1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Çocukların gönlünü kazanan, ailelerin de gönlüne giriyor...

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ilk kez aday olduğu 99 seçimlerini, o tarihlerde Apo'nun da yakalanmış olmasıyla bir anda oy patlaması yapan DSP sayesinde kazandı.
2009 seçimlerini kazanmasında ise Porsuk düzenlemesi ve Tramvay'ın büyük rolü oldu.
Ancak...
Aynı Büyükerşen 2009 Mahalli seçimlerini kesinlikle Kadınların oyları sayesinde kazandı.
Belki de Eskişehir'de yaşayan kadınların yarısına yakınını seçim öncesi Otobüslerle gezdirdi Büyükerşen.
Mahallelerden toplanan kadınlar Otobüslerle iki büyük Park başta olmak üzere, belediyenin tüm faaliyetlerini bizzat gördü.
Bu durum sandığa da yansıdı.
Büyükerşen, kadınların oylarıyla 2009 seçimlerini rahat kazandı.
Bu seçimlerin hemen ardından çocuklara yöneldi Büyükerşen.
Bir önceki dönemde yaptığı Dev parklara, çocuklara yönelik unsurlar ekledi.
Hayal Şatosu, Bilim parkı gibi projeler, bir anda çocukların büyük ilgisini çekti.
Bir gerçek vardır...
Çocukların gönlüne girerseniz, ailelerin de gönlünü kazanırsınız.
Tam da böyle oldu.
Büyükerşen'in çocuklar için yaptığı projeler, çocuklarla birlikte ailelerini de büyük ölçüde etkiledi.
Dün 30 Ağustos Zafer bayramı vardı.
Bayram kutlamalarına Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de katılmış.
Kutlamalar sırasında adeta çocukların sevgi gösterileriyle karşılaşmış Büyükerşen.
Çocuklar Büyükerşen ile fotoğraf çektirmek için adeta birbirleriyle yarışmışlar.
Ne Büyükerşen çocuklardan ayrılabilmiş, ne de Çocuklar Büyükerşen'den.
Bu tablo bile yukarıda söylediklerimizi doğruluyor.
Büyükerşen 2009 seçimlerini kadınların oylarıyla kazandı ya...
Her ne kadar oy hakları olmasa da, önümüzde ki seçimlerde eğer Büyükerşen aday olup, seçimleri kazanırsa, bu kesinlikle çocukların ve çocuklara yönelik olarak yaptığı projeler sayesinde olacak.
Çünkü...
Yukarıda da söylediğimiz gibi, çocukların gönlünü kazanan, ailelerinin de gönüllerine giriyor.
........
Fikstür çekildiğinde ne
kadar da sevinmiştik halbuki...
Süper ligde fikstür çekildiğinde, belki de en şanslı takımdı Eskişehirspor.
İlk maç, Süper ligin yeni takımı Akhisar ile evinde, sonraki maç ise, yine Süper ligin zayıf takımlarından Ordu ile deplasmanda.
Üçüncü maç ise, yine ligin vasat takımlarından olan Mersin İdman Yurdu ile oynanacaktı.
Fikstürü görünce sevinmiştik ne yalan söyleyelim.
Süper lige zayıf takımlarla başlamanın bir avantaj olduğunu düşünmüştük kendi kendimize.
Ancak öylesine yanılmışız ki...
Süper lige yeni çıkan Akhisar8, kendi sahamızda yeni bizi.
Ligin vasat takımı Ordu'ya ise deplasmanda yenildik.
Şimdi sıra Mersin'de.
Eğer Mersin maçından da aynı sonuçla ayrılırsak, bundan sonra ki maçlar Eskişehirspor için tam bir kâbus olacak.
Fikstür çekildiğinde, ilk üç maçı görüp sevinmiştik ya...
Demek ki...
Fikstür çekildiğinde asıl sevinmesi gerekenler Akhisar, Ordu ve Mersin takımları olmalıymış.
Baksanıza sonuçlara...
.........
Anadolu Üniversitesi önce
bu algıyı değiştirmeli...
Anadolu Üniversitesinin Türkiye'de ilk 10 Üniversite arasına girdiği haberi geldi önceki gün elimize.
Ne şekilde ilk on Üniversite arasında yer aldığı detaylı olarak yer almamış.
Öğrenci sayısı mı? Yoksa bilimsel başarı mı? Bilemiyoruz.
Ancak...
Gönderilen haberde Anadolu Üniversitesinin ODTÜ, Bilkent, Boğaziçi, İTÜ, Ankara, Hacettepe, Ege, Gazi ve Çukurova Üniversiteleriyle birlikte ilk 10 sırada yer aldığı ifade edilmiş.
Dikkatimizi çeken...
Aynı haberde yer alan bir ibare oldu.
Şöyle diyor;
-"Dünyadaki gelişmiş ülkelerde tüm üniversiteler akademik açıdan bilinirlikleri, araştırmaları, yayınları açısından sıralama yapılırken henüz Türkiye'de böyle bir sıralama yok. Sadece 'genel kanı' var. Üniversite dendiğinde 'en çok tercih edilenler 'diye bir 'olgu' akla geliyor."
Yani...
Üniversitelerin başarısını ölçüp, sıralamasını yapabilen bir mekanizma yok.
Bunun yerine "Algı" ve "Olgu" var...
O halde Anadolu Üniversitesi, öncelikle bu var olan ve Anadolu Üniversitesini diğer Üniversitelerin altında bırakan bu algıyı değiştirmek zorunda...
Bu algı nasıl mı değişir?
Hatırlarsanız...
Geçmiş yıllarda böyle bir algı yoktu ve Anadolu Üniversitesi Türkiye'nin en önemli Üniversiteleri arasındaydı...
Demek ki istendiğinde ve çaba harcandığında bu algı değişebiliyormuş...
.........
Biraz da
gülmek lazım
Adamın biri işten eve gelmiş bir bakmış, karısı başka bir adamla yatakta. Hemen tabancasını almış ve...... öteki adama:
- Madem karımı istiyorsun onu benden erkek gibi al. Seni düelloya davet ediyorum...
Öteki adam bunu kabul etmiş, ikisi birlikte yandaki odaya girmişler kapıyı kapatmışlar, sonra kadının kocası öteki a...dama fısıldamış:
-Aslında kimsenin canının yanmasına gerek yok, ikimizde havaya ateş edelim sonra ölmüş gibi yere yatalım, karım ilk önce hangimizin yanına koşarsa en çok sevdiği odur'...
Böylece ikisi havaya bir el ateş
edip hemen kendilerini yere atmışlar...
Kadın silah sesini duyar duymaz
koşarak içeri girmiş...
Yere yatan iki adama bakmış ve bağırmış.....:
- 'Hayatım çıkabilirsin, ikisi de öldü..!!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi