CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu cezaevinde…
Cezaevinde olan yalnızca o da değil…
Çok sayıda belediye başkanı da cezaevinde…
Onların yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin üst düzey bürokratlarının neredeyse tamamı da cezaevinde…
Haklarında hazırlanmış bir iddianame yok.
Yargılama sonucunda ceza alıp almayacakları meçhul…
Ancak tutuklu olarak şimdiden cezalandırılmış durumdalar.
Yapılanların ‘’hukuki’’ olduğuna inanan yok.
Toplumda ‘’siyasi’’ olduğu kanısı hakim…
Onun için kabullenilmiyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel sürekli eylemde…
Çarşamba günleri İstanbul’un bir ilçesinde hafta sonlarında da bir ilde miting yapıyor.
Miting meydanlarında Özgür Özel’in yanı sıra Ekrem İmamoğlu da vatandaşlarla buluşuyor.
Kısaca ‘’CHP’de seferberlik hali var’’ dense olur.
Aynı zamanda da ‘’tedirginlik’’ var.
Nedeni de kurultayla ilgili olarak açılan dava…
Yalnız tedirginliği yaratan davanın kendisi değil…
Hukukçular davadan bir şey çıkmayacağı düşüncesinde…
Parti bünyesinde tedirginlik yaratan, bir önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu…
Kendi yönettiği kurultayda yarışı kaybetti.
Ancak kaybetmeyi bir türlü içine sindiremedi.
Partini hiçbir etkinliğine katılmıyor.
Yerel seçim sürecinde çalışmalara katılmadığı gibi ağzını açıp tek laf da etmedi.
‘’Başarısızlık bekliyor’’ gibiydi.
Ancak beklediği olmadı.
CHP büyük bir başarı sağlayarak yıllar sonra ilk kez birinci parti oldu.
Belediye başkanlarına yönelik operasyonlara karşı bir tavrı da yok.
Tüm eski genel başkanlar tavır sergilerken o köşesinde bekliyor.
Köşesinde tanımlaması pek doğru olmadı.
Anlaşılıyor ki ‘’pusuda bekliyor’’ imiş…
Dava sonucu partinin kendisine teslim edilmesini bekliyor.
Bir hafta öncesine kadar bu bir tahmin idi…
Artık öyle değil… Kemal Kılıçdaroğlu kendisi açıkladı.
İnanılır gibi değil…
Tavrı tedirginlik yaratıyor.
Tedirginliğin yanı sıra büyük öfke de var.
Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik olarak neler söyleniyor neler.
Kendisiyle ilgili olarak daha önce var olan ‘’kuşku’’ artık iyice güçlenmiş durumda…
Yaptığı son derece yanlış…
Kendisini ikna etmeye çalışanlar oldu.
Hepsi boşuna…
Partinin başına geçmeye hazırlanıyor.
Başına geçse yöneteceği bir parti kalacak mı belli değil…
Ama o inat ediyor.
Davanın duruşması 30 Haziran Pazartesi günü…
Doğalında Kemal Kılıçdaroğlu’nun beklediği kararın çıkmaması gerekir… Tüm hukukçular bu görüşte… Bu duruşma da karar verilme olasılığı da çok düşük…
Ancak yine de tedirginlik var.
Nedeni de belli…
Türkiye’de artık ‘’hukukun üstünlüğü’’ kavramına inanan kimse yok.
Akıl sır erdirilemeyen işler oluyor.
Onun için de CHP davası konusunda da ‘’olamaz’’ denilse de ‘’ya olursa’’ düşüncesi de hakimoluyor.
30 Haziran’a az kaldı.
Adalet bir kez daha sınavdan geçecek…
Bakalım sınav sonucu ne olacak?
Bekleyip göreceğiz…
