Çocukların sağlığını umursamamak olacak şey değil

Yeni eğitim-öğretim yılı başladı.

Başlamasına başladı da nasıl?

‘’İyi’’ demek olanaksız…

Depremde hasar gördüğü için boşaltılan, yıkılan okul binaları yeniden devreye sokulamadı.

Bunun yarattığı sıkıntılar büyük…

En önemlisi de ikili eğitimin yaygınlaşması…

İkili eğitim veren okullar azalacağı yerde kat be kat arttı.

Saat uygulamasında da bir değişiklik yok.

Sabahçı öğrenciler karanlıkta yollara düşüyorlar.

Uykularını alamadıkları gibi doğru dürüst kahvaltı da yapamıyorlar.

İlk iki derste ‘’verim’’ diye bir şey söz konusu değil…

Öğretmenler çocukların uykularını açmaya çalışıyorlar.

Öğlenci öğrenciler için de durum çok farklı değil…

Onlar da okul çıkışlarında karanlık sokaklara dağılıyorlar.

Çocukların güvenliği açısından ciddi sıkıntılar oluşuyor.

Bu arada ‘’enerji tasarrufu’’ falan da söz konusu değil…

Uygulama ile ‘’tasarruf’’ sağlanamadığı gibi daha fazla enerji tüketimi oluşuyor.

İkili eğitimin yarattığı sorunlar defalarca dile getirildi.

Ne yazık ki, boşuna…

Duymazdan, görmezden geliniyorlar.

Eğitim-öğretim yılında ortaya çıkan sorunlar yalnızca ‘’bina yetersizliği’’ ile sınırlı değil…

Saymakla bitirilemeyecek kadar çok…

En öne çıkanı da temizlik…

Milli Eğitim Bakanlığı, okul binalarının temizliği ile ilgili yeni bir yöntem icat etti.

O yöntemle okul binalarının temizlenmesi olanaksız…

Okul temizliği yapacak hizmetli için uygun görülen paraya, hiç kimse okul binalarını temizlemez…

Okul binaları 2 gün temizlense 3 gün pis kalır.

Bugün havalar güzel, yarın kış gelecek… Yağmuru var, çamuru var. Temizlenmeyen okul binaları ne hale gelir?

Sorunun yanıtı belli…

Okul binaları ‘’sağlıksız’’ bir hale gelir…

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir ‘’korona virüs salgını’’ yaşandı.

Yarattığı kayıplar çok büyük…

O büyük bela zor da olsa atlatıldı.

Ancak belalar tam anlamıyla yok olmuş değil…

Başka virüsler kol geziyor.

‘’Salgın tehlikesi’’ hafife alınamayacak kadar ciddi.

Her an yeni bir bela ile karşı karşıya kalınabilir.

Böylesi büyük belaları önlemek için yapılması gerekenler var.

En önemlisi de kuşkusuz temizlik…

Korona virüs salgını döneminde önemi daha net olarak anlaşıldı.

Temizlik konusu kesinlikle ihmal edilemez…

İhmal edilmemesi gereken yerlerin başında da kuşkusuz okullar geliyor.

Okul binalarının ‘’süt döksen yalanır’’ denilebilecek kadar temiz olması gerekiyor.

Ne yazık ki, tam tersi yapılıyor.

Okul binalarının ‘’süt döksen yalanır’’ denilebilecek kadar temizlenmesi şöyle dursun doğru dürüst temizlenmeleri bile söz konusu olamaz…

Ortada, çocukların sağlığını tehlikeye düşürebilecek büyük bir sorun var.

Günlerdir dile getiriyor.

Farklı düşüncelere sahip öğretmen sendikaları sorunun çözülmesi için sürekli uyarılarda bulunuyorlar.

Ancak umursayan yok.

Çocukların sağlığının umursanmaması olacak şey değil… Kesinlikle kabul edilemez…

Ne yazık ki, Türkiye de bu olmayacak da yapılıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi