bülent Ecevit’ten sonra yok olur’’ değerlendirmeleri yapıldı.

Bülent Ecevit’ten sonra parti yok olmadı.

Varlığını sürdürüyor.

Ancak eski halinden eser yok.

Girdiği seçimlerde aldığı oylarla ‘’diğer partiler’’ kategorisinden hiç kurtulamıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekledi.

O destek karşılığında da genel başkanı AK Parti listelerinden milletvekili seçildi.

Kendini ‘’demokratik sol’’ olarak tanımlayan bir parti açısından olacak şey değil…

Genel merkez yönetiminin karşı çıkmasına karşın olduruldu işte…

Neyse…

Genel başkanı milletvekili olsa da gücünde bir değişiklik yok.

Türkiye genelinde hala ‘’diğer partiler’’ kategorisinde…

Eskişehir’deki durumu da çok farklı değil…

Sürekli başkan ve yönetim değişikliği yaşanıyor.

Hangi ilçede örgütlü olduğu da meçhul…

Buna karşın yerel seçimlere katılıyor.

Hem de bir-iki seçim bölgesinde değil, tüm seçim bölgelerinde seçimlere katılıyor.

Büyükşehir Belediye Başkanlığının yanı sıra 14 ilçedeki belediye başkanlıkları için de adayı var.

Oldukça ilginç…

İlginç olan bir yan daha var.

Belediye başkanı adaylarının çoğu DSP’li falan değil…

Diğer partilerde, özellikle de CHP’de aday olamayanlar, şanslarını DSP’de deniyorlar.

Aday tablosuna bakıldığında DSP için ‘’CHP adayı olamayanların sığınağı’’ dense olur.

Bu konuda örnekler oldukça fazla…

En dikkat çekici örnek de Odunpazarı Belediye Başkanı adayı Garip Yıldırım…

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen sayesinde yıllarca ESKİ Genel Müdürlüğü yaptı.

Hiç ayrılacağı yoktu.

Ayrılmamak için neler yaptı neler.

Ancak hiç birisi işe yaramadı.

Hiç istemese de emekli olmak zorunda kaldı.

Emekli olduktan sonra CHP’ye katılıp aktif politikaya başladı.

Politikaya adım attığından itibaren hep ‘’bir şeyler olmak’’ istedi.

Ancak isteklerine karşılık bulamadı.

Yerel seçimler gündeme geldiğinde Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmak için başvuruda bulundu.

Adaylığı söz konusu bile olamazdı.

Olmadı da zaten…

CHP’nin adayları kesinleştikten sonra o da gitti DSP’den aday oldu.

CHP’de Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı isterken DSP’de Odunpazarı Belediye Başkanı adaylığını tercih etti.

Adaylığının kesinleşmesinden bu yana yanıt aranan bir soru var.

‘’Neden aday oldu, amacı nedir?’’

Soruya değişik yanıtlar veriliyor.

Ancak aralarında ‘’kazanmak için aday oldu’’ yanıtı yok.

Kazanacağına inanan tek kişi bile yok.

Kendisinin inanıp inanmadığını bilemeyiz…

Dedik ya kendisi yıllarca ESKİ Genel Müdürlüğü yaptı.

‘’Hesap yapmayı biliyor olması’’ gerekir.

O zaman kazanacağına kendisi de inanmıyor olsa gerek.

‘’Kazanmak için’’ seçeneği devre dışı kaldıktan sonra ‘’amacı nedir’’ sorusuna yanıt olarak gündeme gelen bir seçenek var.

O da ‘’CHP’ye seçim kaybettirmek…’’

Sürekli bu seçenek dillendiriliyor.

CHP kaybettiği zaman kazanacak olan parti AK Parti…

Garip Yıldırım bunu bilmiyor mu?

Elbette ki çok iyi biliyor.

İyi de neden ‘’CHP’ye kaybettirip AK Parti’nin kazanmasını sağlamak’’ istiyor?

Bunu anlamak da kolay değil…

CHP kendisine zarar vermediği gibi çok şey kazandırdı.

Bunu da cümle alem biliyor.

O zaman neden ‘’CHP’ye kaybettirmek’’ istiyor?

Akla yatkın bir yanıt bulmak olanaksız…

Kulislerde ‘’yanıt’’ olarak ortaya atılan iddialar var.

İnanılır gibi değil…

Ancak akla yatan bir neden bulunamayınca kafalar karışıyor işte… En inanılmayacak iddialar bile inandırıcı olabiliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum
Vedat Alp Arşivi